Sesli Makale

3 Şubat 2015

İsrailli Amiram Nir 1970 ve 80’lerde dünyanın en büyük silah taciriydi.  İran-Kontra skandalında Amerika o zamanki en büyük düşmanı İran’a el altından füze ve ağır silahlar satmıştı. Bu satışları koordine eden Amiram Nir’di. ABD bu yasadışı ticareti uzun yıllar inkar etmiş, daha sonra bilgiler dökülünce gerçeği itiraf etmek zorunda kalmıştı. Amiram Nir de özel uçağının Meksika’da düşmesi sonucu ölmüştü.

Bugünlerde İsrail adına hareket eden bir işadamı daha var: Mati Kovachi. ABD doğumlu Kovachi dünyanın sayılı güvenlik şirketlerinden birine sahip. AGT isimli bu şirket elektronik gözetleme cihazları, sensörler satıyor. AGT İsviçre’de kurulmuş bir şirket ama iddialara bakılırsa arkasında MOSSAD var. Ve bu şirketin en büyük müşterisi Birleşik Arap Emirlikleri.

27 Ocak 2012 tarihinde ajanslara bir son dakika haberi çıkmıştı. Habere göre İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında güvenlik anlaşması imzalanmıştı. O tarihe kadar iki ülke arasında 300 milyon Dolar olan güvenlik hacmi tek sözleşmeyle 800 milyon Dolara çıkmıştı. AGT, Birleşik Arap Emirlikleri’ne stratejik noktalardaki petrol sahalarını en yüksek seviyede tespit edebilecek özel sensörler vermişti. Kovachi’nin AGT’sinde birçok İsrailli güvenlik şirketinde olduğu gibi emekli MOSSAD ajanları ve askerler çalışıyor. Kovachi’nin sır küpü danışmanı ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki işlerini koordine eden kişi 1998-2001 arası İsrail Askeri İstihbaratını yöneten Tümgeneral Amos Malka.

19 Ocak 2010’da Dubai’de Hamas’ın komutanlarından Mahmud el-Mebhuh öldürülmüş, Dubai polisi olaydan MOSSAD’ı sorumlu tutmuştu. MOSSAD da bunu yalanlamamıştı. Bu olaydan sonra BAE olayın peşini bırakmış ve İsrail’le ilişkisi muazzam derecede ivme kazanmıştı.

Mati Kovachi inkar etmesine rağmen birçok kez Birleşik Arap Emirlikleri’ne uçmuştu. Hatta Geçtiğimiz Aralık ayında bu uçuşları gösteren fotoğraflar bile basına sızmıştı. Özel bir jet haftada iki kez Tel-Aviv’den  Dubai’ye uçuyordu. Uçağın içinde kim olduğuna dair bilgiler yoktu ama Kovachi’nin uçağı olduğundan kimsenin şüphesi yok. Bunu ilk yazan Hareetz gazetesi oldu. İsrail ile Körfez ülkeleri arasında hiçbir diplomatik bir bağ olmamasına rağmen İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında sıkı ilişkiler gizli olarak devam ediyor.

Tabii bu iki ülkenin ortak hedeflerinden biri de AK Parti ve Erdoğan. İsrail ve BAE halen ABD’de etkin bir şekilde Türkiye aleyhine çalışmaya devam ediyorlar. İsrailli bazı vakıf ve düşünce kuruluşları aleni yapıyor. Türkiye’yi NATO’dan çıkartmak gerekir diyen Jonathan Schanzer’in Başkan yardımcısı olduğu Demokrasileri Savunma Vakfı (Foundation For Defense of Democrasies) etkin bir şekilde faaliyet gösteriyor. Bu vakfı finanse edenlerin başında da Birleşik Arap Emirlikleri geliyor. 10 Eylül 2014’te “Türkiye ve Katar’a yönelik yumuşak yaklaşım işe yaramadı” diye yazan Schanzer, Türkiye’ye silah satışları ile Katar’la 11 milyar dolarlık silah anlaşmasının askıya alınması için Kongre’ye çağrı yapmıştı. Hatta hızını alamamış, ABD’nin Katar’daki El Udeid hava üssüne alternatif arayışına başlanmasını istemiş, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Irak Kürdistanı’nın bu konuda istekli olduğunu söylemişti.

Schanzer açık açık şunları da yazmıştı.  “AKP’nin Müslüman Kardeşler’in bir fraksiyonu oluşu, bu anlamdaki eğilimleri açısından iyi bir ipucu veriyor. Daha da huzursuz edici bir durum ise, Türkiye Filistinli terör örgütü Hamas’ın en büyük destekçisi halindedir ve bir çok örgüt liderinin Türkiye’den operasyon yürütmesine izin vermektedir. Türkiye istikrarlı bir şekilde uluslararası terör finansmanı standartlarına uymakta başarışız olmuş, kendi topraklarındaki el Kaide üyelerini bile terör listesine almayı başaramamıştır. Hatta el Kaide lideri Ayman al-Zawahiri’ye sadakat ahdeden Nusra cephesi gibi örgütlerin terör örgütleri olduğunu kabul etmekte bile isteksiz davranmıştır. Tehlikeli derecede gevşek olan Suriye-sınırı politikaları ise IŞİD’in yükselişine katkıda bulunmuştur. Terör sponsorluğu konusunda bir Dünya lideri olan İran’n yasadışı nükleer programını engelleye çalışan tüm uluslararası çabalar karşısında, Türkiye İran’ın uluslararası yaptırımları delmesine yardımcı olmuştur.”

İşte bunları yazan Schanzer’in büyük hamisi BAE. Schanzer’e kol kanat gereken diğer ülke de İsrail. ABD yönetimi içinden birileri de BAE-İsrail arasındaki yakın ilişkiden rahatsız. Tıpkı Suudi Arabistan’daki yeni kral Selman gibi.

Bu arada Kovachi’nin henüz ne işe yaradığı tam olarak bilinmeyen Vocativ haber sitesinin sahibi olduğunu da hatırlatalım. Kanıtlanmamış bir iddiaya göre bilgi toplamak ve MOSSAD’a bu bilgileri geçmek için kuruldu. Güvenlik işi yapan biri durduk yere bir haber sitesi kurmaz herhalde...

Yenişafak