Sesli Makale

Başlıyoruz!

#Konu1 - %51.5 Anayasa değişikliği için az değil mi?
Tıpkı İngiltere'nin brexit referandumu gibi, Amerika'da Obama'nın başkan seçildiği oy ile aynı oy. +1 oy olsa bile geçerliydi ki sonuçlar fazlasıyla geçerli. 1,300,000 kişilik bir fark var ortada. Kimse burada oran az edebiyatı yapmasın. İstemeyenlerden daha fazla, isteyenler var. Demokrasiye saygı duyun.

#Konu2 - YSK Kararları
YSK önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de geçen şikâyetleri değerlendirip, yapılan bir hatayı telafi etmek adına karar aldı. Seçimi bir sonraki haftaya erteleyemeyeceği gibi, süreci yürütmeyle görevliydi. Bundan sonraki seçimlerde, sandık başkanları ve üyeleri ile alakalı daha ciddi eğitimler verilmesi gerekliliğini de bir zahmet göz ardı etmesinler. Muhalefetin didik didik açık aradığı günlerde, insanların eline malzeme verme niteliğindeki hiçbir durum kabullenilebilir değil.

#Konu3 - MHP sıfır çekti diyerek vicdan aklama yanlışı
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından gündeme getirilerek meclisten geçirilen anayasa teklifi ile ilgili, Bahçeli'nin ve MHP'nin katkısının sıfır olduğunu söylemek resmen vefasızlık olur. Tıpkı Bahçeli'nin gündeme getirdiği gibi, Bahçeli sayesinde Meclisten geçtiği gibi, Bahçeli vesilesiyle de EVET çıktı. %52 Erdoğan'ın sabit oyu vardı, onların oyunun etkisi olmadı demek yanlış. Erdoğan'ın oylarından da maalesef ki kayıplarımız var. Milliyetçi taban ile aynı safta yer alan AK Parti'nin MHP'den uzaklaştırılmak istenmesi, "MHP işe yaramadı, MHP ihanet etti" söylemleri FETÖ projesidir. Buna alet olmayın. Milliyetçi kardeşlerimizle biz Ankara’da Genel Kurmay’ın önünde, Külliye’nin önünde, İstanbul’da boğaz köprüsünde omuz omuza mücadele verdik. Kimimiz şehit oldu, kimimiz gazi ama biz kol kola canımızı siper ederek o tanklara geçit vermedik. Bu kardeşliği bozmaya yönelik her türlü girişim, FETÖ’nün ekmeğine yağ sürecektir.

Devam edelim..

#Konu4 - Oy Kaybı Sebepleri
Erdoğan'ın %52'lik oyunun, MHP'den gelen %3-4 arası oyla birlikte %51.5 olma sebebi ne? İstanbul'da teşkilata yakınlığı bulunan kişilerin fetö iddiaları ve teşkilatın hantallığı, Ankara'da her şeyi Erdoğan’dan bekleyen rahat kesim, Erdoğan'ın etrafına çöreklenmiş ihale avantacıları, davası olmayan insanlar, vatan millet sevgisi olmayan bürokratlar, 15 Temmuz'da 4-5 gün sonra anca sokaklara inebilen insanlar yüzünden ciddi bir düşüş yaşandı. Teşkilatta temizlik yapılamamış olması, teşkilatın genel başkan yardımcısının bile "partimde gözümün önündeki fetöcüleri temizleyemiyorum" sözleri, özellikle taşra teşkilatında parti içindeki adamların şuursuz veya bireysel hataları yüzünden partiye ve davaya olan güven azaldı.

Erdoğan’ın yanında, “Erdoğan gerçekleri görürse bizi gebertir” düşüncesi ile toz pembe bir manzara sunma çabasındaki insanlar, Erdoğan’ı halktan uzaklaştırıp ihalelerimizi yaptıralım diyen avantacılar, halkın şikâyetlerinin Erdoğan’a ulaşmaması için, foyalarımız ortaya çıkmasın diye halkı engelleyen insanlar, davaya, partiye, ülkeye zarar veriyor. En büyük oy kayıplarının başında, bu tarz insanlardan dolayı mağdur olan insanlar geliyor.

#Konu5 - İhanet Var mı?
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değişikliğine, Erdoğan'ın yanında göründüğü halde, hayır diyen insanlar vardı. Erdoğan'ın rezerv koyduğu, bir sonraki seçimde göndereceği insanlar kendilerini çok iyi biliyordu. O insanlar, hayır çıksın ve Erdoğan bu yetkiyi alamasın diye alttan alta hayır için çalıştı. Bu anket firmaları tarafından da, diğer insanlar tarafından da maalesef ki görülemedi.

Erdoğan’ın yanından ve siyasetten uzaklaştırdığı insanlar, “hayır çıksın da kıymetimizi anlasın” düşüncesiyle hayır cephesine çalıştı. Bunlar göz ardı edilemez.

#Konu6 – Halka “dert” anlatılabildi mi?

Muhalefet tarafından hayır kampanyası ciddi ve ahlaksız bir şekilde yürütüldü. Hayır diyen insanlara olayı anlatabilmek için, insanların sinir uçlarına dokunacak söylemler kullanıldı. “Lokantalar kapatılacak” söylemi bile, her ne kadar aptalca olsa da, insanları bir kargaşa ortamının beklediği yalanını çok net şekilde ulaştırdı insanlara.

Evet cephesinde ise, 18 madde çok net ve somut örneklerle, somut mağduriyetlerle anlatılabilecekken, Erdoğan’ın, Yıldırım’ın ve Bahçeli’nin dışında özellikle de teşkilatlar bu işi hiç sahiplenmedi. Devletin bir an önce, kendini daha iyi ifade edebilmek için, yurt içi ve yurt dışı PR kurumlarını kurup devreye alması gerekiyor.

#Sonuç Olarak
Referandumda evet çıkmadı aslında. "Evet ama.." çıktı. Sayın Erdoğan, sana güveniyoruz. Ama.. 
- Partiyi bakan seviyesinden en alt seviyeye kadar temizle
- Yanındaki sana ihanet eden insanları temizle
- Belediyeleri temizle 
- Dava ruhu olmayan insanları temizle
- Liyakatsiz insanların bilmediği işlere gelmesini engelle
- Bürokrasinin genel hantallıklarından insanları kurtar
- Yanındaki konuşmayı bilmeyen, sürekli pot kıran insanlardan kurtul
- Halkta karşılığı olmayan vekilleri gönder
- Ülkede olup biteni insanlara an ve an doğru aktaracak bilgi kanalları genişlet ve destekle

gibi bir çok ödev de vermiş oldu. Hayır ve Evet cephesi söylemini bir kenara bırakıp, Hayır diyen insanların sebepleri iyi analiz edilmeli, tablolar iyi okunmalı. Şunu unutmamak gerekiyor, 16 Nisan, Başkanlığın "7 Haziranı", 2019 seçimleri de "1 Kasım"'ıdır. Milletin verdiği ödevlere çalışıp, 2019'da çok güçlü bir başkanlığa hazırlanıyoruz..

Son olarak,

“Her şeyin sonunda düşmanlarımızın sözlerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız”

Seslimakale.com
18 Nisan 2017