GÜNCEL

Fatma Barbarosoğlu : Mekanın cennet olsun Kaymakam Bey!

Tarih
15 Kasım 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Fatma Barbarosoğlu
Bazen yazmak istersiniz de yazamazsınız.


Kelimeleriniz ateş olur, her harf birbirini yaka yaka saf tutar da, tek bir anlam kalmaz geriye.

Bazen yazmak istersiniz, yazamazsınız.

Yazmaya hakkınız olmadığı için yazamazsınız.

Kucağında evladı ile hanesinin direğini kaybetmiş, ama bütün yıkımlara karşı düşmanı sevindirmemek için dimdik duran gencecik kadına bakınca, yazılacak ne kadar harf, kelime, cümle varsa, deli bir kısrağı zapt etmeye çalışır gibi zapt edersiniz.

Yazmak bazen o metin kadının acısına layıkıyla taziyede bulunmaya engel gelir çünkü.

Bazen yazmak istersiniz... Ateşin düştüğü yere göstereceğiniz hürmetten dolayı... Bu gelen acının kelimelerle kefaretinin ödenmeyeceğini bildiğiniz için yazamazsınız. İçinizdeki yangın hiç azalmasın diye yazamazsınız.

Bir hayat gitmiştir. Bir hayat gitmiş yerine dolmaz bir boşluk bırakmış, sevenleri o dolmayacak boşluğun içinde hayata tutunmaya çalışırken; sanki onlar kadar üzülebilirmiş gibi, üzülmüş gibi kelimeleri yan yana getirip taziye vermeye ar edersiniz.

Susarsınız.

Susmak teselli değildir bilirsiniz. Yine de derin bir susuştan gayrısı gelmez elinizden.

Öyleyse niye yazdım bunları!

Yazdım. Çünkü ben o haberi okurken, okuduğum haber sanki merhuma rahmetmiş gibi çırpınırken, yan tarafta 57 bin liraya ayakkabı alan şarkıcı kim haberi geçiyordu.

O siteyi atladım. Sonra başka bir habere geldim. Orada yolumu bir banka reklamı kesti. Banka reklamını atlatıncaya kadar bir vakit konuştu... Konuşanın sesini kestim.

Sonra Ayşegül Safitürk çıktı karşıma. Oğlu ağlıyordu. Oğlunun kulağına meleklerin kanadından ses düşürdü. Küçük Asım babası giderken mutmain bir kalp ile kendisine umut aşılayan annesinin kederli lakin mütebessim yüzüne baktı. Annesi baban Cennete doğru yola çıkıyor dedi kulağına ihtimal. Çocuk, kederli çocuk, dünyanın bir taş gibi kalbine düştüğü çocuk, kalbindeki taşı annesinin kederli ama mütebessim dilinden düşen kelimelerle itiverdi. Eğildi öptü babasının tabutunu.

Adını kabul olmuş dua gibi taşıyan Muhammed Fatih Safitürk 35 yaşında gencecik bir kaymakam. Derik ilçesine hizmet etmeye gitmişti. Gecesi gündüzü yoktu. Yıkanların dünyasında yapan bir adamdı. Mekanları değil gönülleri de yapıyordu.

35 yıla nice başarıyı, nice gayreti sığdırmış genç adam Muhammed Fatih Safitürk.

İsmi ile müsemma genç adamın tek suçu vardı, işini iyi yapmak, aşk ile şevk ile yapmak. Toprağı vatan kılmak.

Vatanı çamur etmeye çalışanlara karşı canını koydu ortaya. Canı da kanı da karıştı vatan toprağına.

Bir haberden sıçrayan köz olarak düştü yüreklere. Mardin Derik Kaymakamı makamında bir bomba ile katledildi. Geriye gencecik eşi, babasını gözyaşları ile uğurlayan bir evlat, ahir ömürlerinde şehit anası babası olan yaşlı iki insan kaldı.

Gidenler şehit, kalanlar yetim. Her şehitten sonra vatan da yetim.

Yenişafak
15 Kasım 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;