Sesli Makale

21 Mart 2015

Herhangi bir Avrupalı, kareli kışlık gömleğinin üzerine alakasız bir kravat takan, derinlerdeki şivesini bir türlü tam gizleyemeyen, evindeki ataerkil düzeni tartışmaya bile açmayan eski kafalı Kemalist ağabeyler kadar Batıcı olabilir mi?

Hepimizin ezberlediği temizlikçisine “İstikrar senin neyine Vesayet!” diyen laikçi teyze, yurdum kokonasıdır aslında. Öyle filanca Kadızadelerin bilmem kaçıncı göbek torunu falan değildir, baksanız ya Yozgatlı ya Çorumlu’dur.

Meşhur ve piyasada tecrübesiyle ağırlığı olan bir müzisyen “Sanatçının görevi Türk pop müziğini Batı’ya tanıtmak ve sevdirebilmektir. Modern toplumun aynası olabilmektir. Bizim de Batılı olduğumuzu gösterebilmektir” demişti. Kendisi esmer bir ağabeydir ve bildiğimiz Arap tipolojisine sahiptir. Durumu bizden “daha kötü” yani... Yapacak bir şey yok!

Bu klasik İç Anadolu Kemalisti Batıcı abilerin, ablaların kompleksli korosunda cılız bir ses de Gülenistlerinki idi. “Batı bize ne der?” şarkısını hep birlikte söylüyorlardı; ama Gülenciler pek göze batmıyordu, Kemalistlerin sesi onları bastırıyordu. Şimdi koro aynı koro; ama Gülenciler sanırım çoğunluğu ele geçirdi. Şimdi Türkiye’yi beğenmeyip “Ah Batı, büyük Batı” diye sayıklayan Cumhuriyet okuru, o köylü, ataerkil, Kemalist abiler yerine; Zaman okuru, yine köylü, yine ataerkil Gülenist abiler var.

Her iki grubun da anlamadığı, topsakal da bıraksalar küpe de taksalar, saç da boyatsalar en fazla kendilerinden çok daha Avrupalı-Pakistanlılar kadar, bizim gurbetçiler kadar Batılı ve Avrupalı kabul edilecekleri… Evet, hepimizin durumu bu. Ağlaşmaya gerek yok. 

Bu çok isteseler de bir türlü Batılılaşamayan, kraldan çok kralcılık yapan koronun detone bağırtıları uzaktan çok komik gözüküyor ve kulak tırmalıyor. Artık bize bu eziyeti yapmasalar keşke...

Diriliş Postası