DÜNYA

Alper Tan : ABD ve Terör Mühendisliği

Tarih
29 Mayıs 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Alper Tan
  

İkinci Dünya Savaşı tamamlandıktan sonra Yalta Konferansı, 4 Şubat 1945’de Kırım’ın Yalta şehrinde Lavidia Sarayı’nda yapıldı. Konferans’ta ABD’yi Roosevelt, İngiltere’yi Churchill ve SSCB’yi Stalin temsil ediyordu. Konferans’ta Almanya’nın savaş sonrasında silahsızlandırılması, Avrupa’nın etki alanlarının taraflarca belirlenmesi gibi hususların yanı sıra, BM’nin kurulması da kabul edilmişti.

19 Aralık 1947'de; Başkan Harry Truman döneminde ABD Ulusal Güvenlik Konseyi, NSC-4A kodlu bir kararname çıkardı. Kararnamenin 'çok gizli' ekinde; Amerika'nın Komünizme karşı politikalarını desteklemek üzere CIA’e, gizli psikolojik eylemlere başlaması talimatı verildi.

Bundan altı ay sonra 1948'in Haziran ayında ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Siyaset Planlama Müdürü ve aynı zamanda Marshall Planı'nın da mimarı olan George Kennan’ın hazırladığı NSC-10/2 kodlu başka bir kararname ise CIA’ın örtülü savaş yöntemlerini sınırsız hale getiriyordu.

“Washington tarafından var sayılan Komünizm tehlikesine karşı çıkarılan bu son kararname; ABD hükümetlerine ahlak kurallarını ortadan kaldıran her türlü gizli harekâtı meşru kabul eden” bir yetki veriyordu. ABD gizli belgesinde CIA’e verilen yetkileri özetleyen şu paragraf her şeyi anlatıyor.

ABD’nin gizli harekât yöntemleri:

“Doğrudan önleyici eylemlerde bulunma; bu amaçla propaganda, ekonomik savaş, sabotaj, anti sabotaj, tahrip, tahliye gibi tedbirlere başvurmak; düşman yönetimleri devirmek; bu amaç doğrultusunda teröristlere, direniş hareketlerine, sığınmacı gruplara destek vermek!”

NSC-10/2 kodlu bu gizli belgede, örtülü casusluk faaliyetlerinin deşifre olması halinde nasıl davranılması gerektiği de tedbiren belirlenmiş ve şu yöntemler kayda geçirilmişti. “Bütün bu eylemler öyle bir şekilde planlanmalıdır ve uygulamaya konmalıdır ki; Amerikan hükümetinin bu eylemlerdeki sorumluluğunu yetkisiz kişiler açıkça göremesin; gören olursa da ABD hükümeti bunu inandırıcı bir şekilde reddedebilsin…”

Gizli kararnamede “gizli eylem” de şöyle tanımlanmıştı: “ABD'nin dış politikası doğrultusunda hükümetleri, olayları, örgütleri ya da kişileri etkilemek üzere yapılan ama Birleşik Amerika hükümetinin ilişkisinin belli olmayacağı örtülü eylem.”

Washington, kendine bağladığı zayıf ve çaresiz ülkeleri havuç ve sopayla ABD çizgisinde hizaya getiriyordu. Marshall Planı’yla verilen yardımlarla havuç, CIA operasyonları ile de sopa kullanılıyordu. O tarihten bu yana bu plan doğrultusunda uygulanan on binlerce olay, eylem ve plan var.

Sovyetler Birliği, 1979’dan itibaren Müslüman Afganistan’ı işgale başladığında fakir Afgan halkı zayıf ve çaresizdi. Sovyet işgaline karşı çeşitli direniş örgütleri kuruldu. Kurulan en güçlü örgütlerden biri ise El Kaide idi. Para ve silah gücü ABD ve Suudi Arabistan desteğinden kaynaklanıyordu. Afganistan’ın Sovyetler tarafından işgal edilmesi karşısında ABD yönetimi El Kaide’yi hem doğrudan hem de dolaylı destekliyordu. Washington, El Kaide’ye dolaylı desteği, o dönem güdümünde olan Suudi yönetimi üzerinden sağlıyordu. Gerekçe, “Komünizmin yayılmasını durdurmak”tı.

Afganistan’da aldığı hezimet Sovyetlerin sonunu getirdi. Varşova Paktı dağıldı. Washington, ABD liderliğinde tek kutuplu bir dünya hayali kurmaya başladı. Hedefe bu defa Müslümanlar ve İslam ülkeleri konuldu. Ama dünyayı ikna edecek “meşru” bir gerekçeye ihtiyaç vardı. ABD derin merkezleri, o güne kadar destekleyip büyüttüğü El Kaide’ye son bir iş daha verdi. 11 Eylül 2001’de yapılan saldırılar, İslam ülkelerinin işgaline sebep ve meşruiyet oluşturmak için CIA’nın planıyla El Kaide tarafından uygulanan kurgu bir saldırıydı. NSC-10/2 kodlu belgeye uygun olarak yapılan bir eylemdi.

O dönem ABD tarafından desteklenen, büyütülen El Kaide, şu anda en büyük Amerikan düşmanı bir örgüt. ABD, kendi kontrolünden çıkan bu örgütten artık çok korkuyor.

80’lerde Komünizme karşı Müslüman El Kaide’yi destekleyen ve büyüten ABD, şimdilerde ise yine NSC-10/2 kodlu belgeye uygun olarak Müslüman Türkiye, Suriye ve Irak’a karşı Marksist-Komünist PKK ve türevlerini destekliyor.

Geçmişte besleyip büyüttüğü El Kaide şimdilerde nasıl ki ABD’nin belası oldu ise bu günlerde besleyip semirttiği PKK-YPG ve türevi terör örgütleri de ABD’nin çok büyük belası olacak.

Fransa, Belçika ve İngiltere’de gerçekleşen saldırılar, önümüzdeki dönemde Avrupa ve ABD’yi nasıl bir akıbetin beklediğini açıkça anlatıyor. ABD, 80’li yıllarda beslediği El Kaide’yi şimdilerde nasıl ki yok etmeye çalışıyorsa, bugünlerde Müslümanlara karşı semirttiği PKK-YPG şebekesini de bir-iki sene içinde aynı şekilde yok etmek için çalışacaktır.

Ama ABD ve Avrupa bunu yapmaya çalışırken bir yandan da ektikleri terörü kendi topraklarında istihsal edecekler.

Ne diyelim. Beter olsunlar.

Kanal A Haber
29 Mayıs 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;