Dünya, masalarda soyanlarla, insanlığı masallarla uyutanlar tarafından yönetiliyor. "DOLAR" aşkına inanılmaz savaşlar yaşanıyor. New York- Londra hattındaki finans merkezlerinin ortaklığıyla kurulan "TAHT"ın sallanması kavgası yaşanıyor.
Dünyayı tezgahlarla soyan PARANIN FİRAVUNLARI, başkanları, hükümetleri, istihbarat örgütlerini ve yeni ÇAKALLARI teröristleri kullanmaktan hiç çekinmiyor. Tüm dünyanın MERKEZİ ve geçiş yolundaki en önemli köprü Türkiye, haliyle saldırılardan en büyük payı alan ülkelerden biri oluyor. Küresel Sermaye'nin, büyük şirketlerin seçim öncesi topyekün karşı çıktığı Trump daha başkanlık koltuğuna oturmadan inanılmaz saldırılarla sarsılmaya başladı. Gelinen son noktada Moskova'ya yaptığı seyahatte, bir otel odasında 6 kadınla beraber olduğu ve bunun kasediyle Ruslar'ın kendisine şantaj yaptığı haberleri havada uçuşuyor. Sızdıranlar diyor ki; "Trump bu kasetle Moskova'ya bağlandı, onun için Ruslar'ı seven açıklamalar yapıyor.
Çünkü ipleri elinde." Hatta daha da ileri gidip "Avuçlarına aldıkları Trump'ı, Rus hackerlerin seçim sistemine müdahele etmesiyle seçtirdiler. Washington'u Moskova'ya bağladılar" diyorlar. Trump başkanlık koltuğuna oturmasına 10 gün kala kendisine "KASET " iddiasıyla ilk saldırıyı yapan CNN'in en kıdemli Beyaz Saray muhabiri Jim Acosta'yı basın toplantısında rezil ediyor. "Kabalık yapma, otur yerine, size soru hakkı vermeyeceğim, yalan haber yapıyorsunuz" diye azarlıyor. Gelelim kasede... Trump ilk etapta "Rusya'nın özel hayatım ve mali durumum hakkında hassas bilgilere sahip olduğuna ilişkin iddiaları Amerikan istihbarat birimleri sızdırmış olabilir" diyerek CIA'yı suçluyor.
"Zaten DEAŞ'ı doğuran da Obama yönetimidir" diye tekrarlıyor dün. Peki Trump'ın Moskova'da otelde alem yaptığı görüntülerin Ruslar'ın elinde olduğunu ortaya atan kim? Gerçekten Trump'ın dediği gibi CIA mı?.. Bu soruya cevap aranırken İngiliz gazetelerinden, Forbes ve Wall Street Journal'a kadar pek çok yayın organında verilen haber gündeme bomba gibi düşüyor. "Trump kasetle Ruslar tarafından teslim alındı" iddiasını sızdıranın İngiliz istihbaratı MI6'nın en kıdemli ajanlarından Cristopher Stele olduğu manşetlere taşınıyor. İngiliz ajanın, "Ruslar beni öldürebilir" düşüncesiyle kayıplara karıştığı belirtiliyor. New York baronlarına "Gününüzü göstereceğim" diyen Trump'a müdahale kardeş şehri ve dünya finans merkezi Londra'dan geliyor.
Trump dünyadaki sorunlara Rusya ile birlikte elele müdahale edeceğini açıklamıştı. O fotoğrafta "İngilizler de yer alacak" demiyordu. Hatta İngiliz güdümündeki Birleşik Arap Emirlikleri'nden kendi şirketine 2 milyar dolarlık ortaklık teklifi geldiğini açıklıyordu dün. Trump "Kabul etmedim" diyerek üstü kapalı olarak "İngiliz rüşveti"ni reddettiğini açıklıyordu. Dışişleri Bakanlığı'na getirdiği Tillerson da son açıklamasında "Suriye ve Ortadoğu'da Erdoğan ile çalışmalıyız" diyordu. Ankara bölgede Rusya ile çalışıyor, Trump yönetimi Dışişleri Bakanı aracılığı ile "O fotoğrafta biz de olacağız" diye resmi açıklama yapıyordu. New York-Londra hattına karşı "Washington-Ankara- Moskova" oluşumu birilerinin uykularını kaçırıyordu. Delirenler üzerimize teröristle ve "DOLAR"la da geliyorlardı. Hem dışarıdaki şirketlerle ve içerideki işadamlarıyla, hem de sahibi oldukları bankalarla Türk Lirasına saldırıyorlardı. "Erdoğan Başkan olacak" korkusu adamların bir yerlerinde çıbanlar çıkartıyordu. Çünkü dünyada şirketlerle değil GÜÇLÜ LİDERLERLE yönetilme devri başlamıştı. Putin-Trump-Erdoğan kabusu çıbanlarını patlatıyordu. İrin akan kurumlardan biri de gölge CIA denilen Stratfor'du. 15 Temmuz gecesi Erdoğan'ın uçağına ait koordinatları yayınlayan kurum son raporunda ""Türkiye'de tek adamlığa oynadığı eleştirisi var. Bunda ve yeni anayasada, OHAL'de ısrar ettiği sürece dolar artar" diyordu. Yani açık açık "Yeni anayasa çalışmaları ve Başkanlık sistemi doları fırlatır. Ona göre" diyerek sopa gösteriyordu. İngiliz medyası da dün "Eyvah Erdoğan en az yüzde 60 ile başkan" diye ağlıyordu. Türkiye'deki yeni anayasa ve referanduma CHP-HDP karşıydı, bir de darbe gecesi koordinat yayınlayan gölge CIA Stratfor ile baronların medyası.
Kimlerin kimlerle yanyana geldiğine bakın. Ve Erdoğan'ın "Elinde silah olan da dolar olan da teröristtir" sözünü unutmayın. Referanduma kadar silah ve dolar kardeşliği terörü ile gelecekler. Ama kaybedecekler!
Takvim
13 Ocak 2017
Dünyayı tezgahlarla soyan PARANIN FİRAVUNLARI, başkanları, hükümetleri, istihbarat örgütlerini ve yeni ÇAKALLARI teröristleri kullanmaktan hiç çekinmiyor. Tüm dünyanın MERKEZİ ve geçiş yolundaki en önemli köprü Türkiye, haliyle saldırılardan en büyük payı alan ülkelerden biri oluyor. Küresel Sermaye'nin, büyük şirketlerin seçim öncesi topyekün karşı çıktığı Trump daha başkanlık koltuğuna oturmadan inanılmaz saldırılarla sarsılmaya başladı. Gelinen son noktada Moskova'ya yaptığı seyahatte, bir otel odasında 6 kadınla beraber olduğu ve bunun kasediyle Ruslar'ın kendisine şantaj yaptığı haberleri havada uçuşuyor. Sızdıranlar diyor ki; "Trump bu kasetle Moskova'ya bağlandı, onun için Ruslar'ı seven açıklamalar yapıyor.
Çünkü ipleri elinde." Hatta daha da ileri gidip "Avuçlarına aldıkları Trump'ı, Rus hackerlerin seçim sistemine müdahele etmesiyle seçtirdiler. Washington'u Moskova'ya bağladılar" diyorlar. Trump başkanlık koltuğuna oturmasına 10 gün kala kendisine "KASET " iddiasıyla ilk saldırıyı yapan CNN'in en kıdemli Beyaz Saray muhabiri Jim Acosta'yı basın toplantısında rezil ediyor. "Kabalık yapma, otur yerine, size soru hakkı vermeyeceğim, yalan haber yapıyorsunuz" diye azarlıyor. Gelelim kasede... Trump ilk etapta "Rusya'nın özel hayatım ve mali durumum hakkında hassas bilgilere sahip olduğuna ilişkin iddiaları Amerikan istihbarat birimleri sızdırmış olabilir" diyerek CIA'yı suçluyor.
"Zaten DEAŞ'ı doğuran da Obama yönetimidir" diye tekrarlıyor dün. Peki Trump'ın Moskova'da otelde alem yaptığı görüntülerin Ruslar'ın elinde olduğunu ortaya atan kim? Gerçekten Trump'ın dediği gibi CIA mı?.. Bu soruya cevap aranırken İngiliz gazetelerinden, Forbes ve Wall Street Journal'a kadar pek çok yayın organında verilen haber gündeme bomba gibi düşüyor. "Trump kasetle Ruslar tarafından teslim alındı" iddiasını sızdıranın İngiliz istihbaratı MI6'nın en kıdemli ajanlarından Cristopher Stele olduğu manşetlere taşınıyor. İngiliz ajanın, "Ruslar beni öldürebilir" düşüncesiyle kayıplara karıştığı belirtiliyor. New York baronlarına "Gününüzü göstereceğim" diyen Trump'a müdahale kardeş şehri ve dünya finans merkezi Londra'dan geliyor.
Trump dünyadaki sorunlara Rusya ile birlikte elele müdahale edeceğini açıklamıştı. O fotoğrafta "İngilizler de yer alacak" demiyordu. Hatta İngiliz güdümündeki Birleşik Arap Emirlikleri'nden kendi şirketine 2 milyar dolarlık ortaklık teklifi geldiğini açıklıyordu dün. Trump "Kabul etmedim" diyerek üstü kapalı olarak "İngiliz rüşveti"ni reddettiğini açıklıyordu. Dışişleri Bakanlığı'na getirdiği Tillerson da son açıklamasında "Suriye ve Ortadoğu'da Erdoğan ile çalışmalıyız" diyordu. Ankara bölgede Rusya ile çalışıyor, Trump yönetimi Dışişleri Bakanı aracılığı ile "O fotoğrafta biz de olacağız" diye resmi açıklama yapıyordu. New York-Londra hattına karşı "Washington-Ankara- Moskova" oluşumu birilerinin uykularını kaçırıyordu. Delirenler üzerimize teröristle ve "DOLAR"la da geliyorlardı. Hem dışarıdaki şirketlerle ve içerideki işadamlarıyla, hem de sahibi oldukları bankalarla Türk Lirasına saldırıyorlardı. "Erdoğan Başkan olacak" korkusu adamların bir yerlerinde çıbanlar çıkartıyordu. Çünkü dünyada şirketlerle değil GÜÇLÜ LİDERLERLE yönetilme devri başlamıştı. Putin-Trump-Erdoğan kabusu çıbanlarını patlatıyordu. İrin akan kurumlardan biri de gölge CIA denilen Stratfor'du. 15 Temmuz gecesi Erdoğan'ın uçağına ait koordinatları yayınlayan kurum son raporunda ""Türkiye'de tek adamlığa oynadığı eleştirisi var. Bunda ve yeni anayasada, OHAL'de ısrar ettiği sürece dolar artar" diyordu. Yani açık açık "Yeni anayasa çalışmaları ve Başkanlık sistemi doları fırlatır. Ona göre" diyerek sopa gösteriyordu. İngiliz medyası da dün "Eyvah Erdoğan en az yüzde 60 ile başkan" diye ağlıyordu. Türkiye'deki yeni anayasa ve referanduma CHP-HDP karşıydı, bir de darbe gecesi koordinat yayınlayan gölge CIA Stratfor ile baronların medyası.
Kimlerin kimlerle yanyana geldiğine bakın. Ve Erdoğan'ın "Elinde silah olan da dolar olan da teröristtir" sözünü unutmayın. Referanduma kadar silah ve dolar kardeşliği terörü ile gelecekler. Ama kaybedecekler!
Takvim
13 Ocak 2017
YORUMLAR
-
Aaaa
13 Ocak 2017 18:11İnşallah kaybedecekler.Rabbim Türkiye'nin ve Türk milletinin yanında olsun.Amin
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
589 kez izlendi
Salih Tuna : Bıyık da yetmiyor
567 kez izlendi
Ergün Diler : Adidas
1480 kez izlendi
Zafer Şahin : AYM’de kimin dediği oldu?
2186 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.