İsrail'in ilk Cumhurbaşkanı Chaim Weizman diyor ki; "Orta doğuda yıkılmaz denen Osmanlı İmparatorluğunu yıkıp iki tane devlet kurduk. Onlara öyle güzel sistem bıraktık ki; Müslümanlar bize Filistin'i vermeyen ABDULHAMİT'e, ecdadına en az 200 sene daha sövecek." Weizman, haklı çıktı. Bugün, üç kıtada fetihler yapmış, adaleti ve insanlığı her köşeye taşımış ecdadına ve tarihine sövenler var hala aramızda. Çünkü, Weizman'ın dediği gibi ülkemizde kurulan sistemle bu kaçınılmazdı.
Tarihini ve ecdadını yerden yere vuran bir eğitim sistemiyle büyüyen bir nesil vardı ortada. Weizman'ın iddiası, bugün FETÖ tarafından finanse edilen bir gazetede köşe yazarlığı yapan anlı-şanlı bir yazarımızın da satırlarından hayat buldu adeta.
Abdülhamid Han'a hakaretler yağdıran o yazar, vatan hainlerini de yurtsever olarak okurlarına sunuyordu. Ülkesini seven Mithat Paşa, Abdülhamid Han tarafından sürgüne gönderilmiş! Böyle diyor o hakaretçi... Ama neden sürgüne gönderildiğini yazmıyor.
Abdülhamid Han'ı Rus Türk-Rus savaşında toprak kaybetmekle suçluyor, Mithat Paşa'ya "Yurtsever" diyerek methiyeler düzüyor.
O Mithat Paşa'nın ittihatçı-masonluğuna tek satır değinemiyor. Ve dahası Türk- Rus savaşına Osmanlı'yı, İngilizler aşkına sokanın da Mithat Paşa olduğunu yazamıyor.
Savaş sonrası nasıl İngiliz elçiliğine sığınıp "Size hizmet ettim, beni koruyun" diye yalvardığını, uşaklık ettiği Kraliçe'nin onu teslim ederek nasıl sattığını anlatmıyor.
Anlatamaz da! Öyle vatan hainleri vardı ki o dönemde, bugün bile vatanseverler diye yutturuluyor. Bu da normal, dediğimiz gibi Weizman böyle olacağını, böbürlenerek anlatmıyor mu? Abdülhamid Han, Osmanlı'yı savaşlara sokmamak için didindi durdu. Ancak içimizdeki yerli İngiliz ittihatçı Paşalar, Londra adına Osmanlı'yı Ruslarla savaşa soktu. Şimdi o hainler yurtsever ilan edilirken, ihanete karşı ömrü mücadeleyle geçen vatansever Abdülhamid Han'a köşelerden küfürler yağıyor. Bakın size dün Güney Afrika'da İngilizler tarafından kurulan dünyanın en ırkçı-faşist devletini anlatmıştım.
İngilizler yüzde doksanı siyah olan Güney Afrika'da "IRKÇI-KÖLELİK" hakimiyeti kurmak için Hollanda ile 1898'de Boer savaşına girdi. İngilizler Afrika'nın en ucunda o savaşı kazandığında ses İstanbul'dan geldi.
Tevfik Fikret, Cenab Şehabettin, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Hüseyin Siret ve İsmail Safa gibi yazarlar, İngiliz elçiliğine koştu. Onlar için İngiltere özgürlük ülkesiydi. Güney Afrika'da savaşı kazanıp ülkeyi avucunun içine alan İngiltere'yi elçiliğe verdikleri mektupla tebrik ediyor, ALKIŞLIYORLARDI. O mektupta ŞAK-ŞAKÇILAR Abdülhamid Han'ı yerden yere vuruyorlardı. İçlerinde, Abdülhamid Han'a suikast yapan Ermeni'ye "Ey şanlı avcı" diye methiye şiirleri yazanlar vardı. Ve bu isimler hala yurtsever olarak yutturuluyor bu topraklarda. Güney Afrika'da özgürlükçü İngiltere 100 yıl sürecek dünyanın en kanlı IRKÇI-FAŞİST devletini kurdu. Köleleştirilen milyonlarca siyahın işkencelerle öldürüleceği dönemin kuruluş günlerinde içimizdeki Türk görünümlü İngilizci yazarlar, çizerler Kraliçe'yi alkışlıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurul'unda "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek, ezilen halkların, mazlumların sesi oldu. Dünyaya insan hakları ve demokrasi dersi veren 5 ülke BM'de tüm kararları alıyordu. Sistem böyle kurulmuştu. Halbuki 1974'te ABD, İngiltere ve Fransa'nın "veto"su ile, milyonlarca siyahı köleleştirerek öldüren, elmas ve altınları "BATI"ya taşıyan yeryüzünün en korkunç IRKÇI-FAŞİST ülkesi Güney Afrika Cumhuriyeti'nin BM'den çıkarılması önleniyordu.
Birleşmiş Milletler böyle bir şeydi. İnsan özgürlüklerini ve haklarını ayaklar altına alan katilleri çıkarları uğuruna koruyan, kollayan ve bağrına basan ABD, İngiltere ve Fransa vardı karşımızda. Okullarda bunları hiç anlatmadı çocuklarımıza öğretmenlerimiz.
200 yıl kendi ecdadına küfredecek nesillerden köşe yazarları, aydınlar ve "BATI" hayranları çıkardık. Aynı nesil içinden Müslüman ülkede yüzlerce markete ve kuruma domuz eti satan, yakalandığında alıcılara "Zararımı karşılayın yoksa sizi deşifre ederim" diye tehditler yağdıran İngiliz tipi ÇIKARCI tüccarlar çıkması da normal. Vatan hainlerini yurtsever diye yazanları okuyanlar tabii ki çıkarcı tüccar olacak. Weizman sistemi yıkılacak inşallah. 15 Temmuz'da halk bunu fazlasıyla gösterdi
Takvim
22 Eylül 2016
Tarihini ve ecdadını yerden yere vuran bir eğitim sistemiyle büyüyen bir nesil vardı ortada. Weizman'ın iddiası, bugün FETÖ tarafından finanse edilen bir gazetede köşe yazarlığı yapan anlı-şanlı bir yazarımızın da satırlarından hayat buldu adeta.
Abdülhamid Han'a hakaretler yağdıran o yazar, vatan hainlerini de yurtsever olarak okurlarına sunuyordu. Ülkesini seven Mithat Paşa, Abdülhamid Han tarafından sürgüne gönderilmiş! Böyle diyor o hakaretçi... Ama neden sürgüne gönderildiğini yazmıyor.
Abdülhamid Han'ı Rus Türk-Rus savaşında toprak kaybetmekle suçluyor, Mithat Paşa'ya "Yurtsever" diyerek methiyeler düzüyor.
O Mithat Paşa'nın ittihatçı-masonluğuna tek satır değinemiyor. Ve dahası Türk- Rus savaşına Osmanlı'yı, İngilizler aşkına sokanın da Mithat Paşa olduğunu yazamıyor.
Savaş sonrası nasıl İngiliz elçiliğine sığınıp "Size hizmet ettim, beni koruyun" diye yalvardığını, uşaklık ettiği Kraliçe'nin onu teslim ederek nasıl sattığını anlatmıyor.
Anlatamaz da! Öyle vatan hainleri vardı ki o dönemde, bugün bile vatanseverler diye yutturuluyor. Bu da normal, dediğimiz gibi Weizman böyle olacağını, böbürlenerek anlatmıyor mu? Abdülhamid Han, Osmanlı'yı savaşlara sokmamak için didindi durdu. Ancak içimizdeki yerli İngiliz ittihatçı Paşalar, Londra adına Osmanlı'yı Ruslarla savaşa soktu. Şimdi o hainler yurtsever ilan edilirken, ihanete karşı ömrü mücadeleyle geçen vatansever Abdülhamid Han'a köşelerden küfürler yağıyor. Bakın size dün Güney Afrika'da İngilizler tarafından kurulan dünyanın en ırkçı-faşist devletini anlatmıştım.
İngilizler yüzde doksanı siyah olan Güney Afrika'da "IRKÇI-KÖLELİK" hakimiyeti kurmak için Hollanda ile 1898'de Boer savaşına girdi. İngilizler Afrika'nın en ucunda o savaşı kazandığında ses İstanbul'dan geldi.
Tevfik Fikret, Cenab Şehabettin, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Hüseyin Siret ve İsmail Safa gibi yazarlar, İngiliz elçiliğine koştu. Onlar için İngiltere özgürlük ülkesiydi. Güney Afrika'da savaşı kazanıp ülkeyi avucunun içine alan İngiltere'yi elçiliğe verdikleri mektupla tebrik ediyor, ALKIŞLIYORLARDI. O mektupta ŞAK-ŞAKÇILAR Abdülhamid Han'ı yerden yere vuruyorlardı. İçlerinde, Abdülhamid Han'a suikast yapan Ermeni'ye "Ey şanlı avcı" diye methiye şiirleri yazanlar vardı. Ve bu isimler hala yurtsever olarak yutturuluyor bu topraklarda. Güney Afrika'da özgürlükçü İngiltere 100 yıl sürecek dünyanın en kanlı IRKÇI-FAŞİST devletini kurdu. Köleleştirilen milyonlarca siyahın işkencelerle öldürüleceği dönemin kuruluş günlerinde içimizdeki Türk görünümlü İngilizci yazarlar, çizerler Kraliçe'yi alkışlıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurul'unda "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek, ezilen halkların, mazlumların sesi oldu. Dünyaya insan hakları ve demokrasi dersi veren 5 ülke BM'de tüm kararları alıyordu. Sistem böyle kurulmuştu. Halbuki 1974'te ABD, İngiltere ve Fransa'nın "veto"su ile, milyonlarca siyahı köleleştirerek öldüren, elmas ve altınları "BATI"ya taşıyan yeryüzünün en korkunç IRKÇI-FAŞİST ülkesi Güney Afrika Cumhuriyeti'nin BM'den çıkarılması önleniyordu.
Birleşmiş Milletler böyle bir şeydi. İnsan özgürlüklerini ve haklarını ayaklar altına alan katilleri çıkarları uğuruna koruyan, kollayan ve bağrına basan ABD, İngiltere ve Fransa vardı karşımızda. Okullarda bunları hiç anlatmadı çocuklarımıza öğretmenlerimiz.
200 yıl kendi ecdadına küfredecek nesillerden köşe yazarları, aydınlar ve "BATI" hayranları çıkardık. Aynı nesil içinden Müslüman ülkede yüzlerce markete ve kuruma domuz eti satan, yakalandığında alıcılara "Zararımı karşılayın yoksa sizi deşifre ederim" diye tehditler yağdıran İngiliz tipi ÇIKARCI tüccarlar çıkması da normal. Vatan hainlerini yurtsever diye yazanları okuyanlar tabii ki çıkarcı tüccar olacak. Weizman sistemi yıkılacak inşallah. 15 Temmuz'da halk bunu fazlasıyla gösterdi
Takvim
22 Eylül 2016
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
558 kez izlendi
Salih Tuna : Bıyık da yetmiyor
557 kez izlendi
Ergün Diler : Adidas
1477 kez izlendi
Zafer Şahin : AYM’de kimin dediği oldu?
2185 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.