Sesli Makale

Ankara Büyükşehir Belediyesi Belediye Başkanı Melih Gökçek, Yeni Yüzyıl'dan Esra Elönü'nün sorularını yanıtladı. Siyasetten medyaya, paralel yapıdan Bülent Arınç'a kadar tüm soruları yanıtlayan Gökçek Arınç ile ilgili 'Arınç'ı konuşmam, 'Başbakan'a sözüm var' dedi.

Muziplikte doz artımına gidip şu cümleyi kuracağım: Melih Gökçek bence Ankara’nın Başbakanı olmuş. Klavye kurnazlığı yapıp zor sorular sorayım dedim, portatif cevaplar sağanak sağanak... Hani iki türlü yıldızları seyredebilirsin, biri kafana saksı düştüğünde diğeri gökyüzüne baktığında. İşte tam bu tarz hazırcevaplar aldım. Zaferlerini konuşurken gökyüzüne baktırdı, düşmanlarını konuşurken de her cümlesi akılda bir espri darbesi. O derece rahat, nezaketli ve zarif… Ankara’nın ara sokakları gibi bir röportaj oldu sanki, çıkmaz sokak vardır lakin çıkmaz soru yoktur dedirtecek cinsten cevaplarımı aldım, bereketini gördüm. Haydi eyvallah… Gelsin ilk soru…

Keçiören’den aday olduğumda babam hüngür hüngür ağladı

En sevdiğiniz Kemal Sunal filmi?

Çoğunu izledim ama ‘Zübük’ diyebilirim.

 Sık kullandığınız argo?

Tükürürüm böyle işin içine.

Tahammül edemediğiniz ses? 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun sesi.

TV’de hangisini görsen zaplarsın? Melih Gökçek mi Ahmet Hakan mı?

Tabii ki Ahmet Hakan.  

Hangi liderle, hangi çizgi filmi izlemek istersin?

 Kılıçdaroğlu ile Pinokyo.

Kalbinin mi fıskiyenin mi kırılması seni üzer? 

Kalbimin kırılması.

 5 lira borç isteyemeyeceğin ünlü? 

Kemal Kılıçdaroğlu.

En sevdiğin sure?  

Surelerin arasında ayrım yapmam. Hepsini seviyorum.

 Camilerde en sevdiğin görüntü? -

Güzel yazılmış Allah, Muhammed yazısı.

 Babandan en son ne zaman para istedin? 

Üniversitedeyken.

 Yumurtanın fiyatı? -

6’lı var, 10’lu var... Genelde böyle aldığım için tanesi ne kadar bilmiyorum.

 Sokaktan yemeye bayıldığın şey?

Haşlanmış mısır.

 Defalarca dinlerim dediğiniz ses sanatçısı?  

En sevdiğim olarak değil ama çok dinlediğim olarak cevaplarsam Ferhat Göçer diyebilirim.

Annenden başka kimsenin elinden yemeyeceğin yaprak sarması mı yoksa dayak mı?

 İkisi de değil.

En son gittiğiniz mülteci kampı? 

Ben kendim gitmedim ama mülteci kamplarına çok yardım gönderdim.En son Akçakale Kampı’na gönderdik mesela. Ondan önce Hatay’a, Ceylanpınar’a, Maraş’a pek çok kez yardım gönderdik.

 Çocuğunuza tavsiye ettiğiniz ilk kitap? 

Kuran-ı Kerim.

Babanızla aranızda geçen en etkili an? 

Keçiören belediye başkan adaylığım kesinleşince babamı aradım. Babam o sıra Antep’teydi. Bu haberi alınca telefonda hüngür hüngür ağlamaya başladı. O anı hiç unutamam.

Tahammül edemediğiniz hitap biçimi? 

Bağırarak konuşanlara tahammül edemiyorum.

 En büyük zaferiniz?

1994’te CHP’den Ankara’yı kurtarmamız.

 Oğullarınız sizden korkar mı, kızgın bir baba mısınız? 

Yok değilim. Osman ortaokul çağından üniversitenin ilk yıllarına kadar felaketti. Yerinde durmazdı. O zamanlar tartışmalarımız olurdu. Ama üniversiteden sonra tam istediğim gibi bir evlat oldu. Allah iki evladımdan da razı olsun.

Sizden sonra kiminle röportaj yapsak da sizde okusanız? 

Nevin Hanım’la yaparsanız mecburen okuruz.

Twitter’da herkese ayar veriyorsunuz, neden bu ‘Aktrollere’ sesiniz çıkmıyor? Partinin sizce trollere ihtiyacı var mı? -

Şimdi ‘aktroller’ demeyelim. Onlar kendilerine durumdan vazife çıkartan gençler. Yaptıklarının davalarına hizmet olduklarına inanıyorlar. Doğru ya da yanlış yapıyorlar ama samimi yapıyorlar.

Peki ya dilleri, üslupları güzel mi yani?

Dil konusunda şimdiki gençlik bir enteresan. Bana atılan tweet’lerden de görüyorum. Ana prensip şu olmalı: Kimseye hakaret etmeden her türlü tenkiti yapabilmek. Ti’ye al, hiçbir mahsuru yok ama ti’ye alırken hakaret etme. Dolayısıyla bu gençlerin de hakaret etmeden bu işleri yapması lazım.

 Yani siz onlarla hiç sorun yaşamadınız? 

Hayır, hiçbir zaman bu manada muhatap olmadım o gençlerle. Ayrıca heyecanlarını da makul görüyorum. Hem gazeteciyim hem başkan  

Tek başına yürüyen istihbarat teşkilatı gibisiniz, Gezi olaylarından tutun da herhangi bir yerde olan patlamanın kimler tarafından gerçekleştiğine kadar her şeyi biliyorsunuz…Siz gazeteci misiniz yoksa belediye başkanı mı? 

İkisi bir arada. Gazetecilik mezunuyum ben. Bunun yanında bir de 27 yıllık belediye başkanlığını sayarsak, aslında hem gazeteci hem de belediye başkanı olmamın çok da enteresan olmadığı görülür.

Genelde tahminlerinizin tutması sizin bir istihbarat kaynağı olduğunuzu gösteriyor gibi… 

Tek istihbarat kaynağım Google. Google’ı doğru kullanmasını bilirsen aslında pek çok gizli olayı çözebilirsin. Mesela 1 Kasım seçimlerinden 8 gün önce televizyonlara çıktım ve ‘çakma DEAŞ’ diye bir tabir kullandım. Ankara, Suruç, Diyarbakır patlamaları gibi olayların aslında PKK’lılar tarafından organize edildiğini ve çakma DAEŞ gibi bir organizasyon kullanıldığını ispat ettim. HDP’nin Mersin ve Adana il başkanlıklarına bomba konulmasının arkasında da mesela kesinlikle PKK’nın kendisi var. Bu bombaları koyan kişi önce DHKP-C davasından yargılanıp mahkûm oluyor, arkasından Van’da El Kaide’ci olarak ortaya çıkıyor. Bu eylemleri gerçekleştirmeden önce de bir Facebook hesabı açıyor. O hesapta DAEŞ paylaşımları yapıyor. 1 Mayıs’ta da Mersin’de elinde HDP bayrağı ile yürüyor. Bu işin arkasında aslında HDP’nin kendi kendini bombalattığını net biçimde görüyoruz.

Başka örneğiniz var mı? 

Bergama’da yaşandı... Bergama’da MHP’liler teröre lanet yürüyüşü yapıyor. Bu sırada içlerinden biri sürekli olarak HDP ilçe merkezinin basılmasını istiyor. Bu çocuğun arabasında DAEŞ’e ait kimlik, PKK’ya ait kimlik ve sıkı dur Esed’e ait kimlik bulunuyor. Evini bastıklarında ise çokça PKK bayrağı çıkıyor. Ha bir de şunu da söyleyeyim: Biliyorsun Suruç’ta bir bomba patladı. O bomba patladığında HDP’nin Suruç İlçe Başkanı bombayı patlatan kişinin kimliğini tam 13 saat sonra polise gönderiyor. Kimliğin köşeleri yanık ama ne hikmetse ortasına bir şey olmamış. Halbuki bomba patlayınca kimliğin ‘k’si bile kalmaz. Bir de Suruç patlamasında ölen bir tek HDP’li yok. Amara Kültür Merkezi’nin önünde patlıyor bu bomba ama ne hikmetse kültür merkezinin kameraları o gün çalışmıyor.

Gezi’de hep dik durdum

AK Partili belediyelerin hemen hepsi Gezi olaylarının karşısında durdular fakat belediye organizasyonlarına Gezi fanatiği oyuncu, sanatçı, şarkıcılara yer verdiler? Bu kompleks ya da eziklik neden?

Gezi olaylarında onlar gençlerin bu hallerini kabul edelim modundaydılar. Sadece Recep Tayyip Erdoğan, ben ve Şamil Tayyar karşı durduk, başka kimse durmadı. Gezi’de ben, ilk günden itibaren dik durdum. Doğru bir şey değil o bizimkilerin yanlışı.

Herkes sizinle kavga etmeye korkuyor, karşınızdakini iyi derecede rezil rüsva etmenin suyunu çıkarmanıza örnek Aylin Nazlıaka mı? 

Yok değil, o garnitür benim için.

İnsanlarla neden uğraşıyorsunuz? 

Biliyorsun Esra, ben Cumhuriyet Halk Partisi uzmanıyım. O yüzden uğraşmak değil de ilgiliyim diyelim. Onlar da alıştı zaten.

Aylin Nazlıaka özür diledi mi? 

Yok dilemedi. Zaten benden değil, Ankara halkından özür dilemesi lazımdı. Bir de üzerine benim sayemde milletvekili oldu. Yani gündeme geldi, konuşuldu ve milletvekili oldu.

Ahmet Hakan basın büromuza

 Ahmet Hakan, Doğan Medya’dan kovulursa ona belediyede hangi işi verirsiniz?

 Onu basın bürosuna alırız. Ahmet genellikle patronunun istediği istikamette yazı yazdığı için, ben bazı kişiler hakkında yazması için rica ederim. O da hemen yazar.

 Doğan Medyası dökülüyor mu?

Aydın Doğan bu girişimleri seçimden önce yapsaydı daha isabetli olurdu.

Diyelim ki artık başkan değilsiniz, bu durumda AK Parti’nin ilk olarak hangi özelliğini eleştirirsiniz? 

Başkan olmamam AK Parti’yi eleştirmemi gerektirmez ki. Ben yerimden memnunum. Ankara’da 5 kere belediye başkanı oldum.

 Yok yani genelde seçilmeyenler eleştiriye başlıyorlar, o anlamda sordum... 

Reel olarak düşünürsek bir numaralı makam Cumhurbaşkanlığı, 2 numaralı makam Başbakanlık, 3 numaralı makam İstanbul Belediye Başkanlığı, 4 numaralı makam ise Ankara Belediye Başkanlığı’dır. Normalde bakanlıklar belediye başkanlıklarından üstün kabul edilir ama hangi bakana sorsanız ‘Ankara Belediye Başkanlığı mı yoksa bakanlık mı’ diye, Ankara Belediye Başkanlığı cevabını alırsınız. Daha ne isteyeceğim ki yani. Önümüzdeki dönem aday yapmazlarsa sadece üzülürüm, asla nankörlük yapmam.

 Gülen medyasına ait kurumlara ceza vermek dururken kapatmak ya da kayyum atamak intikamcı bir yaklaşım mıdır sizce? 

Bunları yüzde 100 hak ettiklerine inanıyorum. 17/25 Aralık darbe girişiminden beri Gülen olayı içerisinde bulunan o kadar çok kişiden itiraf dinledim ki, yaptıkları yanlışların cezasını çekiyorlar ve hak ediyorlar.

Madem yürüyen istihbarat gibisiniz neden paralel yapılanma içinde olduklarını anlayamadınız? 

Esra, düşmez kalkmaz bir Allah. Müslüman bir delikten bir kere geçer bir daha geçmez. Biz de bir kere geçtik, öğrendik. Ben onların da benim gibi Müslüman olduklarını düşündüm. Gözlerimizi kapatmış ve gerçeği görememişiz. Düşünsene Recep Tayyip Erdoğan aldatılmış, Melih Gökçek nasıl aldatılmasın.

Gamze İlgezdi ve rezidanslarının üzerine gittiniz, tepki gösterdiniz, peki 700 bin liralık saatin o kolda oluşuna tepki göstermeyişinizin sebebi ne? 

AK Partili bakanın kolundaki saati sorgulayacak makam ben değilim.

Hiç “Allah’tan muhalefet partisinde değilim yoksa AK Parti’yi iktidardan düşürürdüm” dediğiniz oldu mu? 

Allah korusun. Ölüp de rabbimin karşısında hesap verdiğimde “Yarabbi ben günahkâr kulunum, sayısız hatam var. Ama Cumhuriyet Halk Partisi’ne yaptıklarımın yüzü hürmetine beni affet” diyeceğim.

Altan Tan cami yakmaya ‘evet’ demez

Seçimden önce barış için saz tutanlar seçimden sonra neden hendek için kazma tutar oldular?

 PKK hiçbir zaman Kürtlerin temsilcisi olmamıştır. Kürtleri istismar eden Taşnak Ermenilerinin yönettiği bir teşkilatın emrindedir ve bütün bu camilerin yıkılmasının altındaki neden budur. Ana amaç Doğu ve Güneydoğu’yu Kürtlerden arındırıp müstakbel Ermenistan’a bağlamaktır. Çocuğu dağda ölen Kürt zannediyor ki bu işin arkasında Kürt meselesi var, halbuki PKK Kürtlere değil Ermenistan’a yardım eden bir teşkilat

Demirtaş HDP içindeki AK Partililerden bahsetti, kimdi onlar?

 Kürt milleti Müslüman’dır, dinine bağlıdır. İçerisinden veliler çıkmıştır. Bu kastedilen insanların içerisinde de Ermeni meselesini gözardı edip bu meseleyi Kürt meselesi gibi görenler vardı. Fakat zamanla bu meselenin Kürtlükle alakasının olmadığını ve bu yapının din düşmanı olduğunu gördüler. Bu da ister istemez HDP içerisinde ciddi gürültüler kopardı. Mesela Altan Tan var. Tamam Kürtçülük tarafı belli konularda ağır basan bir çocuktur ama Müslüman’dır. Dolayısıyla bunlar caminin yıkılmasına evet diyemezler, o yüzden içeride kavgalarını yapıyorlar. Öte taraftan PKK din düşmanı bir yapı. Kamplarında namazla alay ettikleri videoları gösterdim ben TV’de. Demirtaş da netice itibarıyla Ermenistan kanadına teslim olduğu için durumu bu.

Dündar ve Gül cezasını çekmeli  

Can Dündar ve Erdem Gül gazeteci mi casus mu? 

Onların yaptığı casusluk değil. Ama ülkeye karşı hainlik yaptılar. Türkiye’yi dünyaya jurnallediler. Onların cezaevinde olması ve cezasını çekmesi lazım.

 Can Dündar’ın ‘Mustafa’ filmini seyrettiniz mi? 

Kısmen... Çok cüzzi… Can Dündar’ın kimliğine bakıp araştırmak lazım. Belki oradan bir şey bulunabilir.

Cemaatin tetikçi yazarlarının sabah içeriye alınıp akşam bırakılması şov mu?

 Onu bilmiyorum. Bence birisini gözaltına alıyorsanız ve onu tutuklayacak malzemeye sahip değilseniz bu onlara hizmet etmek olur. Gözaltına aldığınız adamlar eğer delili ortadan kaldıracak durumda değilse alın ifadesini olsun bitsin, yoksa şov imkânı sunarsınız.

Manisa’da cemaat operasyonlarında başörtülü ev hanımlarının kelepçelenmesi ne peki? 

Ben o kelepçeleme olayının arkasında yüzde 100 paralel yapının olduğuna inanıyorum. Paralel yapı bunu yaptı ve mazlumu oynamaya kalktı. Orada sadece Cihan Haber Ajansı’nın olması da hayli enteresan.

Arınç’ı konuşmam Başbakan’a sözüm var

Bülent Arınç’ın sizin için söyledikleri, Twitter’da herkesin yazdığı sizin de dava açtığınız olaylardan farklı değildi. Arınç’a da dava açtınız mı?

 Bülent Arınç’a dava açacaktım. Ama Başbakanımız ‘Melih bu işi kapat’ dedi. Bizde emir demiri keser. Parti menfaatleri gereği biz o davayı unuttuk.

Bu tartışmanın AK Parti’ye zararlı oldu mu?

AK Parti’nin oylarında kesinlikle bir oyluk bile değişiklik yapmamıştır. Bir anket yapılmış, bu olayın AK Parti’nin oylarını düşürdüğü iddiasında olan yüzde 2’lik bir kısım var ve tamamı muhalefet, özellikle CHP’li. Böyle bir ankete itibar etmek siyasi cahilliktir.

Aranızdaki sorun devam ediyor mu? 

O günden beri görüşmedik n Bülent Arınç’ın partiyle arası nasıl? - Ben o konuda yorum yapmam. Başbakan’a sözüm var.

YeniYüzyıl gazetesi
14 Aralık 2015