GÜNCEL

Emin Pazarcı : MHP koalisyon ortağı!

Tarih
16 Ağustos 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Emin Pazarcı

16 Ağustos 2015

Yazının başlığını görüp hemen “olmaz” demeyin. Ben ısrarlıyım ve “olur mu olur” diyorum. Bunu söylerken de yeterli gerekçe ve dayanağım var… 

Şimdi baştan alalım: 
7 Haziran akşamı ne demişti Devlet Bahçeli? MHP’ye “Ana Muhalefet Partisi” misyonu biçmişti. 
Sonra, koalisyon için en uygun iki adayın AK Parti ile HDP olduğunu açıkladı. Ardından bu ikiliye CHP’yi de ekledi. Hatta, seçim öncesi yerden yere vurduğu bu partilerin birlikte hareket etmesinin ülkenin yararına olduğunu bile söyledi. 
Sonra rotayı seçime çevirdi, “En kısa zamanda erken seçim” dedi. Kameraların önünde meydan okudu. 
AK Parti ile CHP görüşme masasına oturduktan sonra da “Erken seçim gündemden düştü” açıklamasını yaptı. 
Bu arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “koalisyon bilirkişisi” diye yüklenirken, adeta “Bu görevi ben daha iyi yaparım” dercesine Başbakan Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na “acil anlaşın” çağrılarında bulundu. “Vatan, millet” dedi. Ülke menfaatlerinin bunu gerektirdiğini söyledi, AK Parti ve CHP’ye görevler verdi vesaire, vesaire… 
Bu süreç devam ederken de bir gün “biz yokuz” dedi, bir başka gün de “MHP elini değil, gövdesini taşın altına koymaya hazır” açıklaması yaptı. 
Yarın da Başbakan Davutoğlu ile bir araya geliyor. Seçim sonrası izlediği çizgiye bakınca “Şartlar yine değişti, ülke AK Parti-MHP koalisyonu bekliyor” derse şaşırtıcı olmaz. 
Şimdi anladınız mı ne demek istediğimi? 
* * *
Sakın ola bana “Ama MHP’nin kırmızı çizgileri ve şartları var” demeyin… 
Olabilir; ama ne önemi var? 
1999 seçimlerinin hemen ardından ne demişti DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit? MHP’ye çok ağır ithamlarda bulunmuştu: 
“Gençleri silahlandırdılar, sayısız can aldılar, çetelerle kol kolalar” açıklamasını yapmıştı. 
MHP de ayağa kalkmış, kamuoyuna DSP’den “özür beklediğini” ilan etmişti. Hatta o günlerde “Ülkücü Hareket bu hakaretleri kabul edemez” türünden çıkışlar yapıldı. Ama o özür gelmedi. Tam tersine rahmetli Bülent Ecevit, eşini savunduğu gibi, aynı kaygıları farklı bir üslupla Bahçeli ve arkadaşlarına kendisinin de ifade ettiğini söyledi. 
Sonra ne oldu? O koalisyon kuruldu! 
Devam edelim mi?.. 
57. Hükümet döneminde yaptığı çıkışlara bakılırsa MHP, Abdullah Öcalan’ı asıyordu. Ama Öcalan’ın idamı Devlet Bahçeli’nin de altında imzası bulunan bir protokolle ertelendi. Sonra da o hükümet döneminde idam cezası kalktı. 
Bir iki örnek daha verelim isterseniz… 
Alparslan Türkeş döneminde Başkanlık Sistemi, MHP’nin en büyük hedeflerinden biriydi. Hem Türkeş’in Temel Görüşler kitabında, hem de MHP’nin varlık sebebi olan Dokuz Işık Doktrini’nde yer alıyordu. 
Bir anda kalktı, gitti! MHP bugün Başkanlık Sistemi’nin en ateşli karşıtları arasında yer alıyor. 
Örnek çok da, bir tane daha verelim… 
2008 yılı idi. Devlet Bahçeli, Sheraton Otel’de mutat yıllık değerlendirmelerinden birini yapıyordu. Gazeteci Muharrem Sarıkaya, AK Parti ve CHP’nin “Kürt Sorunu” ve “Açılım” raporlarına atıfta bulunarak sordu: 
-MHP’nin de bu yönde bir çalışması var mı? 
Bahçeli, bu konunun çok önemli olduğunun altını çizerek, MHP olarak “Anayasa değişikliği dahil, atılacak adımlara katkı vermeye hazır olduğunu” söyledi. İktidarı bu yönde adım atmaya davet etti. 
Sonrası malum: 
AK Parti “çözüm sürecini” başlatınca da söylemediğini bırakmadı. Her fırsatta yerden yere vurdu. 
*  * *
Yani demem o ki… 
Tarih tekerrürden ibarettir. Geçmiş de geleceğin aynasıdır. Bugüne kadar hep “olmaz” denilenler olduğuna göre, bundan sonra da olabilir. 
Sadece olursa, şaşırmayın diye bazı hatırlatmalarda bulunmak istedim! 

Akşam

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;