Sesli Makale

Üretimin büyük bölümü burada yapılıyordu. Kuzeyliler "Biz kazanıyor, vergi ödüyoruz, güneyliler yatarak bizim vergilerimizi yiyor" diye isyan ediyordu.
Ayrılmak kuzeyde yeni bir devlet kurmak istiyorlardı.
Üstelik İtalya'nın dış borcu trilyon doları aşmıştı. Bölmek için mükemmel bir ortam vardı. Venedik'in başkent olduğu Veneto bölgesi dahi ayrılmak istiyor hatta 2012'de internet üzerinden referandum bile yapıyor, yüzde 90 "Ayrılalım" oyu çıkıyordu.
Avusturya sınırında yaşayanlar da "Biz İtalyan değiliz" diyerek Avusturya'ya bağlanmak istiyordu. Sardunya ve Sicilya'da da ayrı bir devlet olmak isteyenler az değildi.
Washington tüm bu olumsuzlukların üzerine sopa gösterdi. İtalya gibi bir ülke Amerika'ya teslim oldu. Birleşik Krallığı da böleceklerdi. İskoçya'da referandum sopasını elde tutuyorlar, Britanya'ya bağlı Galler'de halkı bağımsızlık diye ayaklandırıyorlardı. İngiltere çareyi Brexit'te bulmuş, AB'den ayrılarak kurtulduğunu zannetmişti. Ancak Başkan Trump'ın deyimiyle "Obama'nın kurduğu DEAŞ" sürekli Londra'da bombalar patlatıyordu.
İngiltere'nin Ortadoğu'da, Afrika'da hatta eski sömürgesi Arakan'da bile çıkarları vardı. Ancak Britanya CIA organizasyonu bölünme tehlikesinden sonra bombalarla da sarsılınca enerjisinin büyük bölümünü içeriye vermek zorunda kaldı. Üstelik, Alman istihbaratı da Birleşik Krallığa bağlı Galler ve İskoçya'da harıl harıl "Ayrılık" operasyonu için çalışıyordu. İspanya Amerika'nın başına belaydı. Söz dinlemiyordu. Ülkede 17 özerk bölge vardı. 8 milyon nüfuslu Katalanları ayaklandırdılar. "Bağımsızlık referandumu" diyerek harekete geçirdiler.
Referandum hazırlıkları yapan Katalan liderler baskın yapılıp, tutuklandılar. İspanya bölgeye asker yığdı. Ülkede Galiçyalılar, 2.5 milyon nüfusa sahip Basklılar gibi azınlıklar da vardı. "Biz de bağımsızlık isteriz" diyerek ayaklandılar. İspanya şu anda namluların gölgesinde gerilimin en büyüğünü yaşıyor. CIA'nın yanısıra, kendilerinden geçtiğimiz aylarda Cebelitarık'ı isteyen İspanya'da İngiliz istihbaratı da intikam operasyonu yapıyor. Fransa'da ise sokaklarda askerler gezmeye devam ediyor.
Terörün vurduğu ülkelerin başında geliyor.
Ancak asıl tehlike ülkedeki göçmenler. Bir el bu göçmenleri ayaklandırmak ve ülkeyi kaosa sokmak için çalışıyor. Bir yıl içinde Paris banliyölerinden başlayan göçmen ayaklanmalarına ve tüm ülkeyi saran ateşe tanıklık edeceğiz. Yıllarca sömürdükleri Cezayir, Tunus, Fas gibi ülkelerden gelen milyonlarca göçmen Fransa'nın yumuşak karnı. Sömürdükleri yerler şimdi demoklesin kılıcı gibi tepelerinde duruyor, korkuyu yaşatıyor. Fransa Ortadoğu ve Afrika ile uğraşacak zamanı bulamayacak hale getirilecek. 1960'lardan beri Fransa'dan ayrılmak isteyen Korsikalılar da bekledikleri ortama kavuşacak. Belçika'dan Hollanda'ya kadar etnik ayrışmalar ve göçmen tehdidi tavan yapmış durumda. Türkiye karşıtlığı ile seçim kampanyalarının yapıldığı Hollanda, seçimden sonra haftalarca hükümet kuramayacak hale gelip ayrışmanın zirvesini yaşamıştı. Belçika'da Flamanlar "Ülkeye zenginliği biz getiriyoruz, diğerleri ile paylaşmak istemiyoruz" diyerek ayrı bir devlet hayalini haykırıyor. Ülkedeki Alman otonom bölgesi de tetikte bekliyor.
Danimarka'nın "Grönland" bölgesi bile bağımsızlık isteyenler kervanına katılıyor.
Avrupa'da parçalanmaya aday daha çok ülke var. Ve bu anlamda inanılmaz ortam bulunuyor. Bunu dillendirmiyorlar ama korkuyu yaşıyorlar. AB lideri Almanya birliği ayakta tutmak için çaba harcayıp, en büyük kabusu yaşayan ülke olarak karşımıza çıkıyor. Bir kıvılcım tüm Avrupa'da parçalanmayı beraberinde getirecek. Bunun üzerine besledikleri teröristlerin açacağı belalar da eklenecek. Türkiye'nin büyümesi, güçlenmesi, Avrupa'nın enerji vanasını ele alma tehlikesi, daha önce sömürdükleri ülkelerdeki bize olan GÖNÜL bağları, onları ABD komutasındaki PKK ve FETÖ ile kardeş olmaya itiyor. Nitekim gelinen son noktada Almanya'da belediyeler PKK gösterilerine alan açmak, güvenlik sağlamak için adeta birbirleriyle yarışa girdiler. Bizi, besledikleri terör örgütleri ile dize getirip böleceklerini hayal edecek kadar ahmaklar.
Kendi sonlarını göremeyecek kadar da aptallar. Katilleri ağırlayan, yıllarca dünyanın birçok bölgesinde sömürdüğü insanları katleden Avrupa'yı azap günleri bekliyor.
Dediğimiz gibi... Bir kıvılcım... Ve yangın!

Takvim
21 Eylül 2017