Sesli Makale

Çağrılarım cevapsız kalmıştı. "Nasıl olsa cevapları ile döner!" diye bekliyordum.
Umudumu bile yitirmiştim neredeyse... Bir sorun olmasa ilgisiz bırakmazdı bizi!
Bilirdim. Sonunda ben onu unutmuşken onun unutmadığı ortaya çıktı. AMERİKALI DOSTUM çok ama çok öneli bilgilerle dönüş yaptı.
Belki birkaç kez yazdım, altını çizdim ama inanın bu kez ilettiklerinin hepsini, asla ve kat'a yazamam. Ama okuyunca sizler de işlerin nasıl kotarıldığını anlayacaksınız...
İnanılmaz bağlantılar, inanılmaz ilişkileri ağını önüme getirip koydu! İşin içinden çıkılacak gibi değil.
Ben size TERCÜMAN OLARAK kısa ve özünü anlatacağım... Sorduğum pek çok sorunun cevabını fazlasıyla aldım. Bakalım sizler de mutlu olacak mısınız!
Hadi başlayalım...
 ABD-Türkiye ilişkileri ne alemde? İyi mi kötü mü?
Türkiye artık dünyanın en önemli ülkesi konumunda. Erdoğan'ın doğru hamleleri, sizi öne çıkardı. Ama aynı zamanda hedef de yaptı. Bush'un son döneminde başlayan ve Obama'nın ilk başkanlık zamanında zirveye çıkan bir Türkiye-ABD ilişkisi vardı.
Özellikle Erdoğan-Obama ilişkisi iki ülke için olağanüstü bir ortaklığa zemin hazırladı.
Çünkü Obama'nın geliş nedeni, Ortadoğu ve Afrika'da onun Müslüman olduğu yalanının büyük çekim gücüydü. Erdoğan'ın da Obama'yı kendine çok yakın hissetmesi çok iyi sonuçlar verdi... Obama'nın ikinci dönemi ile birlikte ilişkiler sorun yaşamaya başladı.
 Neden?
Bunda en önemli etken, Hillary Clinton'ın Türkiye'de kendi projesini hayata geçirmek istemesiydi. Öncelikle Hillary, kendi ile aynı zamanda Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu'nu seçti. ABD, Obama-Erdoğan ilişkilerinde bir kayıp yaşayacağını düşünerek sistemi Hillary Clinton-Ahmet Davutoğlu üzerinden götürmeye karar verdi.
 Kesin mi bu?
Elbette! Hillary Clinton, Erdoğan'ın asla yapmayacağı birçok konuyu, Ahmet Davutoğlu aracılığıyla yaptırdı.
Hillary Clinton, Gülen'in ekibiyle birlikte Davutoğlu'nu öne çıkarmaya başladı. Birçok konuda krizleri çözen Davutoğlu imajı yaratıldı. Amerikan medyasında Davutoğlu eleştirileri, en küçük düzeyde tutuldu. Bu da projenin başarılı bir şekilde yürümesini sağladı.
 Açar mısın biraz?
Tabii! 2010'daki Mavi Marmara krizinden sonra Hillary Clinton, Erdoğan'dan sonra Davutoğlu'nun başbakan olacağını, ABD'nin derin devletine anlattı. Amerika'da bunu isteyen çok kişi vardı. Sistem hayata geçecek gibi görünüyordu. Davutoğlu'nun ABD için ikinci bir önemi daha vardı. Almanya, yani Merkel'le de yakın ilişkisi nedeniyle tercih edilmesiydi! Hillary Clinton bunu çok ama çok istiyordu!.
 Ne oldu peki?
Gülen'in ekibi, bu dönemde Dışişleri ve İçişleri Bakanlığını tamamen ele geçirdi.
Erdoğan'a sunulan her konu, alternatifli olarak hazırlanıyordu. Erdoğan ilk şıkkı genelde kabul etmezdi. A Takım, ikinci sunumda yer alırdı. Bu sayede her iki bakanlıkta da yüzde 100 başarı sağlandı.
Zaten Davutoğlu yeni BAŞBAKANKEN, kendisine Beyaz Saray'dan davet geldi!
Amerika çok istiyordu bu modeli! Davetle sinir uçları test ediliyordu! Konu daha sonra Joe Biden'a kadar aksettirildi!
 Peki burada bunlar olurken sizin orada neler oluyordu?
Türkiye'de referandum sonuçları Stratfor'u haklı çıkardı. Yaptıkları araştırma kesinlikle tam hedefti! Tahminleri de bu yöndeydi.
Erdoğan'ın tek güç olması ABD için çok önemli. Trump'ın arayıp aramayacağını merak etmiştim, aradı. Yeni bir dönem başladı. Şimdi birlikte yaşayıp göreceğiz.
Neler olacak izleyeceğiz...
 Trump peki?
Trump, Mart ayının son haftasından itibaren yaşamak istediğini açıkladı.
ABD tarihinde hiçbir başkan kendi kararlarını alamaz. Trump için bu ihtimalin olabileceğini bir an düşünmüştüm. Kendi odasına bırakılan bir mesaj, Trump'ı parayı yönetenlerin emrine getirdi. Eğer o tehditten sonra da kendi kararlarını almaya teşebbüs etseydi, belki bugün Trump'ın olmadığını konuşuyorduk.
 Yani?
Trump, artık ABD'de iki Amerika'nın ortaklığı için çalışacak. Başka şansı da yok.
Suriye konusunda adım atmak istemiyordu.
Çünkü onu başkan yapan güç Pentagon'du.
Pentagon da hala Suriye'ye operasyon istemiyor. Bölgenin en az 1 yıl daha büyük bir kaos içinde kalması öngörülüyor. Ancak Pentagon'a da öyle bir operasyon yapıldı ki, Trump artık Suriye konusunda adım atmak zorunda kaldı. Pentagon eğer önümüzdeki günlerde Suriye'ye operasyon yapmamakta direnirse, Beşgen'in içinde bombalı saldırıları görme ihtimalini öne çıkarmalıyız.
 Suriye ve kimyasal silah olayı nedir?
Öncekini de bunu da ESAD yapmadı. Pentagon'dan bana verilen bilgilere göre yani CIA'nın askeri kanadından gelen bilgilere göre durum bu! 
 İyi de kim yaptı bunu o zaman?
Güzel soru!
 Cevap?
Var!
 Kim?
Saldırıyı Beyaz Miğferliler gerçekleştirdi. Bunlar, Soros tarafından yönlendirilir. İngiliz hükümetinin finanse ettiği, El Kaide'nin en zeki örgütü Beyaz Miğferliler, kimyasal silah saldırısını gerçekleştirdi. Çünkü İngiltere, ABD'nin Suriye'ye acil şekilde müdahil olmasını istiyor. Eğer olmazsa, yeni kimyasal saldırıları göreceğiz. Pentagon, kendi kararlarıyla bölgeye müdahil olmayı istiyor. 
 Soros işin içinde yani?
Elbette! Göçmen politikasına bak, onu her seferinde görürsün! Suriye kilit önemde.
Pentagon ile bir kanat çarpışıyor. Kavga büyük mü büyük!
 İngiltere Başbakan'ı Therasa May Trump'ı ziyaret etti. Sonra da doğrudan Erdoğan'a geldi! Neydi olup biten?
İngiltere, ABD'ye önemli bir ortaklık teklif etti. Theresa May'in ABD ziyareti, ardından Ankara'da Erdoğan'la görüşmesi aslında Türkiye için büyük bir şans.
Trump o ziyarette May'le ortaklığı kabul etmiyordu.
 Ne oldu peki?
Ne olacak, ekibini tek tek yolladılar! İş büyüyordu ki Trump bunu gördü! Razı oldu!
İKNA edildi!
 Size göre yakında ne olacak?
Nasıl bir ORTADOĞU ve dünya göreceğiz?
Güzel soru!
 Teşekkürler!
Ama cevabı uzun. Biraz kısaltarak açıklamak isterim...
 Buyurun!
Bütün bunlar olurken Erdoğan ile Putin arasında inanılmaz bir yakınlık doğdu. Bu planlarda olan bir şey değildi. Ama oldu. Rus uçağının düşürülmesinden sonra başlayan grafik yukarı doğru seyretti ve ANKARA-MOSKOVA yakınlaştı... Ancak Putin yine de KARLOV'un yerine atama yapmadı!
BÜYÜKELÇİ göndermedi! Suikastten sonra biraz geride durdular! Gözden kaçırma!
 Sonra?
Sakın BEYAZ MİĞFERLİLER'İ küçümseme! 
 Yok neden böyle düşündünüz ki? Küçümseme söz konusu bile değil!
Erdoğan-Putin yakınlaşması olunca bunlar ortaya çıktı! İngiltere, Beyaz Miğferliler operasyonuyla Trump'ı Putin'den uzaklaştırdı. Devamı gelecekti!
 Nasıl yani?
Erdoğan da yakında Putin'den uzaklaşmak zorunda kalacak. İlişkilerin bu grafikte yürümesi çok zor! İzin vermek istemeyecekler... Beyaz Miğferliler, şu anda en önemli operasyonel terörist grup. Bildiğin gibi değil... Şöyle açıklayabilirim. IŞİD, El Kaide, veya El Nusra ilkokul mezunu.
Beyaz Miğferliler, Harvard mezunu gibidir. Hiç görmediğimiz bir grupla karşı karşıyayız... bunlar siyasi ilişkileri dizayn edecek. Ve kendilerini sık göreceğiz. Ama KARANLIK operasyonların bunların işi olduğunu geniş kitleler bilmeyecek. Ben sana söylüyorum sen de yaz ve paylaş... 
 Bu kadar korkunçlar yani?
Bu kadardan çok daha korkunç ve güçlüler...
 Peki Türkiye'de uzantıları var mı?
Kesinlikle evet! Yeni güç dengelerinden en çok öne çıkacak terörist grup da bunlar olacak. Türkiye içinde de çok güçlüler.

NOT: Yarın kaldığımız yerden devam ederiz. Çok daha ilginç notlarla. Hem içerisini hem dışarısını anlamaya ve anlatmaya yarayacak çok bilgi var. Yarını bekleyin... Bir de tamamını yazma şansım yok ama PENSİLVANYA turları ile ilgili inanılmaz bilgiler paylaştı. Kimlerin, kimlerle gittiğini anlattı. Gidenler, hala önemli yerlerde önemli kişiler... Ama kimse onların gittiğini ve orada ne konuştuğunu bilmiyor. GİZLİ TUR yani. Ama gerçeklerin zamanla ortaya çıkma gibi kötü bir özelliği var. Hepsini yazacağım. Biraz sabır. Yarın zaten ipuçlarını görürsünüz!.

Takvim
20 nisan 2017