DÜNYA

Alper Tan : Batı'nın sömürge düzeni yıkılıyor

Tarih
21 Kasım 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Alper Tan
AB'nin kutup stratejisi açısından büyük önem taşıyan, 320 bin nüfuslu küçük ada devleti İzlanda, 6 yıl önce yaptığı Avrupa Birliği üyelik başvurusunu geçen yıl Mart ayında geri çekti.

AB açısından esas şoklar ise bu sene başladı. 23 Haziran 2016’da yapılan halk oylamasında AB’nin 3 büyük devletinden biri olan İngiltere, birlikten çıkma kararı verdi.

İtalya Başbakanı Matteo Renzi Başbakanlık'taki AB bayrağını indirdi. Fransa Başbakanı Manuel Valls 22 Ocak 2016’da IŞİD’e karşı sürdürülen "topyekün ve küresel savaş" bitmeden Fransa'nın yürürlükteki olağanüstü hali değiştirmeyeceğini söyledi. Avrupa'nın dış sınırlarını kontrol edemediğini söyleyen Valls, "Eğer Avrupa kendi sınırlarını koruyamayacaksa, Avrupa fikrinin kendisi sorgulanmalı" demiş, "Avrupa kavramının kendisi büyük bir tehlikede" diye eklemişti.

Olağanüstü hal 13 Kasım 2015'te IŞİD'in Paris saldırılarından sonra getirilmişti. Fransa bir yılı aşkın süredir OHAL’le yönetilirken daha birkaç gün önce Başbakan Manuel Valls, Avrupa'nın aşırı sağcı partilerin neden olduğu popülizm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek "Avrupa ölebilir" demekten kendini alamadı. Aslında bu “Avrupa ölüyor” anlamına geliyor.

İngiltere’nin çıkışından sonra AB’nin kalan 2 büyük ülkesinden biri olan Fransa'da gelecek yıl yapılacak Cumhurbaşkanı seçiminde aşırı sağ tehlikesi büyüyor. Tüm kamuoyu araştırmaları Marine Le Pen'in ikinci tura çıkacağını gösteriyor. Bu, Fransa'da siyasetin dengesinin tamamen değişmesi anlamına geliyor. Fransa'daki Le Pen tehlikesiyle ABD'de Donald Trump'ın seçilmesi arasında benzerlik ve paralellik kuruluyor.

ABD’nin 45. Başkanı olan Trump’ın söylemi ve vaatleri Avrupa’da derin korku ve endişe uyandırıyor.

Diğer taraftan AB ile Rusya arasına sıkışmış olan Ukrayna, yeni bir tercih ve ittifak arayışına girdi. Ukrayna hükümeti, topraklarının önemli bir kısmını işgal eden Kremlin’in başını çektiği Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) üyeliğinden ayrılıyor. Ukrayna, Sovyetlerin dağılmasından bu yana BDT üyesiydi.

AB, yarım asırdan fazla kapıda beklettiği Türkiye’ye sık sık kafa tutuyor. Kendince Ankara’ya ayar vereceğini zannediyor. Ama eskiden neredeyse her defasında Ankara üzerinde etkili olan ve sonuç alan AB, son yıllarda sürekli geri adım atmak ve tükürdüğünü yalamak zorunda kalıyor.

Avrupa’da durum bu noktada iken ABD, Trump’la beraber farklı bir belirsizliğe sürükleniyor. Hırçın bir siyasetçi, Beyaz bir Kaddafi rolünde devam eden Trump, eskisi gibi Avrupa’yı korumak için NATO’ya fazla masraf yapmayacağı sinyali veriyor.

Bu durum, güvenliği zayıf olan dev bir fabrika ve ticarethane gibi olan Avrupa ülkelerini daha da ürkütüyor. Trump’ın açıklamaları, onun döneminde ABD’nin daha çok içe kapanıp dahili meselelerle uğraşacağını gösteriyor.

Rusya, uçak kriziyle türbülansa giren Moskova-Ankara ilişkilerini büyük ölçüde normalleştirdi. Kremlin, ittifak anlamında Batı’dan Doğu’ya dümen kırıyor. Bu gelişme de Avrupa ve ABD’yi korkutan sebeplerden biri. Ama Avrupa ve ABD’yi korkutan gelişmeler bunlardan ibaret değil.

Asya-Pasifik’te de önemli arayışlar var. Japonya ve Hindistan, Güney Kore’yi de yanlarına alarak, Çin tehdidini güneyden çevrelemeye çalışıyorlar. Bu durum öncelikle Çin açısından bir tehlike gibi görünse de yakın gelecekte ABD için de ciddi sonuçlar doğuracaktır.

Muhtemelen Çin de bu kuşatmayı yarmak için Pakistan, Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri ile yakınlaşma arayışına girebilir.

Bu yeni jeopolitik ve jeostratejik gelişmeler, Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerine çok kilit bir önem kazandırıyor.

NATO’nun Batı'da bile sorgulanmaya başlandığı ve Batı'nın korkularının çoğaldığı bir dönemde, geçen yıl kurulmuş olan İslam Ordusu, Müslüman dünyası için önemli bir güvence oluşturuyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Pakistan Parlamentosu’nda ifade ettiği “İslam çatısı altında birleşmeye mecburuz” sözleri geleceğe dair net bir mesaj veriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Semerkant’ta İmam Maturidi ve İmam Buhari’nin kabirlerini ziyaretinde, bir yanına Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve diğer yanına MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı alarak çektirdiği fotoğraf da inanıyoruz ki ayrı bir anlam taşıyor.

Türk Cumhuriyetleri arasında Ankara’ya en az yakın davranan Özbekistan’dı. Bu ziyarette Özbekistan Devlet Başkanı Şevket Mirzoyoyev’in “Özbekistan’ın dünyada tek önceliği ve tercihi, kardeşimiz Türkiye olacaktır” sözlerini de önemli bir yere not edelim.

Netice-i kelam, İkinci Dünya Harbi’nden bu yana gelen ve Sovyetlerin dağılmasından sonra yeni bir boyut kazanan Batı liderliğindeki küresel sömürü ve vesayet düzeni yıkılıyor. Dünyada yeni bir denge ve düzen arayışı başladı. Bu arayışı başlatan ve cesaretlendiren ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya 5‘ten büyüktür” şeklinde mottolaşan isyanıdır. Bu isyanı şimdi inşaya dönüştürme zamanı..

Kanal A haber
21 Kasım 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;