10 Mart 2015
6 Ekim 1875... Osmanlı'nın borç faizlerini ödeyebilmesi için yeni borçların alınması gerekiyor. Faiz borcunu dahi borçla ödeme demek ülkenin kapısına kilit vurma anlamına geliyor. Ülkeyi yönetenler karar alıyor, "Faiz borçlarının yarısı ödenecek" diye. Faiz Lobisi ayağa kalkıyor.
O dönem piyasalar Londra ve Paris finans çevreleri tarafından yönetiliyor. "Alınan karar, İstanbul'un fethinden daha ağır geldi bize" diyerek yaygaraya başlıyorlar. Peşi sıra Osmanlı'yı karalama kampanyaları geliyor. "Türkler bizi dolandırdı, paraları SARAY'larda harcadılar" diye ALGI OPERASYONU'na başlıyorlar.
Ülkelerindeki Osmanlı elçilerine hakaretler yağdırıyorlar.
Padişah'ı Avrupa başkentlerinde "Vatan haini" ve "DİKTAT ÖR" ilan ediyorlar. O dönemde birden BULGAR AYAKLANMASI büyüyor, Osmanlı'nın başına bela oluyor. Bankerler şehri Londra, Bulgarlara büyük destek veriyor.
Hatta İngiliz Başbakanlarından Gladstone 64 sayfalık bir broşürü kaleme alıyor. "Türkler Bulgarlara alçakça muamele ediyor ve eşi görülmemiş zulümde bulunuyor" diyor. Türkleri dünya sahnesinden silmeye ve tasfiye etmeye çağırıyor herkesi. "Osmanlı'yı yönetenler hiçbir hükümetin işlemediği kadar günah işlemiştir." diye bas bas bağırıyor. "Türkler medenileşmemiş AŞAĞI IRK'tır" diyerek saldırıyor. Revue de Deux Mondes gazetesi "1875 borsa krizi ortaya çıkmasaydı, Bulgar isyanı ve sonuçları Avrupa'nın umurunda olmayacaktı" itirafında bulunuyor. Evet Faiz LOBİSİ işte böyle bir şey. "Paramla oynarsan, ben de seninle oynarım" sloganıyla hareketle ediyorlar. Bugün değişen ne? 150 yıl önce ne yaşandıysa, aynını bugün de önümüze sürüyorlar. Yıllardır yüksek faizlerle bu ülkeyi hortumlaya hortumlaya doymadılar. Borsaları çökerttiler, dövizle oynadılar, çuvalla bu ülkeden PARA kaçırdılar. Kapısına kilit vurma noktasına getirdikleri Türkiye'ye, IMF'ten ülkeyi yönetsin diye adam ve sırtında çuvalla borç gönderdiler. Hakim oldukları medya ile "BAT IRICI"yı "KURTA RICI" ve kahraman ilan edip omuzlara aldırdılar. Bir yandan da tıpkı BULGAR AYAKLAN MASI'nda olduğu gibi PKK'ya tüm AVRUPA olarak toplu destek verdiler.
Her türlü kaosa, sokak hareketlerine, kavgalara, bölünmelere, ötekileştirmelere sınırsız destek vererek çatışmalardan beslendiler. "Mısır Mısırlılarındır" diye bağıra bağıra Mısır'ı işgal ettiler. Osmanlı'yı yıkarak bu ülkeyi de işgal ettiler. "Türkiye Türklerindir" diyerek hem de... Döviz-Faiz ekseninde zenginleştirdikleri ailelerle, iktidara kim gelirse gelsin memleketi Boğaz'daki yalılardan yönettiler. Şimdi bu ülkede "2.
İSTİ KLAL SAVAŞI" diyen, "BAĞIMSIZ YENİ TÜRKİYE"yi slogan edinenler çıktı. Bu soygunculara dur diyecek birileri, "ÇÖZÜM SÜRECİ" dedi, kardeşliği seçti.
Çıldırıyor ve deliriyorlar, işbirlikçilerle yeni tezgahları ve planları devreye sokuyorlar.
Ortadoğu'daki kaostan elde ettikleri kazanımların benzerini "Sahibi biziz" dedikleri Türkiye'de de almaya çalışıyorlar.
PKK biterse üzerimize sürecekleri argüman her daim ceplerinde. El Kaide kurucu üyesinin İngiliz istihbaratı MI6 ajanı olduğunu dünyaya BBC duyurmuştu. IŞİD kurucu üyeleri de aynı şekilde onlardan emir bekliyor.
Bakın George Haswani diye bir adam var. HESCO adında bir petrol şirketinin sahibi. Ve bas bas bağırıyor "IŞİD'in ürettiği petrolü Türkler satıyor" diye.
Bizi IŞ��D'e finansman sağlamakla suçlayan GEORGE, AB tarafından dün kara listeye alındı. Goerge'un IŞİD petrolünü alıp Esad yönetimine sattığı ortaya çıktı. Bizde memleket meselelerinden bihaber olan muhalefet de, IŞİD petrolünü alıp terör örgütüne para yağdıran ESAD'a ziyaretler yapıp, öpüp kokluyor. Faiz Lobisi geçmişte üzerimize Bulgarları saldı. Bu ülkede ne kadar azınlık varsa tarih boyunca hep ayaklandırdı. Şimdi de sınırımıza dayadıkları IŞİD'i üzerimize çevirerek bundan medet umuyorlar. Hem de "Türkiye IŞİD'e yardım ediyor" diye ters propaganda yaparak. İçeride birilerine, Türkmenlere yardım götüren MİT TIR'larını "IŞİD'e silah gidiyor" diye durdurarak... Unutmayın, dünyanın en güçlü ve büyük bankası, ELKaide'ye finans sağlayan hesapları barındıran kurum olarak karşımıza çıktı. Yarın, IŞİD'e de nasıl para gönderdikleri mutlaka ortaya çıkacaktır. Bu ülkede kazandıkları ve hortumladıkları paranın kendilerine ait olduğunu söylüyorlar. "Hayır bizim paramız" dediğimiz için saldırıyorlar.
Takvim
6 Ekim 1875... Osmanlı'nın borç faizlerini ödeyebilmesi için yeni borçların alınması gerekiyor. Faiz borcunu dahi borçla ödeme demek ülkenin kapısına kilit vurma anlamına geliyor. Ülkeyi yönetenler karar alıyor, "Faiz borçlarının yarısı ödenecek" diye. Faiz Lobisi ayağa kalkıyor.
O dönem piyasalar Londra ve Paris finans çevreleri tarafından yönetiliyor. "Alınan karar, İstanbul'un fethinden daha ağır geldi bize" diyerek yaygaraya başlıyorlar. Peşi sıra Osmanlı'yı karalama kampanyaları geliyor. "Türkler bizi dolandırdı, paraları SARAY'larda harcadılar" diye ALGI OPERASYONU'na başlıyorlar.
Ülkelerindeki Osmanlı elçilerine hakaretler yağdırıyorlar.
Padişah'ı Avrupa başkentlerinde "Vatan haini" ve "DİKTAT ÖR" ilan ediyorlar. O dönemde birden BULGAR AYAKLANMASI büyüyor, Osmanlı'nın başına bela oluyor. Bankerler şehri Londra, Bulgarlara büyük destek veriyor.
Hatta İngiliz Başbakanlarından Gladstone 64 sayfalık bir broşürü kaleme alıyor. "Türkler Bulgarlara alçakça muamele ediyor ve eşi görülmemiş zulümde bulunuyor" diyor. Türkleri dünya sahnesinden silmeye ve tasfiye etmeye çağırıyor herkesi. "Osmanlı'yı yönetenler hiçbir hükümetin işlemediği kadar günah işlemiştir." diye bas bas bağırıyor. "Türkler medenileşmemiş AŞAĞI IRK'tır" diyerek saldırıyor. Revue de Deux Mondes gazetesi "1875 borsa krizi ortaya çıkmasaydı, Bulgar isyanı ve sonuçları Avrupa'nın umurunda olmayacaktı" itirafında bulunuyor. Evet Faiz LOBİSİ işte böyle bir şey. "Paramla oynarsan, ben de seninle oynarım" sloganıyla hareketle ediyorlar. Bugün değişen ne? 150 yıl önce ne yaşandıysa, aynını bugün de önümüze sürüyorlar. Yıllardır yüksek faizlerle bu ülkeyi hortumlaya hortumlaya doymadılar. Borsaları çökerttiler, dövizle oynadılar, çuvalla bu ülkeden PARA kaçırdılar. Kapısına kilit vurma noktasına getirdikleri Türkiye'ye, IMF'ten ülkeyi yönetsin diye adam ve sırtında çuvalla borç gönderdiler. Hakim oldukları medya ile "BAT IRICI"yı "KURTA RICI" ve kahraman ilan edip omuzlara aldırdılar. Bir yandan da tıpkı BULGAR AYAKLAN MASI'nda olduğu gibi PKK'ya tüm AVRUPA olarak toplu destek verdiler.
Her türlü kaosa, sokak hareketlerine, kavgalara, bölünmelere, ötekileştirmelere sınırsız destek vererek çatışmalardan beslendiler. "Mısır Mısırlılarındır" diye bağıra bağıra Mısır'ı işgal ettiler. Osmanlı'yı yıkarak bu ülkeyi de işgal ettiler. "Türkiye Türklerindir" diyerek hem de... Döviz-Faiz ekseninde zenginleştirdikleri ailelerle, iktidara kim gelirse gelsin memleketi Boğaz'daki yalılardan yönettiler. Şimdi bu ülkede "2.
İSTİ KLAL SAVAŞI" diyen, "BAĞIMSIZ YENİ TÜRKİYE"yi slogan edinenler çıktı. Bu soygunculara dur diyecek birileri, "ÇÖZÜM SÜRECİ" dedi, kardeşliği seçti.
Çıldırıyor ve deliriyorlar, işbirlikçilerle yeni tezgahları ve planları devreye sokuyorlar.
Ortadoğu'daki kaostan elde ettikleri kazanımların benzerini "Sahibi biziz" dedikleri Türkiye'de de almaya çalışıyorlar.
PKK biterse üzerimize sürecekleri argüman her daim ceplerinde. El Kaide kurucu üyesinin İngiliz istihbaratı MI6 ajanı olduğunu dünyaya BBC duyurmuştu. IŞİD kurucu üyeleri de aynı şekilde onlardan emir bekliyor.
Bakın George Haswani diye bir adam var. HESCO adında bir petrol şirketinin sahibi. Ve bas bas bağırıyor "IŞİD'in ürettiği petrolü Türkler satıyor" diye.
Bizi IŞ��D'e finansman sağlamakla suçlayan GEORGE, AB tarafından dün kara listeye alındı. Goerge'un IŞİD petrolünü alıp Esad yönetimine sattığı ortaya çıktı. Bizde memleket meselelerinden bihaber olan muhalefet de, IŞİD petrolünü alıp terör örgütüne para yağdıran ESAD'a ziyaretler yapıp, öpüp kokluyor. Faiz Lobisi geçmişte üzerimize Bulgarları saldı. Bu ülkede ne kadar azınlık varsa tarih boyunca hep ayaklandırdı. Şimdi de sınırımıza dayadıkları IŞİD'i üzerimize çevirerek bundan medet umuyorlar. Hem de "Türkiye IŞİD'e yardım ediyor" diye ters propaganda yaparak. İçeride birilerine, Türkmenlere yardım götüren MİT TIR'larını "IŞİD'e silah gidiyor" diye durdurarak... Unutmayın, dünyanın en güçlü ve büyük bankası, ELKaide'ye finans sağlayan hesapları barındıran kurum olarak karşımıza çıktı. Yarın, IŞİD'e de nasıl para gönderdikleri mutlaka ortaya çıkacaktır. Bu ülkede kazandıkları ve hortumladıkları paranın kendilerine ait olduğunu söylüyorlar. "Hayır bizim paramız" dediğimiz için saldırıyorlar.
Takvim
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
581 kez izlendi
Salih Tuna : Bıyık da yetmiyor
566 kez izlendi
Ergün Diler : Adidas
1479 kez izlendi
Zafer Şahin : AYM’de kimin dediği oldu?
2186 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.