Sesli Makale

Düşürülen Rus SU-24 savaş uçağının yankıları hala devam ediyor. Putin'in önceki gün yaptığı açıklamalardan sonra yine gündeme geldi. Bu arada bir dostum aradı. Rusya, Türkiye ve Ortadoğu ile ilgili yazdığım yazılara ekleme yapmak istemiş. Çok etkili biri olduğu için dinledim. Şunları söyledi: "Ruslar'ın cevap vermediğini, veremeyeceğini yazıyorsun. Elbette Türkiye büyük güç... Bölgede Ankara'nın izni olmadan kimse adım atamaz. Ama Rusya'da gizli gizli bir hazırlık var. İstihbaratın içindeki bir GRUP YENİ YILA GİRMEDEN ÖNCE BİR TÜRK SAVAŞ UÇAĞI DÜŞÜRMEK İÇİN harekete geçti. 2016 gelmeden önce HEDİYE vermek istiyorlarmış... Not al istedim..." Dedim ya, dostum çok etkili biridir. Bunu söylediğine göre bilgiyi almışlar, gereğinin yapılması için de çalışıyorlar! Bakalım bir çılgınlık yapacaklar mı? Yoksa harekete geçmeden etkisiz hale mi gelecekler! AZ kaldı! Bekleyip göreceğiz... Kısa kısa gidelim bugün. Haftayı böyle tamamlayalım... Sovyetler'den kalma bir geleneği PUTİN hala sürdürüyor. Rusya dağıldıktan sonra etkisini ve gücünü korumak için YABANCI GENÇLERE EL ATTI! Moskova'da kurduğu özel eğitim kurumu (ÜNİVERSİTE) ile Kremlin'in çıkarlarını bu gençlere aşıladı. Çok sayıda genç, eğitimi başarıyla tamamladıktan sonra HEDEF gösterilen ülkelere belli amaçlar için gönderildi. Herkes gittiği yerde kendi ülkesi için değil Rusya için çalışıyordu. Türkiye'de bunlardan var mıydı? Varsa kaç kişiydi? Ve neredeydiler? Bilmiyorum! Ama olduklarını konusunda şüphem yok! Ya içinde çok ünlü ve tanınmış isimler varsa! Hayat bu! Rusya yanında saf tutanlara bir daha bakın! Bakalım ne göreceksiniz?
Devam...
Şimdilerde Rusya ile yaşanan kriz dolayısıyla bazı arkadaşlar "Soğuklar başladı. Şimdi tezek yakın da görün!" anlamına gelen sözler ediyor. Rusya'nın yanında olduğu için mi Türkiye'nin karşısında olduğu için mi bilmiyorum! Ama BEKLENTİ büyük... Gaz demişken, eskiye gidelim. 1997'de MAVİ AKIM İMZALANIYOR. Rus gazı ile ilişkimiz resmileşiyor. Ve karşılıklı yükümlülükler devreye giriyor. İşlemler sürerken TÜRKMEN BİR BAKAN bizim BAKANLARDAN birinin önünü kesiyor ve ağzına geleni söylüyor: "Sizde hiç utanma yok mu? Nasıl Türkiye'ye bunu yaparsınız! Ne aldığınızı ve kimle nasıl bölüştüğünüzü biliyorum. İşin arkasında .... var, biliyoruz. Tarih sizi affetmeyecek. Sizi hangi devletin ittiğini de görüyoruz..." dedi. Bir süre sonra GAZ TARİHİMİZ yazılırsa eskiye ait çok malzeme var... Hatırlatayım dedim...
Madem siyasete girdik buradan gidelim...
Ruzi Nazar... Efsanevi casus! CIA'nın TÜRK CASUSU! Hayatı film gibi... Savaşlar, bombalar, sürgünler, işkenceler, takip edilmeler, özlemler, hasretler, ülke değiştirmeler... Türkiye'de de uzun yıllar kaldı. Ölünce vasiyeti gereği FETHİYE'ye gömüldü. Ruzi, çok değişik ilişkileri olan ve koca koca SIR'larıyla giden bir isimdi. Yıllar önce kendisi gibi rahmetli olan DEMİREL 'i kolundan tutup AMERİKA'ya götürdü. Kimse bilmez. Organizasyonu yapan Ruzi'ydi! Demirel ülkenin idaresini elinde tutan bir isimdi. Hep zorluklarla karşılaştı. Darbeler gelip onu buldu. Amerika'nın adamı Amerika tarafından götürülüyordu. Bu sorunun cevabı garipti! Ruzi CIA MERKEZİNDE Demirel'e yani bir TÜRK'e özel BRİFİNG VERDİRMİŞTİ!
"Gelecek" orada kendisine gösterilmişti. Ama BRİFİNG'tekilere itibar etmedi. Bildiğini ya da ülkenin gerçeklerini takip etti. Bilemiyorum. Ama CIA'da kendisi için öyle ya da böyle ÖZEL TOPLANTI yapılan tek isimdi...
Hız kesmeden gidelim...
Devam...
İsimlerle uğraşmam. İnanın kimseyle bir alıp veremediğim yoktur. İşimi yapmaya özen gösteririm. Geceleri çalışırım. Gece huzur verir. Sakin sakin, kahve içerek bakarım dünyaya... Ama herkes bizim gibi değil. Sırtını ülkene, devletine, milletine dayadığın zaman DÜŞMANIN çok oluyor. Kimseyle hiçbir ilişkim olmadı, olmaz. Sadece gazetecilik yaparak hayatta kalmaya çalışıyoruz. Ama bizim KULVARDA GAZETECİ GİBİ GÖRÜNEREK OPERASYON YAPANLAR ÇOKTUR! Bunlardan biri herkesin çok merak ettiği TWİTTER FENOMEN İ o isim! Şimdi içeride! Ne sesi çıkıyor ne soluğu... Kendini çok akıllı sandı. İşi gazetecilik olan masum insanları ismini bile bilmediği örgütlere soktu. Elbette ALLAH KURTARSIN! Ama en azından kalplerini temizleyerek çıksınlar. Çıksınlar ve ellerine bir daha telefon almasınlar... KUMPASTAN UZAK DURSUNLAR... Fenomen olmak kurtarmıyor çünkü!
Şimdi de IRAK'a geçelim...
Bildiğiniz gibi ortalık karışık. Eskiye gidelim... Gidelim ki şimdiki oyunu anlayalım... 1856 tarihinde Bağdat'ta doğdu. Tiflisli Hacı Talip Ağa'nın torunu, Basra Mutasarrıfı Kethüdazade Süleyman Faik Bey'in oğludur. Baba tarafından soyu Irak'a yerleşmiş GÜRCÜ bir aileye dayanmaktadır. İlk ve ortaokulu BAĞDAT'ta okudu. İstanbul'a geçti. 1882'de YÜZBAŞI oldu. Girit'te görev yaptı. Bir süre BARON VON DER GOLTZ'un yanında çalıştı. 1884'te kolağası, 1886'da binbaşı, 1889'da kaymakam oldu. 1891'de miralaylığa yükseldi. Almanya'ya gitti. Dönüşte tuğgeneral oldu! Kosova'da VALİLİĞE geldi. 31 Mart vakasında SELANİK'teki 3. ORDU Komutanı'ydı. İstanbul'daki olayları bastırmak için geldi. Sıkıyönetim ilan etti. Abdülhamit Han'ın indirilişinde rol oynadı! İşte bu isim MAHMUD ŞEVKET PAŞA'ydı! Bunun torunu şu an IRAK'ta bulunan MUDAR ŞEVKET'ti! Çok özel biriydi. Yakında IRAK'ta söz sahibi olacaktı. Yatırım yapılıyordu. Ama gönlü bizimleydi. YABANCILAR el atmış ve koparmak için uğraşıyordu. Not düşeyim istedim... Başkasına gitmesin! Oyunu kuracaksak biz kuralım... En azında elimizin altında olsun! Kötü mü? Irak gibi Suriye de karışık. Karmakarışık hem de! Kimin ne yaptığı belli değil. Ortada devlet yok. Ne Irak'ta ne de Suriye'de söz söyleyecek bir isim var. Darmadağın... İşte bu karışıklığı fırsat bilen ALMAN İSTİHBARATI BND özel bir hamle ile ŞAM'a indi! EN iyi yetişmiş ekiplerini buraya yolladı. Bölgede ne kadar DAEŞ MİLİTANI varsa hepsinin gizli bilgilerini toplamak için işe koyuldu. Giriş çıkışlarından nereden ne aldıklarına kadar. Büyük bir dosya hazırlığı için çalışıyorlar. Yakında ŞAM'da OFİS açarak oraya yerleştiklerini açıklayacaklar. İSTİHBARAT SAVAŞL ARI tüm hızıyla sürüyor. Almanlar yine karşımızda! Esad'ın yanında hem de! Neden gitmediği ortada değil mi? Bugünlük böyle gidelim istedim. Kısa kısa... Son bir NOT daha! Ankara'da bir yapı var! Devletin ta içinde. Bunlar Ankara'nın attığı her adımı bir şekilde CHP'ye veriyor. Adamları belli. Gidip gelenler belli. Neden ve ne için bunu yapıyorlar bilmiyorum. CHP ANAMUHALEFET! Sorsa her şeyi öğrenir zaten. Bir de bu kadar BİLGİ akışına rağmen bir şey yapamıyorlarsa, akış kesildiğinde ne olacak? DÜŞÜNÜN ! Aklıma geldi! Bu bilgi aktarımı sırasında PARALEL 'e buradan bilgi veriliyor mu?
Akışın akışı yapılıyor mu yani?
Ne dersiniz? Olur mu? Çünkü adamlar birer birer kaçıyorlar! Nasıl oluyor değil mi? CHP yapıyor diyemem! Ama birileri yapıyor!

Takvim
19 Aralık 2015