Sesli Makale

Verimsiz toprakları ve sürekli gri gökyüzüyle meşhur olan İngiltere denilen sömürgeci adasındaki Monarşi’nin kurumsal saray yalancısı BBC de 10 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan yalana göre; “bütçe onaylama yetkisi Cumhurbaşkanı’na ait olacakmış.” Şimdi bu küflü CHP yalanına defalarca cevap verildi ama hâlâ ısrarla aynı yalanı sürdürmeye devam ediyorlar. Şimdiki sistemde bütçeyi hazırlayan da oylayan da aynı hükümet. Hâlbuki yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde bütçeyi Cumhurbaşkanı hazırlayacak ama onayı Meclis verecek...

“Anayasa Mahkemesi ve HSYK gibi yüksek yargıyı Cumhurbaşkanı belirleyecek” diyorlar. Uluorta, hiç sıkılmadan gözümüzün içine baka baka bu kadar ucuz bir palavrayı açık açık yazabiliyorlar. Şimdiki sistemde HSYK şöyle oluyor: Toplam 22 üye var ve Cumhurbaşkanı 4 kişi, Adalet Bakanı ve müsteşarı 2 kişi, bürokratlar da 16 kişi atıyor. Bu arada yerlere göklere sığdıramadıkları Meclis kaç kişi atıyor biliyor musunuz? Sıfır! Evet, Meclis hiç üye atayamıyor. Çok sevdikleri parlamenter sistemde milletvekilleri sadece parmak kaldıran yetkisiz adamlar. O yüzden seviyorlar zaten. Yeni sistemde ise HSYK şöyle olacak. Önce bürokratlara şu güzel laf söyleniyor: “Efendiler siz bir kenara çekilin bakalım, siz kimden yetki aldınız da HSYK ataması yapıyorsunuz, bitti sizin oligarşik vesayetiniz, uzaklaşın bakalım.” Daha önce 16 üye atayan bürokratlar eskiden vekillerin olduğu yetkisiz pozisyona çekiliyor ve bu sefer halkın seçtiği Meclis’teki vekillere yetki veriliyor. Cumhurbaşkanı yine eskisi gibi 4 kişi atıyor Eskiden hiç kimseyi atayamayan Meclis yeni sistemde 7 kişi atıyor. Adalet Bakanı ve müsteşarı yine eskisi gibi 2 kişi atıyor. Anladınız mı şimdi Kraliçe’nin ve adamlarının karın ağrısını. Makalede benzer bir yalan da AYM için söyleniyor. Eskiden 14 kişi atayan Cumhurbaşkanı bu sefer 12 kişi atamasına rağmen “Yetki bir kişiye veriliyor” diyerek siyaset tarihinin en aptalca yalanını söylüyorlar. Tek fark AYM üye sayısı 17’den 15’e düşmüş oluyor.

Bunun gibi ahmak lakırdısı olan yalanlar sürüp gidiyor. Niye yapıyorlar peki bunu? Bunun ortaya çıkmayacağını bilmiyorlar mı? Aptallar kabul ama bu kadar da aptal olmaz değil mi? Bu bir bombardıman. Yalan bombardımanı. Öyle ya da böyle “Hayır” demeye şartlanmış kemik kitleyi yerinde tutmak için yalanla dövüyorlar kendi kitlelerini. Birinden kaçsa birine takılsın diye yalanla örülmüş ağlar atıyorlar zihinlere. Fakat bu taktiğin bir zayıf noktası var. 15 Temmuz’da heves ederlerken de atlamışlardı. Makul çoğunluğun sessizliğini zayıflık zannedip sağduyunun gücünü hesaba katmıyorlar. Sonra her seferinde milletin sinesinde rezil rüsva olup gerisin geriye giderek terör örgütlerine “Saldırın intikamımızı alın” diye para veriyorlar...

Diriliş Postası
19 Şubat 2017