Sesli Makale

3 Mart 2015

Ülkeleri para ile batırıyorlar. Sonra perde arkasındaki "SAHİBİ" oluyorlar.
Seçimlerle hangi parti iktidara gelse fark etmiyor. Borç batağına sapladıkları ülkelerin anahtarını alıyorlar. "Yat" diyorlar yatırıyorlar, "Kalk" diyorlar kimsenin kalkacak mecali olmuyor. Bakın hemen burnumuzun dibindeki Yunanistan'ın acınacak haline. Halk, kurtarıcı olarak SERMAYE ve KAPİTALİZM düşmanı komünistleri iktidara getirdi. Şimdi tüm Yunanistan sihirli bir değnekle yeni Başbakan Çipras'ın ekonomiyi hemen düzelteceği umuduyla yaşıyor. Ancak bu kolay olsaydı borç batağındaki ülkeler gider Sihirbazlar Kralı David Copperfield'i iktidara getirirdi. Çipras ilk günlerinde rest çekti, "Borçlarımızı ödemeyeceğiz" gibi laflar etti. Hemen Yunanistan'da binlerce insanı sokaklara döktüler, hükümet aleyhtarı gösteriler yaptırdılar. Halbuki ortada 3 günlük hükümet vardı ama dedik ya "SAHİP"ler başkaydı. Şimdi Yunanistan'ın bu ay içinde tam 10 milyar Euro borç ödemesi var.
Seçimden önce "Borçları ödemeyeceğiz, esaretten kurtaracağım" diye meydanlarında nara atan  Mart Çipras dün pes etti. Maliye Bakanı Yanis Varoufakis'e açıklama yaptırdı. Varoufakis'in açıklaması Yunanistan için yarınlara büyük damga vuracak kelimeler içeriyordu. "TAŞTAN KAN

SIKIP borçlarımızı ödeyeceğiz" diyordu Varoufakis. Sermayeye teslim bayrağı çekiyordu komünistler. Ve daha da ötesi "Taştan kan sıkacaklarını" belirterek önümüzdeki günlerde alacaklı olan bankalara çalışacak zor günlerin kendilerini beklediği mesajını açıkça veriyorlardı.
Türkiye'de de yıllardır benzer yapı vardı.
Her iktidara gelen hemen soluğu IMF'de, Baronların bankalarında alır, borcu borçla kapatmak için kapılarda beklerdi. Yüksek enflasyonlar zaten milletin belini büküyordu.
Gecelik faizler ve devamlı yükselen dövizle, dışarıdan gelenler milyar dolarları çuvala yükleyip götürüyordu. Ve dahası başımıza PKK terörünü bela ediyorlardı. Binlerce insanımız terör uğuruna can veriyor, ülke kan ve gözyaşına boğuluyordu. Aldığımız her borç, bomba olarak KANDİL'deki TAŞ'lara atılıyordu. Eski Kültür Bakanlarından İsmail Kahraman terörün ekonomide yaptığı tahribatı reel ve dolaylı yoldan hesapladıklarını söylüyordu. "Ekonomik kaybımız en az 1.5 TRİLYON DOLAR" diyordu. Her gelen iktidara IMF'le, bankalarla borç yağdırdılar, terörü dibine kadar destekleyerek verdikleri paraları KANDİL TAŞLARI'na gömdürdüler.
Borç faizlerini ödeyemez hale getirdiler.
Bizi içeride birbirimizi yiyerek hapsettikleri gibi PARA'yla esir alıp bu ülkenin SAHİBİ oldular. Şimdi YENİ TÜRKİYE diye bir şey çıktı karşılarına. "TÜRK-KÜRT" kardeşliğini sağlama yönünde ciddi adımlar atıldı.
Bazıları delirmek üzere. Çünkü içerideki kavgayı halleden bir TÜRKİYE, dışarıya daha çok çıkarak onların pastasından, bölgedeki lider ülke sıfatı nedeniyle daha fazla pay alacak. Bu ülkeyi köleye çevirmek isteyenlerin kafasına sopayı indirecek.
Dün bomba yağdırdığımız KANDİL TAŞLARI'nın altından bile PETROL çıkaracağız. Evet yanlış duymadınız. Enerji Bakanı Taner Yıldız dün açıkladı. Kandil eteğinde iki ayrı bölgeyi bloke ettiğimizi ve buralardan petrol çıkaracağımızı açıkladı.
Ortada bloke durumu varsa, demek ki daha önce sondaj yapılıp petrol bulunmuş ve üzeri örtülmüş demektir. Bizi KANDİL'in TAŞLARI üzerinde KAN'la uğraştırdıkları için, taşların altına inemedik. Bizi hep içeride böldüler, birbirimize düşman hale getirdiler. Yunanistan gibi taştan kan sıkıp borç ödeyecek hale getirdiler. Şimdi tabii ki bazılarını çözüm sürecine karşı öne sürecekler. Mutlaka provokasyonlar yapacaklar. Bizi birbirimize tekrar TAŞ atar hale getirecekler. Çünkü dünyayı yöneten BARONLARIN kalbinde insan sevgisi ve ALLAH korkusu yoktur.
PARA onların kalplerini taşlaştırmıştır.
Önceki akşam YAZBOZ'da Alman gazeteci Obermayer DÜNYA PARA İMPARATORU hanedanın bankasından ele geçirdikleri belgeleri açıklıyordu. "Bu bankada EL-KAİDE'ye para gönderenlerin hesaplarını tespit ettik. İçlerinde Suudi Prensler de vardı" diyordu.
El Kaide'ye para gönderen Suudi Prensler İngiliz hayranıydı. Parayı transfer eden banka da İngiliz'di. Ve sahiplerinin kaoslardan ve kana boyanan değerli taşlardan beslendiğini bize kimse anlatmıyordu.
Artık hem halk hem de ANKARA biliyor.
Ve gereği yapılacak mutlaka.

Takvim