SİYASET

Ergün Diler : Kavga başladı!

Tarih
29 Nisan 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Ergün Diler

BURASI Türkiye; Her şeyi açık ve net bir şekilde konuşamazsınız, yazamazsınız!
Zaten ekranlara ve yazılanlara baktığınızda ÖZ'e seyahat anlamında pek bir şey bulma şansınız yok. Üzerinde hassasiyetle durulması gereken isimlere baktığınız zaman da HALKIN ANLAYACAĞI gibi net konuşmuyorlar. Konuşmazlar da zaten! KUTUPLAR arasına gider gelir mesajlar. Ama işinde gücünde olan sade vatandaşlar NE KONUŞULDUĞUNU ANLAMAK ŞÖYLE DURSUN FARKETMEZ BİLE...
"Açın o zaman!" dediğinizi duyar gibiyim! Kolay değil! Ama bir iki küçük adım atalım...
Bu topraklarda asla ve kat'a tesadüfen bir şey olmaz. Kesinlikle ve kesinlikle bir temeli, bir nedeni vardır. Bursa'da kendini patlatan kadın canlı bombanın da 27 Nisan e-Muhtırası'nın da, LAİKLİK tartışmalarının da cemaatlerin de bir hesabı vardır. Bunları yöneten bir de akıl vardır. Dedim ya biz bilmeyiz!
Alın size bir örnek!
1960 darbesi sonrası 1962-1965 yılları arasında Milli Türk Talebe Birliği'nde Tiyatro Müdürlüğü yapan Metin Akpınar, Milli Türk Talebe Birliği için "Mübalağa etmiyorum. Bir iki saatte sokağa 50 bin kişi çıkarırdı. Bu çok önemli bir etkinlik. Bugün 50 bin kişiyi toplayamazsınız" diye konuştu.
"Evet, bunu söyleyip söylememe noktasında tereddüt ediyorum. Biz Milli Türk Talebe Birliği'nde, Kıbrıs'a 115 tane mücahit yetiştirdik ve bizim aşağıdaki spor salonumuzda kara kuşak karateci yardımıyla, Ercan Çitlioğlu kulakları çınlasın; hocamın da katkılarıyla orada bu arkadaşlar ciddi çalışma yaptı. Bu arkadaşlar yakın dövüş ve beden eğitimlerini bizde yaptılar.
Silah eğitimlerini başka yerde yaptılar.
MTTB'nin böyle de ciddi bir katkısı vardır. Bunu da övünerek söylüyorum." Metin Akpınar DERİN BİR GÜÇ MÜ? Bilmiyorum. KONTRGERİLLA mı? Bilmiyorum! Ama yapılan şey sıradan değil! Daha fazla detaya girmek istemiyorum.
Hiç ummadığınız insanlar, hiç ummadığınız işlere imza atar! Şaşırıp kalırsınız. Ve bu nedenle bu topraklarda KANDIRILMA ve YANILMA çok yaşanır! Zaten insanların BEYANINA bakan, YAPTIKLARINA kafa yormayan bir yapımız var! Yani ALDATMA çok zor değil!
Bursa'da kendini patlatan CANLI BOMBA saat 17:25'te pimi çekiyor.
Tesadüf mü? Elbette hayır... Amerikan Büyükelçiliği kendi vatandaşlarını uyarırken merkezlerden, turistik yerlerden uzak durulmasını istiyor.
Adamlar kendi vatandaşlarını koruyacak.
Bundan daha doğal bir şey yok! Bunu da açık açık yapıyorlar. Genelde de dedikleri oluyor! Yani istihbaratları yanıltmıyor!
Bir de canlı bomba 27 NİSAN'ı seçti! Bu da bir tesadüf olarak bakılacak bir hadise değildi! Daha rahat anlaşılması için açalım... Askerin son sözünü söylediği olay 27 Nisan e-Muhtırası'dır.
"CUMHURİYET'in DEĞERLERİNE SÖZDE DEĞİL ÖZDE SAHİP ÇIKAN" ifadesi zihinlere kazındı.
Hepimizin aklında. Ancak ne gariptir ki bu kadar asker ERGENEKON'da, BALYOZ'da, Casusluk Davası'nda içeri alınırken dönemin Genelkurmay Başkanı BÜYÜKANIT PAŞA'ya bir şey olmadı! İlginç değil mi! Yapılması düşünülen DARBEDEN insanlar yattı çıktı!
Ama resmi olarak ortada duran UYARININ gereği yapılmadı!
Yapılamadı!
Neden?
27 Nisan'daki askerin tavrı bence Sayın Abdullah Gül Bey içindi! Asla "Asker haklıydı!" demiyorum. Demem!
Ama analiz ettiğimiz zaman ortaya çıkan tablo bu! Askerin sözlerinin içi dolu mu?
Pek değil! Abdullah Bey bunları hak edecek biri mi? Bence hiç değil! Ama asker, kendisinin CUMHURBAŞKANI olmasını istemedi. Bunu da ismini vermeden gösterdi. O tarihte de bugün de asker ile Erdoğan arasında sorun yoktu. Mesela Erdoğan hasta yatağında Ergin Saygun Paşa'yı ziyaret ediyordu!
Hatırlayın! Paşa, 13 ay GATA'da kaldı.
18 yıl hapis cezası aldı!
'e-Muhtıra'yı verenin Saygun Paşa olduğu çok konuşulan bir şehir dedikodusuydu! Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ içeri alınırken, muhtıranın verildiği dönem Genelkurmay Başkanı olan Büyükanıt'ın dışarıda kalmasını başka nasıl açıklayabilirdik!
Benim bildiğim Amerikalılar Abdullah Bey'i pek istemezdi. Bu "Muhtıra'nın altında biraz o var gibi.
Amerika ile Avrupa arasında büyük mücadele olduğu için ve bu kavga TÜRKİYE TOPRAKLARINDA amansız bir şekilde sürdüğü için olaylara bu pencereden bakmayı bilmeyiz.
Bilmeyince de anlamayız! Türkiye'nin kaderine etki eden isimlerin bir GÜCÜN yanında olmasından daha doğal bir şey yok. Bu çoğu zaman Avrupa, bazen de Amerika olur! Bir üçüncü güç çıkarsa emin olun onun da izlerini ve ittifakını buralarda görürüz. Dünya koca bir köy sonuçta. Herkes attığı adımın getirisini götürüsünü hesap etmek durumunda. Türkiye gibi kilit bir ülkede de EKOLLERİN MÜCADELESİ çok ama çok anlaşılır... Büyük güçler de GÜÇLERİNİ devam ettirmek için Ankara'yı her zaman yanında görmek ister... Bu da anlaşılır bir şey!
Son günlerde Ankara, MÜLTECİ konusunda AVRUPA ile büyük bir yakınlık içinde. Göçmenler Avrupa'yı dağıtacak. Bu sır değil. Başta Merkel olmak üzere pek çok Avrupalı liderin korkusu büyük. Bu nedenle Ankara'ya sarılmış durumdalar. İşte Avrupa geldiği zaman ve cömertlik göstereceği zaman bilin ki AMERİKA devreye girer.
Kesinlikle... Tersi de olur!
CANLI BOMBA bu nedenle 27 NİSAN'ı seçti. Amerika ya da CIA adına iş yapan bir oluşum bombayı patlattı! Nasıl 27 Nisan bildirisiyle AVRUPA'nın öne çıkması istenmediyse ULU CAMİİ'de de bombayla AVRUPA İLE YAKINLIĞA İTİRAZ EDİLDİ!
Kendini patlatarak...
Daha da ileri gitti.
Aynı gün RIZA SARRAF davasını 16 HAZİRAN'a atarak 17-25 Aralık üzerinden Ankara'ya mesaj verdi. Dediler ki; "Eğer Avrupa ile yan yana olmaya devam ederseniz her yerden gelip sizi aşındıracağız. Zarar vereceğiz. Bunu bilin...Bir an önce işler daha da karışmadan Avrupa ile aranıza mesafe koyun..." Bütün bunlar olurken ve ülke BAŞKANLIK için hazırlanırken TBMM Başkanı Sayın İsmail Kahraman çok iyi niyetle sadece ve sadece kendi görüşlerini açıklayıp LAİKLİK tartışmasının başlamasına yol açtı!
Tamamen iyi niyetle atılan bir adım.
Konuşulana katılmasanız da samimi üç beş cümle...
Ama bir anda olay büyüdü! Bu iki CÜMLEYİ NOT EDENLER şimdi STADYUMLARA, SPOR SALONLARINA bunu taşıdı.
Taşıyacak da...
Her yerde "Türkiye laiktir laik kalacak" sözlerini duyacaksınız...
Bu iklimde, BAŞKANLIK için atılan her adımı iyice zorlaştıracak. Yeni sistemi anlatırken insanları ikna etmek hiç kolay olmayacak. Tamamen samimi edilen birkaç cümle olayı yönetilemez bir boyuta taşıyacak. Sanki birileri de samimi konuşmanın içinden çekip aldığı "LAİKLİK" ile ilgili TEST sürüşü yaptı gibime de geliyor! EN azından insanların sinir uçlarının hassas olduğu anlaşıldı...
"BAŞKANLIK GELİRSE ŞERİAT DA GELECEK Mİ?" soruları zihinlere kazındı! İçten içe konuşulanlar bunlar.
Bir süre sonra bunu daha da artıracaklar.
Göreceksiniz... Bir cümleye sahip çıkanların operasyonu tuttu! Kim mi yaptı? Bilemem! Ankara'da bir etkili grup belki de gruptan çok daha büyük bir güç BAŞKANLIK istemiyor.
Sadece siyasi partileri kastetmiyorum.
İstanbul'daki çok önemli bir işadamının "Birkaç ay sonra Erdoğan yok!" dediğini de biliyorum. Bizler gibi sıradan insanlar günlük hayatlarıyla uğraşırken birileri muazzam bir operasyon için anlaşmış durumda! İsimlere ben de giremem!
Bundan ötesini yazmak kolay değil.
Sonuçlarını hesap edemezsiniz!
Ben gazeteciyim. Ve olayları DIŞARIDAN BAKARAK çözmeye çalışan biriyim. Siz de öyle yapın.
BÜYÜK KAVGA BAŞLADI.
Taraflar da, isimler de, sayıları da, güçleri de, cisimleri de arkalarındaki de belli... AVRUPA ve AMERİKA burada bir kez daha kapışacak... Ama sahneye koşanlar hep bizim bildiklerimiz olacak...
Burası TÜRKİYE... İyi izleyin.
İçi boş sloganlarla ve TÜRKİYE'nin yanında gibi durup DIŞARIYA çalışanlara dikkat edin! Bu işin siyasi yönü, finansal yönü, bürokrasi yönü olduğu gibi medya yönü de var!
BENDEN SÖYLEMESİ!
İşim bu! Dedim ya hiçbir şey tesadüf değil... Laiklik tartışması, Rıza Sarraf'ın duruşması, Bursa'da bombanın 17:25'te patlaması, 27 Nisan'ın seçilmesi ve daha neler neler! Ülkemize sahip çıkmak istiyrsak uyanık olalım... Ve insanların hangi kamplara ait olduğunu artık öğrenelim...


Takvim
29 Nisan 2016 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;