Sesli Makale

23 Şubat 2015

Süleyman Şah Saygı Karakolu’ndaki askerlerimizi, burunları bile kanamadan alıp getiren güvenlik ve istihbarat unsurları, dosta güven, düşmana korku salmış durumda.. Düşmanı da açık söyleyelim ben çok uzaklarda aramıyorum. Çünkü bakıyorsunuz, yabancı basında Şah Fırat’tan övgüyle bahsedilirken, burada paralel yapının kalemleri, tezvirata başlamış bile..  Evvela yapılan işi küçük göstermeye çalıştılar. Sonra baktılar ki iş sahiden büyük ve önemli bu kez ittifaklar üzerinden bir kara propagandaya başladılar. “Işid’le mi ittifak ettiniz, PKK ile mi ittifak ettiniz?..” O kadar ki, 9 saat süren böylesi kapsamlı bir dış operasyon karşısında yapılacak ilk yorum bu mudur?..  Önce bunu mu sorarsınız?.. Peşinden ne geldi peki?.. “Yeni karakol, Türkiye’de mi olacak yoksa Suriye’nin başka bir noktasında mı?”.. Bu sorunun da amacı besbelli.. Türkiye’de olacaksa “kaçtı”, Suriye’nin bir başka noktasında olacaksa “işgal etti” diyebilmek için.. Nitekim dediler de.. Can Dündar, Eşme Köyü’ne dikilen Türk Bayrağı fotoğrafını, yanına 2. Dünya Savaşı’nda çekilmiş bir Amerikan Bayrağı fotoğrafı ile birlikte paylaştı.. En iyi kendisi biliyor ki, Amerikan Bayrağı, o yıllar, Pasifik savaşlarının kilit noktası olduğu için Japonya yolunun açıldığı Iwo Jima’ya dikilmişti. Bu apaçık ihlal ve işgal hamlesiydi.. Oysa Türk Bayrağı, hem 1921 Ankara anlaşması ile hem de Lozan’da anlaşmanın teyidiyle dikildi o topraklara.. Türk Bayrağı apaçık Türk Toprağı’na dikildiği halde, Can Dündar bunu sanki başka ülke toprağını işgal ediyormuşuz gibi gösterebildi.. Arkası sıra da, “toprak kaybı, kaçtılar, alanı terkettiler” gibi açık açık suçlamalar geldi.. Biri düpedüz ‘1923’ten bu yana ilk kez toprak kaybediyoruz’ gibi saçma sapan bir ifade yazıp, altını doldurmaya çalıştı paralel medyada.. CHP ve MHP de bu söylemin peşine takıldı.. Bunu anlamak çok güç.. Çünkü bugün kimsenin burnu bile kanamadan askerlerimizin tahliyesi sağlanırken bunu söyleyenler, Musul’da 49 vatandaşımız terör örgütünün eline rehin düştüğünde ‘neden tahliye etmediniz’ demişlerdi.. Demek oluyor ki burada açık bir artniyet var. Samimiyetle askerlerimizin evlerine dönmesine sevindiklerine inanmıyorum ben bu insanların. Ne olmalıydı peki?.. O karakol askeri bakımdan kuvvetlendirilmeli ve savaşa mı girmeliydi?.. Yoksa bıraksaydık da askerlerimiz şehit mi olsaydı?.. En yapılması gereken hem de en mükemmel şekilde yapıldı.. Artık MİT bölgede en güçlü istihbarat örgütü olarak dünyaya adını tescillemiş ve kendini kabullendirmiş durumda.. Keşke bundan içeride de memnuniyet duysak. Ama sahiden yerliysek tabi. Kalın sağlıcakla.

YeniAkit