Sesli Makale

İftiraları bu yüzden.
Darbeyi püskürten millete de öfkeli Kılıçdaroğlu.
Neredeyse 'darbe başarılı olmalıydı' diyecek adam.
Darbenin millet üzerindeki etkisini azaltmak için her gün ayrı bir çam deviriyor...
Darbe girişimini bastıran kahramanlara bunun için 'it' diyerek hakaretediyorlar… 
2019'un kırılma noktası darbedir çünkü...
Birine kırk gün deli dersen deli olur misali, Kemal de sanıyor ki her gün darbenin 'kontrollü' olduğunu söylersem milleti darbe travmasından çıkarır, CHP'ye çekerim.
Köprüdeki katil askerleri mazlum göstermesi bundan.
15 Temmuz ihanetine direnen milleti suçlaması da.
Kahramanlara 'it' diyerek hakaret eden sadece CHP'li Süha Aldan değil.
Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin, Tuncay Özkan ve Bülent Tezcan'ın da işi halka hakaret.

***

Azimle işeyen duvarı delermiş…
Bu da o misal…
Darbenin etkisini hafifletebilmek için her gün aynı yalanları söylüyorlar…
2019 yaklaştıkça Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ağzı hız kazanacak.
Adam şehit ve gazilerin isimlerini ağzına almıyor…
Darbeci teröristleri ise dilinden düşürmüyor.
Vatan uğruna hayatını kaybeden 250 şehidimiz ile yaralanan 2194 gazimizi düşman bellemişler.
Kılıçdaroğlu katil askerlere ağlıyor.
16 yaşındaki Abdullah Tayyip ile babası Erol Olçok'un köprüde zırh delici kurşunla şehit oluşu umurunda değil…
FETÖ'cü askerin elinde silah vardı ama Abdullah Tayyip'in eli boştu…

***                                    

Kılıçdaroğlu'nun bu çabaları Gülen çevresini heyecanlandırıyor.
Firariler birer birer ortaya çıkıyor.
Yakalanması için hakkında onlarca yazı yazdığım Halil Kadı mesela.
Adam FETÖ'nün kasası.
Gülen'in Adana'daki 'Akın İpek'i, Karteks grubun da patronu… 
TUSKON Başkanı Rızanur Meral gibi Halil Kadı da Adana iş çevrelerinde Reis'ehakaretiyle ve FETÖ'cü kimliğiyle tanınır.
Adam bir yıl kaçtıktan sonra teslim oldu.
Gelişi ile Kılıçdaroğlu'nun 'linç' ve 'tek tip' açıklaması aynı güne rastlar.
Tesadüf değil bu…
Üstelik tirişkadan 'itirafçı' oldu...
İfadesini okudum…
Yeni bir şey yok…
Verdiği isimler ya yargılanıyor, ya da firari.
Mesela aynı mahkemede yargılanan Şaban Üçgül'ü biliyorduk.
Diğerlerini de…
İtirafçı olacağını geçen Ekim'de yanıma gelen kardeşi Bekir Kadı da söylemişti.
Senaryo malum…
İtirafçılık işinde iş var.
Türkiye geneli kurulan havuzda milyonlarca dolar dönüyor.
Halil Kadı'nın itiraflarında iyi tanıdığı 15 Temmuz darbesinin kara kutusu Adil Öksüz yok mesela.
Güneş Işığı Otel'de yapılan toplantılardan da bahsetmedi.
Darbenin kilit ismi İncirlik Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'dan da söz etmemiş…

***

İtirafçı ayağına bir yıl kaçtıktan sonra teslim olan Halil Kadı ne eski MİT'çi EnverAltaylı'dan ne kardeşi Taha Altaylı'dan ne de İncirlik'te toplanan FETÖ yöneticilerinden söz etti.
Bilinenleri söyledi…
Durum aynı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibidir:
"İtirafçılar var, ama bunlar da doğru konuşmuyor." İtirafçı adı altında rolyapıyorlar.
En tehlikelisi de bunlardır.
Halil Kadı örgütün Adana, Kilis, Gaziantep, Mersin, Hatay ve Kahramanmaraş ayağının çözülmesini sağlayacak tek kelime etti mi?
Etmedi!..
Türkiye genelinde oluşturulan 'itiraf havuzu'na ne kadar destek attı acaba?
Neyse...
Bu konuya ayrı bir yazıda değineceğim...
Sunar Mısır'ın patronlarının nasıl söğüşlendiğini de anlatacağım...
Acaba Halil Kadı mahkemeyi bu anlattıklarıyla ikna edebilecek mi?
Etkin Pişmanlık Yasası'ndan yararlanıp dışarı çıkabilecek mi?
Yakında anlarız...

Sabah
1 Ocak 2018