STÜDYO 54 diye bir mekan var. Buraya derin bağlantıları olan çok sayıda önemli isim gelirdi. Şimdi ABD başkanı olan Trump'tan Diana'nın sevgilisi olduğu söylenen DODİ EL FAYED'e kadar. Burada DİANA hedef olarak belirlenmişti. Diana ile temas kurulduğu anda KRALİYET AİLESİ bu KULÜB'ün bir bebeğini belki de dünyaya getirecekti. KAN BAĞI büyük sorun yaşayacaktı.
Kraliyet ailesi büyük yara alacaktı. Dodi de Trump da bunu istedi aslında... Bir güç de izin vermedi! Bu senaryonun arasında TRUMP'ı yukarılara taşıyan asıl dostu, yol arkadaşı, avukatı ROY COHN vardı. Çok önemli bir isimdi.
BÜYÜK BİR ARŞİVİ vardı.
Elinde yok yoktu! Herkesi etrafına toplamayı bilirdi. Öldü! Hayatı çok düzenli değildi.
Yaşamadı fazla. Trump'ın COHN'a ölmeden önce vefasızlık yaptığı söyleniyordu.
Bunu da en iyi bilenlerden biri Michael Cohen'di.
Avukatıydı. SES KAYDINI ortaya çıkaran, Trump'ın hayat kadınlarıyla başını belaya sokan isimdi. GOL YEMEDEN ATMAK İSTEDİ. Ancak derinliklerde olay bambaşka bir kulvardan akıyordu.
Çok ama çok güçlü ilişkilerin merkezinde bulunan Felix Sater'in COHEN'e "Ses kaydını sızdır" emri verdiği konuşuluyordu. Bu oldukça önemli bir gelişmeydi.
Sater'in de bazı baskılar nedeniyle PENTAGON'la anlaşmak zorunda kaldığı iddia ediliyordu.
Trump'ın da AİLEYE yani Rothschildler'e karşı pozisyon almaya başlamasının arkasında SATER'in tercihinin yattığı ileri sürülüyordu. Başkan Trump belki de bu nedenle DÜNÜRÜNE yani Kushner'in babasına randevu vermiyordu.
Beyaz Saray'a sokmuyordu.
İLGİNÇ...
Devam...
ABD'yi kimler yönetiyor?
Derin Amerika'nın kontrolü kimdeyse patron odur! Beyaz Saray'ı da o yönetir. Aslında ABD'de din ve mezhep savaşı çok ciddi şekilde yaşanır. Pek bilinmez ve öne çıkarılmaz ama böyledir.
Ülke genelindeki Katolikler'in oranı yüzde 44 civarındadır. Bu da Derin Amerika'nın Katolikler tarafından yönetilme ihtimalini hep güçlü tutar. Katolikler'in bu oranı, New York'ta yüzde 60 civarındadır. Ülke genelindeki Yahudiler'in oranı yaklaşık yüzde 4'tür. Ancak New York'luların yüzde 25'i Yahudi'dir. Siyah ve beyaz Protestan seçmenlerin oranı yüzde 35 civarındadır.
Yüzde 35'lik bu dilimin ise yüzde 26-28'i Evangelist'tir.
Derin Amerika, silah lobisinin Katolikler'den oluşması nedeniyle hep Pentagon merkezinde etkin oldu.
Yahudiler, parayla güç kullanırken Pentagon'da bu gösteri pek etkili olmadı.
Şimdi Derin Amerika, Trump'la birlikte Yahudiler'in güçlü olduğu Ortadoğu ve Afrika'ya girmeye karar verdi.
Ancak Yahudiler de Trump ailesindeki en büyük güçleri Jared Kushner'le birlikte bunu engellemeyi başardı.
Kushner'in çok etkili bir isim olması, arkasında çok güçlü bir aile yapısının bulunması ve hepsini destekleyen KÜRESEL bir ORGANİZASYONUN bulunması nedeniyle YAHUDİLER, DERİN AMERİKA ekseninin hep bir adım önünde oldu...
KATOLİKLER bir adım geriye düştü. Ancak şimdi eski düzenin değişeceği yönünde çok ciddi işaretler var.
ABD Başkanı Donald Trump'ın ciddi şekilde yön değiştirmesi Washington'ın kuzeyinden esen derin rüzgarlar nedeniyle oldu.
Bu değişimin etkisini yakın zamanda göreceğiz.
Trump'ın iki gücün ortasında kalması nedeniyle farklı açıklamalar yapmaya zorlandığını görüyorduk.
Ancak Trump bir tarafta kalmak zorunda. Ciddi bir araştırma yapmaya gerek görmeden Trump'ın Katolikler'e yanaştığı, silah lobisiyle başladığı başkanlığı devam ettirmek istediği anlaşılıyor. BU YÖNDE PEKÇOK İŞARET VAR!
Derin Amerika Trump'tan Akdeniz, Çin ve Afrika'yı istedi. Yahudiler'in de Trump'tan istedikleri Akdeniz, Çin ve Afrika'ydı. Derin Amerika şimdi de Körfez'i de Trump'tan istedi. Eğer Derin Amerika, Akdeniz, Çin, Afrika ve Körfez'i yönetmeyi başarırsa, dünya farklı bir düzene geçecek.
Bu düzen elitlerin çok daha zengin olduğu bir düzenden biraz farklı olacak.
Silahların konuşulduğu ve patronların genelde üniformalı askerlerin olduğu bir dönemi işaret ediyor.
Afrika'da birçok ülkede yeni yönetimlerin eski askerlerden oluşması için adımlar atıldı.
Körfez ülkelerinde de askeri yönetimlerin önü açılacak. Eğer bu iki adım gerçekleşirse Akdeniz de Derin Amerika'nın kontrolüne geçecek. Akdeniz de Pentagon kontrolünde olduğu takdirde, Çin'in yaşaması için Pentagon'un istediklerini yapmak zorunda kalacağı günlere uyanacağız.
Çin'in, Akdeniz'in kontrolünün Pentagon'a geçmemesi için tek güvencesi Türkiye. Çünkü Akdeniz'e sınırı olan Tunus, Yunanistan, Suriye, Fransa, Hırvatistan, İspanya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Cezayir, Fas, İsrail, İtalya, Karadağ, Kıbrıs, Mısır, Slovenya, Libya, Lübnan ve Malta Pentagon'la işbirliği yapmaya zorlanıyor. Birçoğu da bunu kabul etti. Ancak Türkiye, askeri olarak Akdeniz'in en güçlü ülkesi...
Oyunu bozuyor.
Pentagon'u zorluyor.
İşler bu noktada karışıyor!
Eğer Türkiye, Pentagon'la anlaşmak yerine Çin'le Büyük İpek Yolu projesiyle yürümeye karar verirse Pekin asla diz çökmez.
Türkiye EKONOMİK olarak TAM BAĞIMSIZ olduğu an PENTAGON buralara uğrayamaz bile. Burada ÇİN'e görev düşmekte.
Gösterecekleri DOSTLUK kendi bekaları için!
Türkiye Pentagon'la aynı çizgiye gelirse zaten ÇİN olmaz.
Ne söylenirse yapmak zorunda kalırlar! Ancak ÇİN de düşünüyor!
Bu iklimde TÜRKİYE ile ortaklık yaparsa İPEK YOLU'nun en önemli hissesini ANKARA alır.
Biliyor.
Bu nedenle zamana oynuyor.
Bu denge hala canlı yaşıyor.
Türkiye ortada! Bir yanda Çin diğer yanda ABD! Yeni sistemle YANİ BAŞKANLIKLA her iki taraf da ANKARA'dan bir cevap bekliyor.
Türkiye en doğru adrese oynamak istiyor. Herkes gibi.Eğer Türkiye'nin tavrı netleşmezse iç siyaset bir süre sonra hareketlenir. Her iki güç de kendi oyuncularını ANKARA'da sahne almaya iter!
Görmesek de karşımıza Katolikler'in, Yahudiler'in, Protestanlar'ın desteklediği oluşumlar çıkar! Etkili çıkar hem de!
yazının devamı
Kraliyet ailesi büyük yara alacaktı. Dodi de Trump da bunu istedi aslında... Bir güç de izin vermedi! Bu senaryonun arasında TRUMP'ı yukarılara taşıyan asıl dostu, yol arkadaşı, avukatı ROY COHN vardı. Çok önemli bir isimdi.
BÜYÜK BİR ARŞİVİ vardı.
Elinde yok yoktu! Herkesi etrafına toplamayı bilirdi. Öldü! Hayatı çok düzenli değildi.
Yaşamadı fazla. Trump'ın COHN'a ölmeden önce vefasızlık yaptığı söyleniyordu.
Bunu da en iyi bilenlerden biri Michael Cohen'di.
Avukatıydı. SES KAYDINI ortaya çıkaran, Trump'ın hayat kadınlarıyla başını belaya sokan isimdi. GOL YEMEDEN ATMAK İSTEDİ. Ancak derinliklerde olay bambaşka bir kulvardan akıyordu.
Çok ama çok güçlü ilişkilerin merkezinde bulunan Felix Sater'in COHEN'e "Ses kaydını sızdır" emri verdiği konuşuluyordu. Bu oldukça önemli bir gelişmeydi.
Sater'in de bazı baskılar nedeniyle PENTAGON'la anlaşmak zorunda kaldığı iddia ediliyordu.
Trump'ın da AİLEYE yani Rothschildler'e karşı pozisyon almaya başlamasının arkasında SATER'in tercihinin yattığı ileri sürülüyordu. Başkan Trump belki de bu nedenle DÜNÜRÜNE yani Kushner'in babasına randevu vermiyordu.
Beyaz Saray'a sokmuyordu.
İLGİNÇ...
Devam...
ABD'yi kimler yönetiyor?
Derin Amerika'nın kontrolü kimdeyse patron odur! Beyaz Saray'ı da o yönetir. Aslında ABD'de din ve mezhep savaşı çok ciddi şekilde yaşanır. Pek bilinmez ve öne çıkarılmaz ama böyledir.
Ülke genelindeki Katolikler'in oranı yüzde 44 civarındadır. Bu da Derin Amerika'nın Katolikler tarafından yönetilme ihtimalini hep güçlü tutar. Katolikler'in bu oranı, New York'ta yüzde 60 civarındadır. Ülke genelindeki Yahudiler'in oranı yaklaşık yüzde 4'tür. Ancak New York'luların yüzde 25'i Yahudi'dir. Siyah ve beyaz Protestan seçmenlerin oranı yüzde 35 civarındadır.
Yüzde 35'lik bu dilimin ise yüzde 26-28'i Evangelist'tir.
Derin Amerika, silah lobisinin Katolikler'den oluşması nedeniyle hep Pentagon merkezinde etkin oldu.
Yahudiler, parayla güç kullanırken Pentagon'da bu gösteri pek etkili olmadı.
Şimdi Derin Amerika, Trump'la birlikte Yahudiler'in güçlü olduğu Ortadoğu ve Afrika'ya girmeye karar verdi.
Ancak Yahudiler de Trump ailesindeki en büyük güçleri Jared Kushner'le birlikte bunu engellemeyi başardı.
Kushner'in çok etkili bir isim olması, arkasında çok güçlü bir aile yapısının bulunması ve hepsini destekleyen KÜRESEL bir ORGANİZASYONUN bulunması nedeniyle YAHUDİLER, DERİN AMERİKA ekseninin hep bir adım önünde oldu...
KATOLİKLER bir adım geriye düştü. Ancak şimdi eski düzenin değişeceği yönünde çok ciddi işaretler var.
ABD Başkanı Donald Trump'ın ciddi şekilde yön değiştirmesi Washington'ın kuzeyinden esen derin rüzgarlar nedeniyle oldu.
Bu değişimin etkisini yakın zamanda göreceğiz.
Trump'ın iki gücün ortasında kalması nedeniyle farklı açıklamalar yapmaya zorlandığını görüyorduk.
Ancak Trump bir tarafta kalmak zorunda. Ciddi bir araştırma yapmaya gerek görmeden Trump'ın Katolikler'e yanaştığı, silah lobisiyle başladığı başkanlığı devam ettirmek istediği anlaşılıyor. BU YÖNDE PEKÇOK İŞARET VAR!
Derin Amerika Trump'tan Akdeniz, Çin ve Afrika'yı istedi. Yahudiler'in de Trump'tan istedikleri Akdeniz, Çin ve Afrika'ydı. Derin Amerika şimdi de Körfez'i de Trump'tan istedi. Eğer Derin Amerika, Akdeniz, Çin, Afrika ve Körfez'i yönetmeyi başarırsa, dünya farklı bir düzene geçecek.
Bu düzen elitlerin çok daha zengin olduğu bir düzenden biraz farklı olacak.
Silahların konuşulduğu ve patronların genelde üniformalı askerlerin olduğu bir dönemi işaret ediyor.
Afrika'da birçok ülkede yeni yönetimlerin eski askerlerden oluşması için adımlar atıldı.
Körfez ülkelerinde de askeri yönetimlerin önü açılacak. Eğer bu iki adım gerçekleşirse Akdeniz de Derin Amerika'nın kontrolüne geçecek. Akdeniz de Pentagon kontrolünde olduğu takdirde, Çin'in yaşaması için Pentagon'un istediklerini yapmak zorunda kalacağı günlere uyanacağız.
Çin'in, Akdeniz'in kontrolünün Pentagon'a geçmemesi için tek güvencesi Türkiye. Çünkü Akdeniz'e sınırı olan Tunus, Yunanistan, Suriye, Fransa, Hırvatistan, İspanya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Cezayir, Fas, İsrail, İtalya, Karadağ, Kıbrıs, Mısır, Slovenya, Libya, Lübnan ve Malta Pentagon'la işbirliği yapmaya zorlanıyor. Birçoğu da bunu kabul etti. Ancak Türkiye, askeri olarak Akdeniz'in en güçlü ülkesi...
Oyunu bozuyor.
Pentagon'u zorluyor.
İşler bu noktada karışıyor!
Eğer Türkiye, Pentagon'la anlaşmak yerine Çin'le Büyük İpek Yolu projesiyle yürümeye karar verirse Pekin asla diz çökmez.
Türkiye EKONOMİK olarak TAM BAĞIMSIZ olduğu an PENTAGON buralara uğrayamaz bile. Burada ÇİN'e görev düşmekte.
Gösterecekleri DOSTLUK kendi bekaları için!
Türkiye Pentagon'la aynı çizgiye gelirse zaten ÇİN olmaz.
Ne söylenirse yapmak zorunda kalırlar! Ancak ÇİN de düşünüyor!
Bu iklimde TÜRKİYE ile ortaklık yaparsa İPEK YOLU'nun en önemli hissesini ANKARA alır.
Biliyor.
Bu nedenle zamana oynuyor.
Bu denge hala canlı yaşıyor.
Türkiye ortada! Bir yanda Çin diğer yanda ABD! Yeni sistemle YANİ BAŞKANLIKLA her iki taraf da ANKARA'dan bir cevap bekliyor.
Türkiye en doğru adrese oynamak istiyor. Herkes gibi.Eğer Türkiye'nin tavrı netleşmezse iç siyaset bir süre sonra hareketlenir. Her iki güç de kendi oyuncularını ANKARA'da sahne almaya iter!
Görmesek de karşımıza Katolikler'in, Yahudiler'in, Protestanlar'ın desteklediği oluşumlar çıkar! Etkili çıkar hem de!
yazının devamı
YORUMLAR
-
ibocan
01 Ağustos 2018 23:53Verdiginiz rakamlar yanlis Ergun bey. Google amcana sor Evangelical Protestant 25.4% Mainline Protestant 14.7% Historically Black Protestant 6.5% Catholic 20.8% ► Expand ► Expand Mormon 1.6% ► Expand Orthodox Christian 0.5% Jehovah's Witness 0.8% -
hursit dilaver
01 Ağustos 2018 15:07AKLINIZI BAŞINIZA ALIN. trump sanmayın ki iranı vurur. asla vurmaz. ÇÜNKÜ İRAN İLE İSRAİL ASLA SAVAŞMAZ. ÇÜNKÜ ORTAK DÜŞMANLARI SÜNNİ İSLAM VE TÜRKİYEDİR.bunu kafanıza yazın.ABD iranla anlaşıp, sonunda tehlike gördüğü türkiyeye iranı ve israili saldırtır.UNUTMANIN EMİ EFENDİLER.siz iranı islam kardeşliği adına ne kadar kollarsanız,onlar da mezhep zıtlığı ile size düşmandır. unutmayın. irandan hayır gelmez ABD ile bizi vururlar.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Nedim Şener : Marketlerde gıdada fahiş fiyata yasal önl...
418 kez izlendi
Ergün Diler : Şah-mat
476 kez izlendi
Ergün Diler : Kurgu war
1506 kez izlendi
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
632 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.