Sesli Makale

Maalesef kaybettiler…

Öyle kaybettiler ki, sadece kazandıklarını değil, kazanma ihtimallerini de kaybettiler.

Oyun kurucuların, baronların, egemenlerin hiçbir zaman kaybetmeyeceklerine inandıkları için kaybettiler.

Milyonlarca Kürdün iradesini, PKK'ya teslim ettikleri için, mevzuyu baştan sona yanlış anladıkları için kaybettiler.

Henüz on beşinde masum bir çocuğun, Diyarbakır sokaklarında kurban eti dağıtırken hunharca katledilmesine seyirci kaldıkları için kaybettiler.

O günahsızın annesi, televizyon televizyon dolaşıp yarı Türkçe yarı Kürtçe ağıt yakarken, “Yukarıda Allah var, her şeyi görüyor!” derken, kendi çocuklarını Belçikalara, İsviçrelere gönderip 'beyazlaşma seanslarına' dahil ettikleri için kaybettiler.

Anadolu yurduna yabancı, töresine aykırı, dinine haram, gözü kör olasıca dikta faşizmini, körü körüne taklit ettikleri için kaybettiler.

Babalarını işkenceden geçirenlerle, havalimanlarında işmarlaştıkları için, “çak” yaptıkları için, “beraber salladıkları” için kaybettiler.

Gezi'de hümanist, Sur'da terörist oldukları için kaybettiler.

Dört ayaklı minareye ateş ettikleri için, topal bıraktıkları için kaybettiler.

Sırtlarını YPJ'ye, YPG'ye, PYD'ye yasladıkları için kaybettiler.

Binlerce Kürt çocuğunu dağlara kaçırıp, mağaralara hapsedip, devri kapanmış, tedavülden kalkmış sapık ideolojilere kurban ettikleri için kaybettiler.

İffetli Kürt kadınlarının parlamentoda kapı kapı dolaşıp, “Allah rızası için çocuklarımızı bulun, bizim çocuklarımız annesiz uyuyamaz, korkmuşlardır, ne olur yavrularımızı geri verin!” feryatlarına kulaklarını tıkadıkları için kaybettiler.

Bütün siyasi hayatını ortaya koyup, binlerce şehit yakınının hoşgörüsüne sığınıp, “Artık analar ağlamasın, kan akmasın, bu işi bitirelim, biz kardeşiz.” diyen adamı, idamla tehdit ettikleri için, ite kopuğa sattıkları için kaybettiler.

Kahraman Türk askerinin ensesinden değil, ancak alnından vurulabileceğini unuttukları için, çocuklarının, eşlerinin yanında, çarşı ortalarında şehit ettikleri için kaybettiler.

Kimliksiz oldukları için, İran'da Şii, Irak'ta Sünni, Suriye'de Nusayri, Türkiye'de anti İslamcı oldukları için kaybettiler.

Esnafı haraca bağlayıp, devletin gönderdiği paraları dağlara taşlara saçtıkları için kaybettiler.

Halk için yapılan havaalanlarını, tren istasyonlarını, elektrik santrallerini patlattıkları için kaybettiler.

Ağalıklarını, paşalıklarını sürdürebilmek için marabaya çevirdikleri Kürtleri, Çukurova'nın, Ege'nin beyin kaynatan sıcağında, Karadeniz'in burun uzatan yağmurunda çalıştırıp, kazandıkları iki kuruştan da PKK'ya pay aldıkları için kaybettiler.

Teneffüse çıkan ilkokul çocuklarına bile acımadan okullarını bombaladıkları için kaybettiler.

Kendileri türkü barlarda eğlenirken, Kürt delikanlılarını haplayıp, uyuşturucu bağımlısı yapıp, bomba yüklü kamyonlara bindirip, ölüme yolladıkları için kaybettiler.

Tam otuz beş yıldır terör belasına, milyonlarca insanı yerinden yurdundan edip, memleketin inşaatlarında amele olarak çalıştırıp, naylon çadırlarda diri diri yaktıkları için kaybettiler.

…

Evet, kendileri kaybettiler…

Fakat kendilerinden öte, yeşeren umutları, filizlenen hayalleri, yeni güne doğacak taze güneşi, geceyi süsleyen milyarlarca yıldızı, kundaktaki bebeyi, velhâsıl bir halkın hakkı olan yaşama azmini öldürdüler.

Sanki bunlar olmamış gibi, sanki hiç yaşanmamış gibi, yeni ölümler için, yeni katliamlar için, bir de utanmadan o halkı sokağa çağırdılar.

Peki ne oldu şimdi…

Hani nerde, size saz çaldırıp türkü söyletenler, Pentagonlarda haritalar çizip elinize verenler?...

Satıldınız değil mi, ihanetinizden kaymak çıkaramayan efendileriniz tarafından anında satıldınız, kapının önüne bırakıldınız, öyle değil mi!...

Bilginiz olsun, bütün ajanslar “son dakika” notu geçiyor, “HDP'liler gözaltına alındı, Diyarbakır'da bomba patladı, dolar tarihi rekor kırdı!” diye…

Demek ki neymiş, doların fırlaması için Kürdün ölmesi gerekiyormuş!

Onun için haykırıyoruz!...

Lanet olsun emperyalist düzenin değirmenine su taşıyanlara, lanet olsun Müslüman Kürdün kanını dolarla satıp, devletine düşman edenlere!

Lanet olsun!...

Sabah
6 Kasım 2016