Sesli Makale

5 Haziran 2015

TAKİP edenler bilir! Kolay kolay yazılarımda isim vermem! Kişilerle ilgim olmadığı için kaçınırım! Dünyada belirli dengelerin olduğunu bildiğim için de BÜYÜK OYUNCULARA bakarım! Bakmaya çalışırım! Devletlerin nasıl kontrol edildiğini, orduların nasıl etkisizleştirildiğini, kitlelerin nasıl yönlendirildiğini, ekonomilerin nasıl yörüngeden çıkarıldığını anlamaya çalışırım!
Yani PKK denilince, Kandil'de önüne gelene konuşan Cemil Bayık, Murat Karayılan ya da ne bileyim Bahoz Erdal'a bakmam!
Bakılmaması da şart zaten! Oyunu kuranı, bunlara rol dağıtanı bulmak durumundayız! Ki büyük hedefin ne olduğu konusunda küçük de olsa bir fikrimiz olsun! Bölgede Türkiye ile birlikte yaklaşık 35-40 milyon KÜRT yaşıyordu! Ne amaçlanıyordu!
Marksist bir örgüt olan PKK, İslami hassasiyetleri yüksek olan bölgede nasıl yeşeriyordu? Hiç görmediğimiz ve bilmediğimiz silah dolu TIR'ları kim gönderiyordu?
Böyle binlerce soru sorabiliriz! Olayı anlamak adına!
Ama genelde böyle bakmayız! Manşetler, televizyon haberleri, kısır köşe yazıları yönümüzü tayin eder! En azından bazılarımızın!
Malum Yapı'nın bir üniversitesi benden rahatsız olmuş ve "Markamıza zarar vermek amacıyla, kamuoyunu yanlış yönlendirme gayretiyle kaleme alınmış!" diyerek Mayıs'ın başlarındaki yazımla ilgili düzeltme talep etmiş!
Konu mahkemede! Ne olacağını göreceğiz!
Ama şunu çok iyi biliyorum ki bir MARKAYA ya da bir KİŞİYE zarar vermek için asla yazmam! Ama madem bu düzeltme ve tekzip isteklerinin sonu gelmiyor, o zaman biraz daha açık konuşalım!
Belki birbirimizi daha iyi anlarız!
Beni neredeyse her gün cemaatten birkaç kişi arar! Bazen İzmir'den, bazen Kayseri'den, bazen de İstanbul'dan! Ama arar! Bilgi alırım!
Çok zararlı olmayanları da paylaşırım! Üniversite ile ilgili kısım da böyleydi! Bildiğim bir şeyi, işin içinde olanların ağzından yazdım! İnanın bildiklerimin çok küçük kısmını paylaştım! Buna rağmen hassasiyet büyük!
Şimdi Malum Yapı'ya ve üniversitesindeki arkadaşlara anlatacaklarım var! İyi okuyun! Selam-Tevhid veya KUDÜS ORDUSU!
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 2007 yılında açıkladığı terör örgütleri listesinde yer alıyor.
İran destekli olduğu iddia edilen örgüt, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı suikastlerinden sorumlu tutuldu.
2000 yılında DGM'de açılan ve 2014'te kesinleşen bir davada, 8 kişi bu örgütün üyesi oldukları gerekçesiyle mahkum edildi.
Malum Yapı, 2011'de bir ihbar üzerine yeni soruşturma başlattı. Birçok bürokrat, asker, istihbaratçı, gazeteci, işadamı ve siyasetçinin İran adına casusluk yaptığını iddia etti.
2010-2014 yılları arasında tam 7 bin kişinin telefonlarını yasadışı olarak dinletti.
Kayıtları da Kuzey Carolina-ABD'deki Gastonia şehrine iletti.
Suriye'ye yardım götüren MİT TIR'larını durdurup Selam-Tevhid'e katmaya çalıştı.
Böylece silah unsurunu ekleyip, terör örgütü soruşturmasının yolunu açmak istedi.
Emniyet ve Yargı'daki uzantıların temizlenmesiyle bu soruşturma 22 Temmuz 2014'te takipsizlik kararıyla sona erdi.
Soruşturmada görev alan savcı, emniyet müdürü ve jandarma komutanları "Darbe girişimi" ve "Casusluk" yapmakla, "Terör örgütü" kurmakla suçlandı. Bu kez onlar hakkında soruşturma başlatıldı.
Fethullah Gülen ve Emre Uslu hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Toplam 54 kişi tutuklanarak hapse atıldı...
Neydi peki Selam-Tevhid? Ya da KUDÜS ORDUSU! Tevhid örgütü, 1989'da yayına başlayan Tevhid Dergisi etrafında toplanan radikal kişilerin örgütüdür! SELAM Grubu da 1993'ten itibaren yayınlanan Selam Gazetesi çevresinde örgütlenen kişilerdir!
Bir de isnat edilen suçları işleyen silahlı kanat, yani KUDÜS Ordusu vardı!
İran da bunları finanse ediyordu!
Amaçları Türkiye'de rejim değiştirmekti! Bütün bunlar, Savcı Hamza Keleş'in iddialarıydı!
İşte bu örgüt canlandırıldı ve hiç haberim yokken ben de kendimi bunun içinde buldum! ÇÜNKÜ dinlenen 7000 kişinin arasında ben de vardım! Ne dinlediler de beni de örgütün içine attılar inanın hiç merak etmiyorum! Dinledikleri bölümleri HAM OLARAK AMERİKA'ya neden gönderdiler, bunu da merak etmiyorum! Montajla harikalar yaratacaklarını düşündüklerini bilsem de bunu da merak etmiyorum!
Ama her yazıya yüksek hassasiyet gösteren arkadaşlara, "Basın özgürlüğü yok!" diyen arkadaşlara küçük sorularım olacak?
Neden bizi dinlediniz?
Neden insanların yatak odalarına kamera koydunuz?
Niçin her dinlediğinizi Amerika'ya yolladınız?
Nasıl suçsuz insanları içeri attınız?
Nasıl iftira CD'leri, belgeleri ve Not'ları düzenlediniz?
Sınav sorularını çalarken, milyonlarca HAK EDEN gencin geleceğini de çaldığınızı niçin düşünmediniz?
Kendi halinde yaşayan benim gibi insanları niçin bir ÖRGÜT ŞEMASI altında toplamaya özen gösterdiniz?
Devlet görevini kötüye kullanıp niçin insanları fişlediniz?
Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler! Daha yüzlercesini yazabilirim!
Madem MÜSLÜMANSINIZ, bütün bunları neden yaptınız? "Selam-Tevhid" diye bir örgüt var mı yok mu inanın bilmiyorum! Zaten dinlemelerimiz ellerinde! Ama insanların hayatlarına KAST edecek kadar gözü kara bir YAPI nasıl olur da ANADOLU'nun saf ve temiz insanlarından topladığı PARA ile ayakta kalır!
Bakın sadece kendimle ilgili olan kısmını yazdım! Üniversitedeki arkadaşlar rahat olsun! Eğer okullarında kalan az miktarda öğrenci varsa onlar da er ya da geç bu gerçeği öğrenecektir! Gerçeklerin zamanla ortaya çıkma gibi kötü bir özelliği vardır! Kendinizi buna hazırlayın!
Haa sorularıma samimi cevaplar verecek biri çıkar da beni ikna ederse, onu da burada yayınlarım!
Ama siz bir cevap verin hele!
Bunları neden yazdım?
Elimizde kalem olduğu halde bize bunları yapanlar savunmasız insanlara kim bilir neler yapıyordur!
Allah'ın insana verdiği en büyük nimet AKIL!
Verin cevapları! İkna edin beni!
Bu kadar İMAM sanırım bir araya gelip ÖRGÜTE SOKMAYA çalıştıkları sade bir vatandaşı aydınlatır!
Allah için!
Bekliyorum! "Vicdanlı biri çıkar" diye umuyorum!

Takvim