GÜNCEL

Fikirci Bey : Parti Zamanı

Tarih
20 Kasım 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Fikirci Bey

20 Kasım 2014...

Adalet ve Kalkınma Partisi 2001 yılında kurulduğunda popüler değildi. 2002 seçimlerine katıldığında örgütlenmesini ancak minimum düzeyde tamamlayabilmişti. Fakat bu fazla tanınmayan parti, kurulduktan bir yıl sonra girdiği ilk seçimden birinci olarak çıktı. O zaman hala güçlü olan vesayetin bir ayağı olan merkez medya o kadar şaşkındı ki, seçim sonuçları açıklandığında tezgahladığı oyunların meyvesini toplamak için ANAP ve DYP genel merkezlerinin kapılarına dayadığı canlı yayın araçlarını, aletlerini edevatlarını toplayıp da AK Parti genel merkezini buluncaya kadar halk seçim sonuçlarını kutlanmaya başlamıştı bile. İlk defa merkez medya seçim sonucunu öngörememiş, hatta yakın bile düşmemişti. Çünkü yıllarca ayar vermeye alıştığı, hatta yer yer yürütmeden güçlü olduğu siyaset alanında bu derece taca çıkıyordu.

AK Parti neden kazandı? Çok mu parası vardı? Çok iyi bir halkla ilişkiler kampanyası mı düzenledi? Medyada, meydanlarda, billboardlarda görünürlüğü çok mu yüksekti? Programı mı çok çekiciydi? Öyle bile olsa oy veren kaç kişinin bundan haberi vardı?

AK Partinin girdiği ilk seçimi neden kazandığı mutlaka ki sosyolojik bir araştırma konusudur ve uzmanlık işidir. Bu konuda pek çok yazı da yazılmıştır. Ancak çıplak gözle bile görebiliyoruz ki yukarıdaki soruların hepsinin cevabı büyük ölçüde “hayır”dır.

Peki, neden kazandı AK Parti? Ben iki büyük sebep söyleyebilirim. Türkiye’nin içine sokulduğu krizde mevcut partilerin hepsinin umut olmaktan çıkması, hatta krizin müsebbibi olması ve AK Partinin doğru rüzgâra yelken açması.

Şimdi AK Parti iktidarının 12. yılı biterken ve seçimlere bir yıldan az bir süre kalmışken siyasi arenada bir kıpırdanma görüyoruz. Bir hafta içinde üç yeni parti kuruldu. Gerçi zaten 3 büyük parti ve bir Kürt partisi dışında 70 kadar da tabela partisi var ama bu yeni partiler sözde onlardan biraz farklı. Üçü de mevcut siyasi partilerden ayrılan kadrolar tarafından kuruldu.

Halkın hiç seçmediği partinin adı Cumhuriyet Halk Partisi iken, şimdi onun içinden “ben en bin Atatürkçüyüm” diyen ve Anadolu’dan hiç oy alamayacak bir ideolojik grup çıkıp Anadolu Partisini kurdu. Yani orada bir ayma yok. Yola devam. İktidara rakip/aday olmak bir yana ayrıldıkları partiye oy kaybettirecekleri bile şüpheli. Hatta bu radikal ulusalcıların ayrılması sayesinde onlar nedeniyle CHP’ye uzak duran bazı sosyal demokrat tabanın CHP’ye oy vermeye başlaması bile mümkün. Yani sorun CHP’nin iç sorunu, orada esen yeni bir rüzgar, yelken açacak bir esinti bile yok. Katılabilirlerse seçimin ertesi günü yelkenler fora.

Diğer iki parti ise, artık paralel olarak adlandırılan ve AK Parti saflarında siyasete başlamış insanlar tarafından kuruldu. İdris Bal’ın Demokratik Gelişim Partisi ile İdris Naim Şahin’in Millet ve Adalet, kısaca MİLAD Partisi.

Üçü de mevcut partilerden “kopmalarına” rağmen kendilerinden başka da yonga koparamadılar.

Takla meraklısı İdris Naim Şahin de partisinin adına takla attırıp bir “Milat” başlatıyor ama hangi milat?

2002 ile karşılaştırılacak olursa; ortada kriz mi var? Bankalar mı boşaltılmış? Başarısız bir hükümet mi var? İşsizlik tavan mı yapmış? Esnaf Başbakana yazar kasa mı atıyor? Neyin isyanı, neyin miladı?

Evet, zaman zaman Taksim’de, Gezi’de estirilen bir terör rüzgârı var ama onun da hiçbir yelkeni şişirmeyeceği yerel seçimlerde anlaşıldı. Paralellerin estirdiği “yolsuzluk” rüzgârının da çamaşır kurutmayacağı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde görüldü. Aslında bir anlamda bu hareketler bir “deneme” yaşadılar ve sonuç ümit verici değil.

Siyasi arenanın hareketlenmesi, yeni seçeneklerin ortaya çıkması her ülkede demokrasi için olumlu adımdır, ülkenin önünü açabilir. Ayrıca demokrasilerde asıl kollanması gereken “azınlıktaki” fikirlerdir, çünkü çoğunluk zaten iktidardadır. Ama bizdeki bu çeşitlilik yazık ki bir yeniliğe, bir milada, bir ümide delalet etmediği gibi, bir halk desteği de yok. Herhalde Türk siyasi tarihinde pragmatik açıdan muhalefet konusunda AK Parti kadar şanslı bir iktidar daha olmamıştır, muhalefetin içinin boşluğu Türkiye için iyi bir şey midir bu tartışılabilir ama esmeyen rüzgara yelken açmak da muhalefetin sorunu.

Anlaşılan o ki, 2015 genel seçimleri sonucunda balkonda parti verecek olan yine AK Parti.
Hem de yenilikten dem vurup eski Türkiye’nin merkez medyasına aşkını sürdüren, cellatlarına aşık danışman kadroya rağmen..

ensonhaber.com

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;