Sesli Makale

4 Ekim 2015

Düsseldorf

Birkaç gün önce Taraf Gazetesi “Abdullah Gül pusuda” manşeti ile çıktı. Karışık, algıya, belki biraz da tahrike yönelik ve çelişkilerle dolu bir haberdi, ama başlık buydu:

“Gül Pusuda.”

Aslında benzer haberler uzun süredir basında dolaşıyor. Zaman zaman Başbakan Ahmet Davutoğlu’na karşı Abdullah Gül adı pompalanıyor. Sonra ortalık sessizliğe bürünüyor. Ta ki yeni bir fırsat ortaya çıkana kadar.

Abdullah Gül’ün kafasında ne var? Önümüzdeki dönemde kendisine nasıl bir yol haritası çiziyor? Bunları bilmem. Ancak, hem kendisinin genel olarak verdiği fotoğraf hem de çevresindeki bazı isimlerin davranışlarıyla bu tür spekülatif haberleri beslediği söylenebilir.

Şimdi bir an için bu haberlerin doğru olduğunu kabul edelim. Diyelim ki böyle bir plan var ve Abdullah Gül bir mücadelenin içine itilmeye çalışılıyor.
Ama doğruysa bu tür düşüncede olanların hesap edemedikleri bir nokta var. Kim, ne derse desin, kim aksini iddia ederse etsin, Ahmet Davutoğlu, bugün hem AK Parti hem de Hükümet içinde oldukça önemli bir figür!

Davutoğlu, geçici bir hükümetin başında. Ancak, ülkede ciddi bir çalkantı yok. Türkiye’de işler eskisi gibi yürüyor…
Bütün zorlamalara rağmen, bir ekonomik kriz yaşanmıyor.

Komşularımıza ve çevremize bakınca, yine bölgenin en rahat ve yaşanabilir ülkelerinden biri Türkiye.
Terörle mücadele devam ediyor. Üstelik, PKK ve onun uzantılarına, son yılların en büyük darbelerinden birinin vurulduğu konusunda herkes hemfikir.

2. Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük düzensiz güç hareketi Avrupa’yı korkutmuş ve panikletmiş durumda. Buna karşılık Türkiye, kendisine sığınan 2,2 milyon insanı misafir etmeye devam ediyor.
Vesaire, vesaire…

Yani, ortada bir başarısızlık yok! Bütün zorlamalara rağmen, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Başbakanlık Konutu arasındaki uyum devam ediyor. Olumlu fotoğrafı bu tablo da besliyor.

Şimdi gelelim performansa…

Dün, Başbakan Davutoğlu ile birlikte Düsseldorf’taydık. Yurt dışındaki vatandaşlarımız 8 Ekim’de oy kullanmaya başlayacak. Almanya’da 1,5 milyonun üzerinde, Avrupa’da da 3 milyona yakın seçmen var.
Üstelik, 7 Haziran’da da gördük ki, yurt dışından gelecek oylar son derece önemli!

Davutoğlu, Düsseldorf’ta sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldi. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin düzenlediği etkinlikte ISS Dome Salonu’nda Avrupalı Türklerle buluştu. Önemli mesajlar verdi.

Peki Davutoğlu Düsseldorf’tan önce neredeydi? New York’ta. Orada 30’un üzerinde ikili görüşme yaptı. Pek çok CEO ile bir araya geldi. Sivil toplum temsilcileri ile 400’e yakın iş adamına seslendi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuştu. Terörle Mücadele Zirvesi’ne katıldı. Filistin Bayrağı’nın göndere çekilmesinde bizzat yer aldı.
Dönüşte ayağının tozu ile TBMM Genel Kurulu’na katıldı. Üstelik, TBMM’nin yeni dönem açılışında Davutoğlu’ndan başka bir genel başkan da yoktu. Ayrıca, O toplantıdayken, kendisi ile birlikte Amerika’dan dönen bürokratlarının çoğu uykudaydı.

Düsseldorf öncesi partisinin seçim beyannamesi üzerinde çalıştı. Düsseldorf sonrası bugün de bu beyannameyi açıklayacak. Yarın mitingler başlıyor. Önce Samsun, ardından Erzurum mitingi var.
Üstelik, sergilenen tempo, sadece bu döneme ait değil. Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı’nda da böyleydi, aynı performansı

Başbakanlık’ta da gösteriyor.

Peki, bu koşan ve terleyen Başbakan profilini ortaya koyabilecek ve uzun süre devam ettirecek kaç kişi var?
Birtakım senaryolar üzerinde çalışan ve hesaplar yapanların bunu da göz önünde bulundurması gerekmez mi?

Biz yine dönelim Düsseldorf buluşmasına…
Başbakan, 7 Haziran öncesinde Dortmund’da 10 maddelik bir vaat paketi sunmuştu. Geçici bir hükümetin başında olmasına rağmen, bunların büyük bölümünü gerçekleştirdi. Bu defa Avrupalı Türklerin karşısına“vaat ettik ve yaptık” sözleriyle çıktı.

Almanya’da yine yoğun bir gündemi vardı. Üstelik, onca koşuşturmanın arasına biz gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir de sohbet sıkıştırdı.

İşte Ahmet Davutoğlu böyle bir siyasetçi. Yani demem o ki, masa başında senaryo ve spekülasyon üretmek kolay. Ancak, bunların uygulamaya konulması ve hayata geçirilmesi için ayaklarının yere basması da gerekiyor.

Akşam