Sesli Makale

Trump ve ekürileri bir haftadır Türkiye’de iki bakana yaptırım yapacağız diyorlar. Onları şöyle kötü yapacağız, böyle acayip yapacağız diye bağırıyorlar. Sanırsın çek senet tahsilatına gelmiş Sicilya mafyası mübarek. Eküri derken burayı açmak lazım, aynı ahırda yetişen atlara diyoruz biz. Sakın küfür ediyor bu falan demeyin.  Dünya'da asla darbe olmayacak tek ülke hangisidir?

 Cevap: Amerika Birleşik Devletleri. Biliyorum , nedenini merak etmiyorsunuz, ama yine de söyleyeyim; A.B.D.'de Amerikan Büyükelçiliği yoktur da ondan! Yani bize ve dünya ya size yaptırım uygulayacağız derlerken en çok güvendikleri diplomatları.

Yıllar önce bize böyle yaptırımlar da bulundu bu Olympos Dağının çocukları. Kıbrıs’tan sonra silah üretmeye kendi ihtiyaçlarımızı yapma ya başladık. Şimdi yine yaptırımdan bahsediyorlar ama sorun değil, çok olsa yeni teknolojiler bulmak zorunda kalırız. Savaş gemimizi yaparız. Kendi uçağımızı, kendi tank motorumuzu yaparız. Görünerek gelen her türlü düşmana hazırız biz. Allah içten ihanet vermesin yeter ki.

Devam edelim…

 Dünyada tüm şerlerin Siyonizm'den kaynaklandığını ve Siyonizm'in merkezinin ABD olduğunu herhalde artık anaokullarındaki çocuklar bile biliyor hamdolsun. Biliyoruz ama en değerli milli servetimizi onların eline bırakmakta bir sakınca görmüyoruz. Nasıl yani dediğinizi duyar gibiyim, evet en değerli milli servetimiz kişisel verilerimizi her gün ABD’ye gönderiyor ve orada tutulmasına göz yumuyoruz. Facebook, Twitter, Instagram, Google, Amazon ve Microsoft sayesinde tabi ki!

Bugün artık “Veri petrolden değerlidir” sözü yeniçağın mottosu haline gelmiştir. Dev Küresel şirketler veri edinmek için dev bütçeler ayırmaktalar. İnsanları, devletleri, oluşmakta olan toplumsal fikirleri ve eğilimleri yani insanların ve toplumların nabızlarını bu verilerle ölçüyor ve ona göre strateji belirliyorlar. Gelecek tahminleri yapıyor, bunlara göre hareket ediyorlar. Küresel sermaye bile artık bu verileri analiz eden yapay zekâ algoritmalarıyla yatırımlarını yönetiyor ve bu algoritmalar karşısında piyasaların en kurt yatırımcıları bile çaresiz kalmış durumdalar.

Rahatlıkla Dünya tam olarak bir yapay zekâ devrimi yaşıyor diyebiliriz. Yeni yeni hayata geçmeye başlayan Endüstri 4,0 kavramı bile çok kısa süre içinde demode olabilir ve yerini yapay zekânın yönettiği Endüstri 5,0’a bırakabilir. Artık dev şirketler, kurumlar, organizasyonlar yapay zekâlar tarafından yönetiliyor ya da yönlendiriliyor. Devletler dış politika stratejilerini yapay zekâ ile belirliyorlar. Devletlerin yapay zekâ sistemleri şimdiden bir rekabet içinde hatta bir savaş içinde. Yapay zekânın yakıtı veridir ve bu veriler tüm dünyadan toplanıp dev veri ambarlarında saklanır.

Örnek vermek gerekirse; T.C. vatandaşlarının Facebook, Twitter, Instagram beğenileri, Google aramaları, girdikleri siteler vs. veri olarak ABD'de yer alan veri merkezlerinde anlık olarak toplanıyor. Bu bilgilerle insan davranışları ve toplumsal nabızlar ölçülür, Borsaya ona göre girerler, yatırımlar ona göre kararlaştırılır, dış politika hamlelerini buna göre yaparlar. Trump seçim kampanyasında Facebook'tan veri alarak strateji belirledi ve kazandı. Buna aracılık eden şirket hata yapıp bu skandalı ortaya çıkardı ama görünen o ki bu buzdağının görünen yüzü sadece.

Kabul etmemiz gerekiyor ki soğuk savaş döneminin paltolu, şapkalı istihbarat ajanı masalları artık çok geride kalmış durumda. Dünyadan veri toplayan sosyal medya , paylaşım , email ve arama motoru siteleri, bulut ve barındırma platformları bizzat istihbaratın kendisi olmuş durumda. Bir başka deyişle de verilerini kaptıran milletler, devletler veya şirketler yakalarını da kaptırmış durumdalar.

Dünyada ABD’nin bu dijital istihbarat ağının nüfuz edemediği 2 ülke var, Çin ve Rusya. Bu 2 ülke yerli ve milli sosyal medya, e-posta, arama motoru, video ve fotoğraf paylaşım sitelerini uzun süredir kullanıyorlar. Bu ülkelerde ABD büyükelçilikleri olsa bile darbe yaptıramazlar, çünkü istihbaratları bu ülkelerdeki yerli milli sistemler sayesinde kör ve sağır durumdadır.

Küresel şartların sertleştiği, kartların sık sık yeniden dağıtılmaya başlandığı, savaş tamtamlarının çalmaya başladığı bugünlerde dünyanın sorunlu coğrafyalarının tam ortasında yer alan güzel ülkemiz ve yüce devletimizin bek ‘ası için bizim de milli devletler gibi verilerimizin yurtdışına çıkışını engellememiz ve bir dijital seferberlik başlatmamızın zamanı geldi de geçiyor bile. Başkanlık sisteminin hayata geçtiği, tüm vesayetlerin sona erdiği, prangalardan kurtulduğumuz şu altın değerindeki zamanları çok iyi değerlendirmeliyiz. Milli Veri Savunma Stratejik Belgesini oluşturup millileşme ile surları tahkim ettikten sonra “düşmanın silahı ile silahlanıp” taarruza geçmeliyiz, zira  “İki günü eşit olan ziyandadır.”

Kün, Feye Kûn...

seslimakale.com