Sesli Makale

24 Nisan 2015

Kimileri bunu pek çok ayrı alt başlık içinde milyonlara ayırabilir.. Irklardan ayırır, ten renginden ayırır, dininden ayırır, doymaz bir de mezhebinden ayırır.. Daha acı olanı ise, biz de; üstünlüğün sadece takva ile olabileceğine inanmış bir ümmet olarak bu ayrıma alkış tutarız.. Oysa biliriz ki insanlar sadece ikiye ayrılır; iyi insanlar ve kötü insanlar.. 

•

Bakın ilginç günlerden geçiyoruz.. Artık önemli ölçüde kaygıyla takip ettiğim enteresan günler.. Kraldan çok kralcıların cirit attığı yaranma kaygılarıyla ön alındığı günler.. ‘Ben daha siz söylemeden hallettim Efendim’ günleri..İlk kez yaşamıyoruz bunu.. Ve korkarım ki son da olmayacak.. 

•

Birtakım meselelere karşı verdiğimiz refleksler, bizi birtakım yerlerde konumlandırıyor ister istemez.. Bunu anlayabilirim.. Hatta ve hatta bunu savunurum da.. Söylediğiniz söz, takındığınız tavır, kim olduğunuz hakkında fikir verir..

•

Mesela ortalık bu haldeyden 1915’de yaşanan trajediyi, gözümün içine baka baka ‘soykırım’ diye sunuyorsanız, kim olduğunuzu anlarım.. PKK’yı bir terör örgütü değil de, Kürt halkının haklarını savunan, bağımsızlık savaşı veren bir yapı gibi tanımlıyorsanız, hakkınızda bir fikir sahibi olurum.. Yaşanan bunca şeyden sonra 17 ve 25 Aralık Darbe Girişimlerini, ‘ama yolsuzluk vardı’ diye sunmaya kalkarsanız tanımlamış olursunuz kendinizi.. Polis ve yargı içinde oluşturulmuş, delillerin üretildiği, yasadışı dinlemelerin yapıldığı, tapelerin ağzı mühürlü çuvalları dahi açılmadan iddianameler tanzim edildiği bir ortamda, yargılanan polisleri ‘hırsızlığı yakaladılar ondan yargılanıyorlar’ diye sunmaya kalkarsanız bir fikrim olur hakkınızda.. Suriye konulu yatak odası toplantımızı dinletip servis edilmiş olmasını savunmaya kalkarsanız, ‘MİT TIR’ları’nı durdurup askerin askere silah çekmesini savunursanız, MİT Başkanı’nı bir oldu-bittiyle ifadeye alıp tutuklamaya kalkarsanız, Cumhurbaşkanı, Başbakan, kuvvet komutanları, bürokratlar ve bilumum önemli adamı dinleyip şantaj yaparsanız, yabancı gizli servislerin maşalığını-taşeronluğunu yapıp, ‘Türkiye de 150 ülkeden biri’ derseniz bir fikrim olur size karşı.. Anlarım ve de kaydederim bunu.. Kim PKK’lı, kim paralel, kim vatan haini, kim satılmış, kim işbirlikçi bilirim.. Bu bir fikrî ve fizikî duruştur.. Ve elbette de karşılığı vardır.. 

•

Ve fakat, inançlarımız bizi her konuda olduğu gibi bu kritik günlerde de bağlıyor.. Çünkü biz adaletsiz olamayız.. Çünkü bize emredilen; “…. Ey inananlar, Allah için daima doğru hükmedin, adâlete tam uygun tanıklıkta bulunun ve bir kavme olan kininiz, sizi adâletten alıkoymasın. Adâlette bulunun ki bu, takvaya daha yakındır ve çekinin Allah’tan. Şüphe yok ki Allah, ne yaparsanız hepsinden de haberdardır….” Lütfen, bir kavme olan kinimiz bizi adaletsizliğe itmesin.. Her hâl ve şartta adil olalım.. Kalın sağlıcakla.. 

YeniAkit