13 Mayıs 2015
Kenan Evren'in ölümü ve cenazesi çok konuşulanların başında geliyor... Ne de olsa bir döneme damgasını vuran isim...
Ama ne yazık ki Kenan Evren niye darbe yaptığını, aslında kendisinden ne istendiğini bilmiyordu! Bilmeden gelirlerdi zaten!
Anlamaya çalışalım mı?
Bence büyük ihtiyaç var!
Dönelim 12 Eylül öncesine!
İktidarda DEMİREL var!
Demirel'in siyasi hayatına baktığımızda 1960'larda kendisinin sebep olduğu büyük bir kırılma var! Bu daha sonra "Demirel'i ABD getirdi!" yorumlarıyla canlı tutuldu! Adı MORRISON SÜLEYMAN'dı! Morrison Knudsen mühendislik firmasında çalıştığı için... Mason locasının ikiye bölünmesine neden olan Demirel hakkındaki genel kanı "Amerika'nın adamı" şeklindeydi!
Ancak 12 Eylül gerçekleştiği zaman, 1970'li yıllarda CIA'nın Türkiye masasını yönetmiş olan Paul Henze, darbeyi Başkan Jimmy Carter'a "Bizim çocuklar başardı!" diye haber veriyordu! Yani Amerika, Amerika'yı mı vurmuştu! Kastedilen çocuklar PAŞALARDI! Ama ne darbeyi yapan PAŞALAR ne de DARBEDEN sonra görev alacak olan Özal sıranın kendisine geleceğini biliyordu! Demirel, ithal ikâmeciydi.
Yani dışarıdan ithalat yerine, içeride üretim politikası güdüyordu. Türkiye'nin dış borcu hemen hemen hiç yoktu. Çok düşüktü. Aslında ekonomik olarak BAĞIMSIZDIK! Ama Özal, KÜRESEL SERMAYE'nin istediği isimdi!
Ülkenin ekonomik sınırlarını kaldırdı! Dünyaya açıldık! Ekonomik olarak dünya ile evlendik!
Zaten özelleştirmeler de bu dönemde geldi!
Peki 12 Eylül öncesi SOLCULAR ne diyordu? "Ülkeyi DEMİREL'den kurtaracağız. Bağımsız hale getireceğiz!" Kurtardılar!
Ülkeyi SERMAYEYE teslim ettiler! Darbe ile birileri üzerlerine gidince de hepsi KOMÜNİST MOSKOVA yerine AVRUPA'ya kaçtı!
Aslında dünyadaki rüzgar bizi vuruyor, ancak biz büyük fotoğrafı göremiyorduk! İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Japonya ve Çin'in parasını elinde tutan FİNANS BARONLARI dünyayı SAVAŞ olmadan yönetmeye soyundu!
Herkes kazanacak ama onların dediği olacaktı!
Bunun için sahaya indiler!
Türkiye'deki operasyonlar da bu gücün eseriydi! Daha sonra LONDRA'ya geçen güç, öncesinde Amerika'yı mesken tutuyordu! Hala da orada çok güçlüler! Mesela ROTHSCHILD ailesi her yıl LONDRA'da yaza merhaba partisi düzenler! Lynn Forester Rothschild ve Sir Evelyn de Rothschild ne kadar etkili isim varsa davet eder. Prens Charles, Bill Clinton, Hillary Clinton, George Soros, Warren Buffett, Liliane Bettencourt, Li Ka-shing, Christine Lagarde, Mario Draghi, Tony Blair, Jim Yong Kim, Janet Yellen, Roman Abramovich gibi isimler burada boy gösterirler...
Yani ne kadar önemli isim varsa bu partiye katılırdı! Şimdi yeniden Başkanlığa yürüyen Clintonlar da baş konuktu! Bu yıl yine öyle olacaktı! Aslında oradaki savaş her yere yayılıyordu! 11 Eylül'deki, İkiz Kule saldırısı da budur zaten! Bu saldırıyla birlikte KÜRESEL SERMAYEYE savaş açıldı!
Bunların aktörleri tek tek gidecekti! İçeride, dışarıda! İçerideki YAPILAR da bunların eseriydi! Şimdi gördüğünüz gibi gitmekteler!
Tutuklamalar, takipler ve içeri alınmalar bu savaşın sonucuydu! Neyse... Özal'la birlikte Türkiye bambaşka bir frekansa girdi! Hep KÜRESEL SERMAYE'nin mutlu olduğu isimler geldi!
Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Erbakan, Bülent Ecevit, Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli ve Selahattin Demirtaş gibi... Bir liderin arkasında bir güç olmalıydı! Bu isimler KÜRESEL SERMAYENİN rüzgarına inanıyorlardı! Belki de bilmeden! Aslında kavga BARONLARLA ULUS DEVLETLER arasındaydı! Sermaye sınır tanımıyordu!
Paranın coğrafyası olmadığı için devletlere karşıydılar! Bu ismini saydığım bütün liderler AVRUPA'ya, BATI'ya giderken sadece Erdoğan DOĞU'yu hedef olarak belirliyordu! Devlet de bu yönde modifiye oluyordu! PEKİ NEDEN? Sebebi basit! Küresel sermaye içeride finansal operasyon yapacağı zaman kasada yıkımı engellemek için bulunması gereken parayı ORTADOĞU'dan toplayabilmek için! Yani zorunlu bir gidişti aynı zamanda bu! Ama biz sadece klasik olarak itiraz ederdik! Anlamaya çalışmazdık!
Kuru kuruya karşı çıkmakta da üstümüze yoktu! Birileri görevli olarak bunu yapıyordu!
Ya ülkesinin samimi olarak bağımsızlığını isteyenler... Anlatamadık sanırım... Sorun bizde!
Haksız mıyım! Ortadoğu demişken devam edelim... Bizim ilgimiz bakalım nelere yol açıyormuş!
İSRAİL: Yılda 5 bin istihbarat görevlisini Türkiye'ye gönderir! En az kalan bir hafta kalır ve 1000 dolar harcırah alır. Yunanistan ve Avrupa'dan TATİL görüntüsüyle gelirler.
Yılda 60 milyon dolar harcarlar! Bir de İsrail'in bir özelliği vardır! Dünyanın her hangi bir yerindeki İsrailli öğrenci kesinlikle ve kesinlikle MOSSAD'a çalışır! Bu değişmez kuraldır!
YEMEN: Yılda 100 ajan gönderir! 100 istihbarat noktası vardır. 2 milyon dolar harcar...
SUUDİ ARABİSTAN: Türkiye'de tam 10 bin istihbarat noktası vardır! 50 milyon dolar harcar! 1000 personel gönderir.
ÜRDÜN: 500 istihbarat noktasından beslenir! 500 ajan yollar. 5 milyon dolar harcar.
IRAK: Saddam döneminde 5000 istihbarat görevlisi vardı! 50 milyon dolar harcardı. 10 bin noktadan bilgi toplarlardı!
İRAN: En güçlü yapıdır! 15 bin elemanla çalışır! 10 bin ayrı noktadan beslenirler! Yılda 150 milyon dolar harcar...
MISIR: 100 istihbarat noktası için 1000 ajan gönderir!
Kuveyt, Bahreyn, Katar, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri de 500 adam yollar! 300 noktada ilişkileri vardır...
Yani gördüğünüz gibi biz oraya giderken birileri de onları buraya gönderiyor! Mücadele hep oldu, olacak! Şimdi de Afrika'ya açılalım...
BARONLARIN kazanması için kesinlikle AFRİKA'yı alması şarttı! Son dönemdeki Amerika-Fransa savaşı da bu! Fakat siyah Afrika artık sarışın-mavi gözlü görmek istemiyordu! Onlara yakın birileri gelip orada boy göstermeliydi! İşte bu Türkiye olacaktı!
Çünkü Afrika, Çin ve Avrupa'nın eline geçerse Amerika, Rusya ve Türkiye mağlup olacaktı!
Mağlup olan Türkiye ele geçirildikten sonra bir daha hiç bizim olamayacaktı! Neden şimdi birileri ısrarla HDP'yi parlatıyor sanıyorsunuz!
Ne dersiniz? İç siyasete girdik devam edelim... İçeride Erdoğan dışında kendisi gibi düşünen çok kişi yok! Kendi partisinde bile! Muhalefet zaten karşısında! Bu nedenle meydanlara indi! Şimdi başa dönelim... Neden Kenan Evren'in cenazesinde kimse yoktu?
Çünkü 'Küresel Sermaye' burada kaybetti de ondan! Yoksa milyonlar akardı! İnanın! Bu da yürürken görmediğimiz büyük siyasi fotoğraf!
Evren, büyük gücü ar
Takvim
Kenan Evren'in ölümü ve cenazesi çok konuşulanların başında geliyor... Ne de olsa bir döneme damgasını vuran isim...
Ama ne yazık ki Kenan Evren niye darbe yaptığını, aslında kendisinden ne istendiğini bilmiyordu! Bilmeden gelirlerdi zaten!
Anlamaya çalışalım mı?
Bence büyük ihtiyaç var!
Dönelim 12 Eylül öncesine!
İktidarda DEMİREL var!
Demirel'in siyasi hayatına baktığımızda 1960'larda kendisinin sebep olduğu büyük bir kırılma var! Bu daha sonra "Demirel'i ABD getirdi!" yorumlarıyla canlı tutuldu! Adı MORRISON SÜLEYMAN'dı! Morrison Knudsen mühendislik firmasında çalıştığı için... Mason locasının ikiye bölünmesine neden olan Demirel hakkındaki genel kanı "Amerika'nın adamı" şeklindeydi!
Ancak 12 Eylül gerçekleştiği zaman, 1970'li yıllarda CIA'nın Türkiye masasını yönetmiş olan Paul Henze, darbeyi Başkan Jimmy Carter'a "Bizim çocuklar başardı!" diye haber veriyordu! Yani Amerika, Amerika'yı mı vurmuştu! Kastedilen çocuklar PAŞALARDI! Ama ne darbeyi yapan PAŞALAR ne de DARBEDEN sonra görev alacak olan Özal sıranın kendisine geleceğini biliyordu! Demirel, ithal ikâmeciydi.
Yani dışarıdan ithalat yerine, içeride üretim politikası güdüyordu. Türkiye'nin dış borcu hemen hemen hiç yoktu. Çok düşüktü. Aslında ekonomik olarak BAĞIMSIZDIK! Ama Özal, KÜRESEL SERMAYE'nin istediği isimdi!
Ülkenin ekonomik sınırlarını kaldırdı! Dünyaya açıldık! Ekonomik olarak dünya ile evlendik!
Zaten özelleştirmeler de bu dönemde geldi!
Peki 12 Eylül öncesi SOLCULAR ne diyordu? "Ülkeyi DEMİREL'den kurtaracağız. Bağımsız hale getireceğiz!" Kurtardılar!
Ülkeyi SERMAYEYE teslim ettiler! Darbe ile birileri üzerlerine gidince de hepsi KOMÜNİST MOSKOVA yerine AVRUPA'ya kaçtı!
Aslında dünyadaki rüzgar bizi vuruyor, ancak biz büyük fotoğrafı göremiyorduk! İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Japonya ve Çin'in parasını elinde tutan FİNANS BARONLARI dünyayı SAVAŞ olmadan yönetmeye soyundu!
Herkes kazanacak ama onların dediği olacaktı!
Bunun için sahaya indiler!
Türkiye'deki operasyonlar da bu gücün eseriydi! Daha sonra LONDRA'ya geçen güç, öncesinde Amerika'yı mesken tutuyordu! Hala da orada çok güçlüler! Mesela ROTHSCHILD ailesi her yıl LONDRA'da yaza merhaba partisi düzenler! Lynn Forester Rothschild ve Sir Evelyn de Rothschild ne kadar etkili isim varsa davet eder. Prens Charles, Bill Clinton, Hillary Clinton, George Soros, Warren Buffett, Liliane Bettencourt, Li Ka-shing, Christine Lagarde, Mario Draghi, Tony Blair, Jim Yong Kim, Janet Yellen, Roman Abramovich gibi isimler burada boy gösterirler...
Yani ne kadar önemli isim varsa bu partiye katılırdı! Şimdi yeniden Başkanlığa yürüyen Clintonlar da baş konuktu! Bu yıl yine öyle olacaktı! Aslında oradaki savaş her yere yayılıyordu! 11 Eylül'deki, İkiz Kule saldırısı da budur zaten! Bu saldırıyla birlikte KÜRESEL SERMAYEYE savaş açıldı!
Bunların aktörleri tek tek gidecekti! İçeride, dışarıda! İçerideki YAPILAR da bunların eseriydi! Şimdi gördüğünüz gibi gitmekteler!
Tutuklamalar, takipler ve içeri alınmalar bu savaşın sonucuydu! Neyse... Özal'la birlikte Türkiye bambaşka bir frekansa girdi! Hep KÜRESEL SERMAYE'nin mutlu olduğu isimler geldi!
Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Erbakan, Bülent Ecevit, Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli ve Selahattin Demirtaş gibi... Bir liderin arkasında bir güç olmalıydı! Bu isimler KÜRESEL SERMAYENİN rüzgarına inanıyorlardı! Belki de bilmeden! Aslında kavga BARONLARLA ULUS DEVLETLER arasındaydı! Sermaye sınır tanımıyordu!
Paranın coğrafyası olmadığı için devletlere karşıydılar! Bu ismini saydığım bütün liderler AVRUPA'ya, BATI'ya giderken sadece Erdoğan DOĞU'yu hedef olarak belirliyordu! Devlet de bu yönde modifiye oluyordu! PEKİ NEDEN? Sebebi basit! Küresel sermaye içeride finansal operasyon yapacağı zaman kasada yıkımı engellemek için bulunması gereken parayı ORTADOĞU'dan toplayabilmek için! Yani zorunlu bir gidişti aynı zamanda bu! Ama biz sadece klasik olarak itiraz ederdik! Anlamaya çalışmazdık!
Kuru kuruya karşı çıkmakta da üstümüze yoktu! Birileri görevli olarak bunu yapıyordu!
Ya ülkesinin samimi olarak bağımsızlığını isteyenler... Anlatamadık sanırım... Sorun bizde!
Haksız mıyım! Ortadoğu demişken devam edelim... Bizim ilgimiz bakalım nelere yol açıyormuş!
İSRAİL: Yılda 5 bin istihbarat görevlisini Türkiye'ye gönderir! En az kalan bir hafta kalır ve 1000 dolar harcırah alır. Yunanistan ve Avrupa'dan TATİL görüntüsüyle gelirler.
Yılda 60 milyon dolar harcarlar! Bir de İsrail'in bir özelliği vardır! Dünyanın her hangi bir yerindeki İsrailli öğrenci kesinlikle ve kesinlikle MOSSAD'a çalışır! Bu değişmez kuraldır!
YEMEN: Yılda 100 ajan gönderir! 100 istihbarat noktası vardır. 2 milyon dolar harcar...
SUUDİ ARABİSTAN: Türkiye'de tam 10 bin istihbarat noktası vardır! 50 milyon dolar harcar! 1000 personel gönderir.
ÜRDÜN: 500 istihbarat noktasından beslenir! 500 ajan yollar. 5 milyon dolar harcar.
IRAK: Saddam döneminde 5000 istihbarat görevlisi vardı! 50 milyon dolar harcardı. 10 bin noktadan bilgi toplarlardı!
İRAN: En güçlü yapıdır! 15 bin elemanla çalışır! 10 bin ayrı noktadan beslenirler! Yılda 150 milyon dolar harcar...
MISIR: 100 istihbarat noktası için 1000 ajan gönderir!
Kuveyt, Bahreyn, Katar, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri de 500 adam yollar! 300 noktada ilişkileri vardır...
Yani gördüğünüz gibi biz oraya giderken birileri de onları buraya gönderiyor! Mücadele hep oldu, olacak! Şimdi de Afrika'ya açılalım...
BARONLARIN kazanması için kesinlikle AFRİKA'yı alması şarttı! Son dönemdeki Amerika-Fransa savaşı da bu! Fakat siyah Afrika artık sarışın-mavi gözlü görmek istemiyordu! Onlara yakın birileri gelip orada boy göstermeliydi! İşte bu Türkiye olacaktı!
Çünkü Afrika, Çin ve Avrupa'nın eline geçerse Amerika, Rusya ve Türkiye mağlup olacaktı!
Mağlup olan Türkiye ele geçirildikten sonra bir daha hiç bizim olamayacaktı! Neden şimdi birileri ısrarla HDP'yi parlatıyor sanıyorsunuz!
Ne dersiniz? İç siyasete girdik devam edelim... İçeride Erdoğan dışında kendisi gibi düşünen çok kişi yok! Kendi partisinde bile! Muhalefet zaten karşısında! Bu nedenle meydanlara indi! Şimdi başa dönelim... Neden Kenan Evren'in cenazesinde kimse yoktu?
Çünkü 'Küresel Sermaye' burada kaybetti de ondan! Yoksa milyonlar akardı! İnanın! Bu da yürürken görmediğimiz büyük siyasi fotoğraf!
Evren, büyük gücü ar
Takvim
YORUMLAR
-
nefer zurnaci
08 Kasım 2015 00:18Demek ki bũtũn tuvaletlerimiz ajanlar tarafindan yerli i$birlikçilerle beraber i$lettiriliyormu$!!!
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Nedim Şener : Marketlerde gıdada fahiş fiyata yasal önl...
392 kez izlendi
Ergün Diler : Şah-mat
447 kez izlendi
Ergün Diler : Kurgu war
1498 kez izlendi
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
629 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.