Sesli Makale

16 Nisan 2015

Doların 2.70’i zorladığını görünce, ”Hadi” dedim kendi kendime, politikaya bir ara ver de bugün git Financial Times’ın Türkiye ekonomi zirvesini izle.

Ama ne mümkün! Televizyon dizilerinden futbola kadar memlekette her konu başlığı gibi, ekonomi de aslında siyaset tarafından zehirlenmiş durumda. Financial Times’ın her yıl düzenlediği Türkiye zirvesi, büyük işadamları, bankacılar ve yabancı yatırımcıları bir araya getirerek, ekonominin genel gidişatıyla ilgili seviyeli bir ufuk turuna sahne oluyor.
Ama bizim gibi ülkelerde siyaset ve ekonominin gidişatı fazlasıyla iç içe geçmiş durumda. Bakın ben anlatayım, siz karar verin...
- Yabancı yatırımcının ve bankacının kafasında 2 soru var: Ekonomi (model olarak) nereye gidiyor ve seçimden sonra ekonominin yönetimi kimde olacak. Geçmişte finans çevreleri, Ak Parti iktidarının getirdiği istikrardan hoşnuttu. Şimdiyse gidişattan kaygıları var. ”Kurumların yıpranması”, ”hukuk devleti” ve ekonomi yönetiminin ”öngörülemez” olmasından şikâyetçiler. Ali Babacan gibi ”güvenilir” isimlerin 6 ay sonra olmayacak oluşu herkesi kaygılandırıyor.  
- Yükseliş trendini yeniden yakalayabilmek için Türk ekonomisinin seçim sonrası yeni bir ”hikâyeye” ihtiyacı var. Sinan Ülgen’in bu teklifini herkes kabul ediyor. Ama nasıl bir hikâye ve uygulayıcısı kim olacak?
- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonomi danışmanı Cemil Ertem’in dünkü yazısı ciddi anlamda (ve hafif kaygıyla) konuşuldu. Girip internetten okuyorum. Ertem, Akşam ve Daily Sabah’taki yazısında, doların aslında emperyalizmin bir aracı olduğunu anlattıktan sonra, ”Doların yerini alacak yeni bir para birimi ya da yeni ekonomik birlikler, yerel paralarla ticaret yapılacak güçlü krilling birlikleri gündemde. Şimdi İran-Türkiye ve Rusya’nın oluşturacağı bir krilling birliği bu dolar saldırısına karşı çok ciddi bir çıkış olmaz mı?” diyor. ”Krilling”in nerenin para birimi olduğunu bilmediğim için, oradaki bankacılara soruyorum. Hâlâ cevabı bilene rastlamadım. (“Kriling” ile kast edilen, “clearing” yani temizleme anlamında “kliring” falan mı acaba?)
- Mehmet Şimşek ve Volkan Bozkır zirveden son dakikada çekiliyor. Kim bilir belki seçim öncesi yanlış bir şey söylemek istemediklerinden... Oysa keşke katılsalardı, hatta keşke Berat Albayrak, Cemil Ertem, Yiğit Bulut gibi isimler de bu tür zirvelere katılıp kendi alternatif modellerini anlatsaydı...
- Neyse ki AKP ekonomi politikalarına yakın bir isim olan Yapı Kredi başekonomisti Cevdet Akçay, Şimşek’in yerini dolduruyor. Akçay, ”endişeli” sorulara ”Siyasetle uygulamayı karıştırmayalım” diye cevap veriyor. Siyaseten ortaya atılan bazı teorilerin ”masal” olduğunu, gerçek uygulamalara dönüşmediğini anlatıyor .”Krilling” gibi bazı teoriler konusunda da, ”cahilce” ifadesini kullanıyor.
- Ama zirvenin asıl yıldızı, kapanış oturumuna gelen Abdullah Gül oluyor. Gül, güven verici, iyi hazırlanmış, makul bir konuşma yapıyor.

Milliyet