DÜNYA

Bekir Hazar : Taşeron

Tarih
04 Haziran 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Bekir Hazar
 Her şeyin yalan üzerine kurulduğu bir dünyada yaşıyoruz... Sahte bayrak operasyonları ile yeryüzü dizayn ediliyor.

Yaşadığımız o kadar çok olay var ki, hangisinden başlayacağını bilemiyor insan.
Mesela ABD'de Etiyopyalı bir göçmen evinin önünde saldırıya uğruyor. Üç kişi öldüresiye dövüyor. Komaya sokulan Mulugeta Seraw ABD'ye okumaya gelmiş bir öğrenciydi.
Etiyopya'da başlayan hayaller Amerika'da beyzbol sopasıyla öldürülmesiyle son buldu. Katiller Beyaz Aryan Direnişi'nin üyesiydi.
Amerika'nın Pasifik kıyısındaki Potland şehrindeki bu cinayet unutuldu gitti. Ramazan'ın ilk günüydü... Aynı Portlnad'ın metrosunda iki Müslüman kadın, Jeremey Joseph Christian tarafından taciz edilmeye başlandı. Yolculardan Micah Flatcher tacizciye "Ne yapıyorsun" dedi bıçaklanarak ağır yaralandı, hastanede tedavisi sürüyor. Yolculardan 23 yaşındaki Myrddin Namkai Meche, tacizciye "Dur yapma" dedi ancak öldürüldü. Yolculardan dört çocuk babası 53 yaşındaki Ricky Best de iki Müslüman kadına tacizde bulunan Christian'a "Lütfen yapmayın" diyerek müdahale etti, o da öldürüldü. Saldırgan Jeremy Joseph Christian'ın, Nisan ayında bir gösteriye katıldığı ve tıpkı Etiyopyalı öğrencinin öldürüldüğü olaydaki gibi insanlara beyzbol sopasıyla saldırdığı ortaya çıktı. Portland 1994'te kurulan BEYAZ AYRILIKÇI VOLKSFRONT örgütünün ana merkeziydi. Portland teröristi Jeremy Joseph Christian çıkarıldığı mahkemede "Amerika'nın düşmanlarına ölüm" diye slogan atarken, öldürdüklerinin de Amerikalı olduğunu bilmeyecek kadar gerizekalı değildi.
35 yaşındaki katil, ırkçı terörist mahkemede "Sizin terörizm dediğiniz şey bence VATANSEVERLİK" diye bağırıyordu.
Adam Amerikalıları vatanseverlik adına öldürdüğünü söylüyordu. "Siz buna terörizm diyorsunuz ama bence ülkesini sevmek" diye ekliyordu. Halbuki Christian'a hiçbir Amerikan medya kuruluşu "Terörist" demiyordu, demedi de. Sadece "Katil" diye geçiştirdiler. Irkçı Aryan direnişi veya Beyaz Ayrılıkçı Volksfront üyesi olsa da ona kimse terörist diyemezdi. Algı İmparatorluğu dünyası bir kişiye terörist denmesi için adının "Ahmet, Mehmet, Muhammed" olmasına karar vermişti bir kere. İki Müslüman kadına tacizde bulanan ve kendisine müdahale edenleri öldüren "Christian" asla terörist olamazdı. "İslamcı terörist" demek serbestti, hele hele Christian gibi teröristlere rağmen "Hristiyancı terörist" demek asla kabul edilemez, düşünülemez, telaffuz edilemezdi. Adın "Heval" olursa veya kırmızı fular takarak Rakka yolunda ölürsen asla "Terörist" yaftası yemez hatta Amerikan Devleti tarafından mezara girmeden önce ağır silahlarla donatılır, bir de Pentagon'daki generallere bağlanırdın.
Cenazene, omzuna PKK amblemi yapıştırmış Amerikan subayları gelir, tabutuna el atardı.
Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Macron, Paris Anlaşması'ndan vazgeçen ABD'yi "Dünyayı yalnız bırakmak"la suçluyordu. Halbuki, ortada dünyayı yalnız bırakan bir ABD yoktu.
Tam tersine kurduğu terör orduları ile tüm dünyayı sararak heryere giren bir ABD vardı.
Filipinler devlet başkanı ABD'ye rest çekiyor, dalga geçiyor, görüşme talebini reddediyor, Rusya'ya anlaşma imzalamaya gittiği gün, DEAŞ ülkesinde bir şehri ele geçiriyordu.
Önceki gün de bir otel basılıyor, 32 kişi öldürülüyordu. DEAŞ nere, Filipinler nere değil idi durumlar. Geçtiğimiz yıl Harvard Üniversitesi'nde "Amerika olarak DEAŞ ile anlaşsak ne olur" konferansları düzenleniyordu. Bu da çok saçmaydı...
DEAŞ ile anlaşmaya gerek yoktu ki... Zaten Trump'ın dediği gibi Obama'nın kurduğu İslamcı (!) terörist bir örgüttü DEAŞ. Nitekim PKK'yı Rakka'ya sürdüler, ardından CIA ajanlarının eşliğinde DEAŞ ile masaya oturtup "Hadi lütfen anlaşın" dediler. Kobani'de boğazlanan PKK, kendilerini doğrayarak kesen Rakka'daki DEAŞ üyelerine koridor açacak, Amerikan malı teröristler sağ sağlim şehirden çıkacaktı. Rusya, Amerikan PKK'sı ile masada kahve içen Amerikan DEAŞ'ını Rakka'dan çıkarken füzeyle vurup 80 adedini öldürüverince işler karıştı. Hesaplar alt üst oldu. Şimdi CIA, "Amerika'ya ve İslamcı Terörist algısına büyük hizmeti olan DEAŞ'lı kardeşlerimizi Rakka'dan nasıl sağ sağlim çıkarıp da Palmira'ya göndeririz" diye kafa patlatıyor. Rus füzelerinden korunmak için belki de PKK'lı taşeronlarla DEAŞ birlikte tünel kazıyordur.
Çünkü Amerikalı eline kazma kürek alıp yorulmaz. Sadece plan yapar. Taşeronlar da patronları adına ya tünel kazar ya da mezarlarını....

Takvim
4 Haziran 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;