Sesli Makale

Dün gerçekleştirilen anma merasimlerinde, CHP Genel Başkanı'nı her gördüğümde, malum yürüyüş geldi aklıma...
Devletten atılan her FETÖ'cüyü masum ve mağdur ilan eden konuşması...
PKK'lı teröristlerin sevicilerini ve arkadaşlarını yanına alıp beraber yürümesi...
DHKP/C mensuplarının, yürüyüşüne verdikleri destek bir türlü hafızamdan gitmiyor...
Milletimizin ezici çoğunluğunun vicdanında, FETÖ'cüler, PKK'lılar ve diğer devlet-millet düşmanları için yürüdüğü kabul edilen CHP yöneticilerinin, bu etkinliklerde yer almaları yüreğimi kanattı... Ben böyle hissetiysem, kim bilir şehit yakınları, gazilerimiz ve yakınları neler hissettiler?
Kardeşlerim, bu alçak, namussuz, hain Fetullah Gülen ve şerefsiz adamları, o ihanet gecesinde Kılıçdaroğlu'na selam durmadılar mı? Kuşattıkları havalimanından, kim olduğunu bile bile bu adamı salıvermediler mi? Halbuki tam da aynı anlarda, bütün İstanbul'da ve Türkiye'nin her yerinde köşe bucak adam kovalıyorlar ve öldürüyorlardı.
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Valiler, yayın kuruluşları hedeflerindeydi... Kendi komutanlarını esir etmişler, yerlerde sürüklemişler ve hatta şehit etmişlerdi... Kendi milletine, namuslarına emanet edilen silahlarla, bombalar yağdırıyorlardı... Terörle mücadelede omuz omuza savaştıkları polis arkadaşlarının, karargahını bombalıyor ve onları şehit ediyorlardı...

MİLLETİMİZİ BOMBALAYANLAR, BUNA SELAM DURMADILAR MI?...
Aziz ve asil milletimizi bombalayanlar, Kılıçdaroğlu'na selam durmuş, kapattıkları yolu açmışlar... O da tankın önünden geçip, saklandığı evde televizyon seyretmiş... Başbakanın "Sokağa çıkalım" teklifini insanların can güvenliğini bahane ederek reddetmiş...
"Vatan, millet, devlet, mukaddesat için canlarımız feda olsun" demesi gerekmez miydi ? Üstelik darbe olursa tankın önüne önce ben çıkarım diye ilan etmiş olmasına rağmen... Bu adamın, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde, anma merasimlerinde ne işi olabilir? İkide bir OHAL kalksın diyenlerin bu etkinliklerde ne işi olabilir ? Kardeşlerim, memleketimizde şimdi OHAL ilan edilmeyecek de ne zaman ilan edilecek? Dünkü yıldönümünde bile, sosyal medyada, bazı CHP milletvekilleri, 15 Temmuz için, "Kontrollü darbe" açıklamasını yaptılar. Böyle bir partinin ve yöneticilerinin, bu günün hiç bir yerinde yer almamaları gerekirdi...

Şehit olmak için can güvenliği arıyor!!!

Başbakan Binali Yıldırım iğrenç ihanet gecesi ile ilgili çok önemli bir bilgi paylaştı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile arasında geçen konuşma ve ona meydanlara inme daveti... Ne demiş Kılıçdaroğlu?... "İnsanların can güvenliği ne olacak?" Allah'ım sen bu insanlara akıl, fikir ver...
Memleket işgal edilmek isteniyor...
Haçlılar ve Siyonistler milleti ve memleketi teslim almak üzere içimizdeki hainler ile saldırıya geçmişler...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaşıyorlar...
Ansızın, baskın yapmışlar...
İşgal ve esaret söz konusu...
Baskına ve ihanete muhatap olan bir millet canını feda etmiş savaşıyor... Adam can güvenliğinden bahsediyor!!!
Vatan, millet, devlet, bayrak, mukaddesat için düşmanla savaş halinin can güvenliği mi olur? Adam can vermek için can güvenliği teminatı istiyor...

ATATÜRK'ÇÜ KEMAL
İşte CHP zihniyeti böyle bir şey!
Atatürk'ün Gençliğe Hitabı'nı da bu mantıkla okuyorlar demek ki!
O meşhur hitapta, Atatürk'ün anlattığı şartların tamamı o gece yaşanmadı mı? Orada bahsedilen bütün tehlike, işgal, ihanet, saldırı unsurları 15 Temmuz gecesi oluşmamış mıydı?
İsyan eden hainler, işbirlikçi katiller, satılmış gafiller kendi milletine, devletine saldırmıyorlar mıydı?
O hitapta ne diyordu: "Vazifeye atılmak için içinde bulunduğun vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin." Ancak Atatürk'çü Kemal, vazifeye atılmak için can güvenliği istiyor... CHP zihniyeti dedikleri tam da bu...
Gece gündüz Atatürk'ten bahset, rakılı, şaraplı toplu yemeklerde marş söyle, nutuk çek, şiir oku...
Atatürk'ü kimseye bırakma... Ama canını başkaları versin... Aslında bu durum genel tablo açısından beni hiç şaşırtmadı.
Zaten o ihanet gecesinde, şerefsiz FETÖ mensupları da aynı gerekçe ile milleti meydanlara çıkmaktan vazgeçirmeye çalışmamışlar mıydı?
Vatandaşlarımızı can güvenliğiniz yok, tank, top, savaş uçaklarına nasıl karşı koyabileceksiniz deyip korkutup kaçırmak istememişler miydi..?
Aziz ve asil milletimizi, evlerinizden sakın çıkmayın çağrılarıyla sindirmek istemediler mi?
Direnişi çökertmeye çabalamadılar mı...?

CUMHURBAŞKANI'NA İÇTENLİKLE TEŞEKKÜR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yargılanan FETÖ mensupları alçakların mahkemelerdeki hal ve hareketleriyle ilgili son çağrısı, tek tip kıyafet önerisi yüreğimizi soğuttu. Milletimizin ezici çoğunluğu bu hali ısrarla ve derhal istiyordu.
Bu arada 15 Temmuz etkinliklerinde, cüppesiyle sokaklarda darbe çağrısı yapan rektörlerden, cübbesini giyip ekibiyle birlikte darbeleri lanetleyen rektörlere tanık olduk. Bu da harika bir gelişme değil mi?

Takvim
18 Temmuz 2017