Sesli Makale

O kişilere kul-köle olanları bilirim. Atacakları her adımdan önce “hocasının” kapısını çalıp, danışanlar vardır aralarında. Bu, Türkiye’nin bir gerçeğidir ve böyle davrananların sayıları hiç de az değildir. Geçmişte, bunları yanlarında istihdam edip, devletin kasasından aylık bağlatan bakanlarla karşılaştım.

Sorarsanız, hepsinden “Elhamdülillah Müslümanım” cevabını alırsınız. Kadınların çoğu tesettürlüdür. Bazılarının elinden Kur’an-ı Kerim düşmez. Ancak, İslam’ın yasakladığı her türlü faaliyetin içindedirler.

Adam ateisttir ama “cin” denince akan sular durur. Bu kervana zaman zaman onlar bile katılır.

“Cinci Hocalar” bir sektördür ülkemizde. Hem de büyük paraların döndüğü, her türlü ahlaksızlığa kılıfın bulunduğu bir sektör!

İnsanları cinlerle irtibatınızın olduğuna inandırabilirseniz eğer?..

Köşeyi döndünüz demektir! Çünkü bu farklı ve büyülü bir alandır. Müşterisi de çoktur bizim ülkemizde.

hhh

Biliyor musunuz? Fetullah Gülen’in de cinleri varmış! Kendileri söylüyorlar, ben onların yalancısıyım.

Tokat’ta bir tanık, ifadesinde aynen şunları söylemiş:

-1990’larda askeri lise sınav sorularını nasıl elde ettiklerini merak edip, sormuştum. Bana, Fetullah Gülen’in cinlerle irtibatı olduğunu, onların da kasadaki soruları alıp, kendisine getirdiğini söylediler. Ben de inandım.

İşte bu kadar!..

Bakın, “çalmak” demiyorlar, “alıp, getirmekten” söz ediyorlar. Cinleri araya sokup, hem yaptıkları hırsızlığa “kutsallık” katıyorlar; hem de kendilerince sorumluluktan kurtuluyorlar. Daha doğrusu, kurtulduklarını düşünüyorlar!

Henüz söyleyen çıkmadı ama onun bunun yatak odasına yerleştirdikleri kameralarla elde ettikleri porno görüntüleri de cinlerin üzerine yıkarlarsa şaşmam.

Orada-burada tezgâh kurup, önüne çıkanı dolandıran, insanlardan enva-i çeşit menfaatler sağlayan sahte medyumlardan hiç farkları yok bunların. Hatta, çok daha zararlı ve tehlikeli oldukları söylenebilir.

Cinci hocalar ve sahte medyumlar, hiç olmazsa ülkelerine ihanet etmiyorlar. Ağlarına düşenlerin ellerine silah verip, cinayet işletmiyorlar. “Büyü var, merak etme bozarım” deyip, insanların paralarını alıyorlar. Ya da “Sende papaz büyüsü var” diye cinsel arzularını tatmin yoluna gidiyorlar.

Bu FETÖ’cü takımında ise hepsi var. Ahlaksızlık ve alçaklık zirve yapmış durumda. En tehlikelisi de bütün bunlara dini bir kılıf uydurmaları.

O sahtekâr medyumlar ve cinlerle irtibat kurduğunu söyleyip, insanları dolandıran “hoca” lakaplı şarlatanlar var ya…

Fetullah Gülen gibi alçakların yanında yunmuş-yıkanmış sayılır.

hhh

Bir zamanlar ünlü Sülün Osman’ımız vardı. İstanbul’da saf vatandaşları yakalar, Saat Kulesi’ni satardı. Polis kılığına girer, Beyoğlu’nda sahte karakol kurup, büyük vurgunlar yapardı.

Ancak, O bile bu Fetullah Gülen’in eline su dökemez!

Bildiğim bir şey yok ama iddia ediyorum. Peş peşe açılan FETÖ davaları devam ederken, daha neler çıkacak, neler… Şeytan’ın bile aklına gelmeyecek daha nice sahtekârlık örnekleri ile karşılaşacağız.

Artık iyiden iyiye tanıdık bu adamı. Nasıl bir psikopat ve sahtekâr olduğunu da, hiçbir değerinin bulunmadığını da biliyoruz.

Türkiye, bu tipler açısından son derece münbit bir ülke. Avcının önüne kendisini atmaya hazır av o kadar çok ki... Gidin bakın cinci hocaların tezgâh kurduğu yerlere. Oradaki insanlarla konuşun ve beklentilerini inceleyin. İşte o zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Önümüzdeki günlerde bizi yeni sıkıntılar bekliyor: Bu Fetullah Gülen denilen adam, kurduğu menfaat çetesinin üzerinde denetimini kaybetmeye başladı. Yavaş yavaş dağılacak ve kendilerine yeni yuvalar arayacaklar. Bazıları daha da radikalleşecek ve başka kucaklara oturacaklar.

Bu, ülkelerine düşman ve değer yoksunu tiplerle daha çok uğraşacağız biz. Kendi elemanlarının tabiriyle “Cinci Fetullah” yok olup gidecek, gitmesine de… Rahle-i tedrisinden geçen, ona buna uşaklık yapmaya hazır tipler yine bu ülkenin başına kalacak.

Akşam
23 Aralık 2016