Sesli Makale

3 Nisan 2015

Akit, savcının haince öldürüldüğü gün, “Gezi’ciler savcı öldürdü” başlığını kullanmıştı.

Şimdi sosyal medyada..

Şu köşe yazısında, bu internet sayfasında bir rüzgardır estiriliyor..

Akit suçlanıyor.

Geziciler sanki itibarsız değilmişler de.. “Akit Gezi’cileri itibarsızlaştırmaya çalışıyor”muş.

Durup düşündüm..

“Acaba, bir hata mı ettik?” diye..

Hafızamı yokladım..

27 Mayıs 2013’ten bu yana yaşadıklarımızı gözümün önüne getirmeye çalıştım..

Akit’in başlığının, yanlış değil..

Tam aksine, bir gerçeğin tespiti olduğuna tekrar kanaat getirdim..

Afedersiniz, “Savcı’yı öldürenler, Gezi’ciler değil mi?”

27 Mayıs 2013’te başlayan ve aylarca süren Gezi isyanında, DHKP-C, sürekli sokaklarda değil miydi?

Taksim’deki anıtta.. Atatürk Kültür Merkezi’nde..

Bu örgüt ve benzerlerinin flamaları günlerce asılı kalmadı mı?

Bunlar özbeöz Gezi’ciler değil mi?

DHKP-C’nin beslendiği semtlerde, Gezi isyanı en şiddetli şekilde yaşanmadı mı?

Savcıyı rehin alıp, sonra da öldürenler, Gezi isyanı sırasında ölen Berkin Elvan’ı kendilerine bahane etmediler mi?

Berkin Elvan’ın resmini savcılık odasına asmadılar mı?

Böyle bir tabloda, ne diyecektik?

Tabii ki “Savcıyı Gezi’ciler öldürdü” diyeceğiz.

Başka ne diyebiliriz ki?

Kim ne diyebilir?

“Savcıyı Gezi’ciler öldürmedi... Biz öldürdük!” mü diyecektik?

•

Zamanında defalarca söyledik.

İçinizde saf insanlar olabilir.. Gerçekten üç tane ağaç için sokaklara çıkanlar olabilir..

Ama olayların içinde, madem ki karanlık güçler var.

Dürüst göstericiler şöyle bir kenara çekilsin.

“İşin kontrolü bizde değilse, biz bu işte yokuz” desinler..

Dinletemedik.. Saf insanlarımız da bu ikazlara kulak asmadılar..

Sivil toplum kuruluşu kisvesi altındaki kimi okumuş görüntülü, kimi emekçi görüntülüler de kulak asmadılar..

Bugün gelinen noktada..

Bakın maskeler nasıl indi.

Kimin gerçekten ağaca, canlıya değer verdiği.. Kimin “ağaç” ve “can”ı istismar ettiği ortaya çıktı.

Buyrun geldiğimiz noktadaki tabloyu, şöyle bir görüntüleyelim:

Önce YARSAV’dan başlayalım..

Çünkü en uç örnek o.. Öldürülen Savcı Selim Kiraz, onların bir meslektaşları..

YARSAV şu iddia ile kuruldu: “Bizler hakim ve savcıların haklarını korumak için, dernekleşiyoruz. Kanunda böyle bir hak olmasa da.. Hakim ve savcılar için, biz denekleşme yasağını gözardı ediyor, konunun önemine binaen, her şeyi göze alıp, derneğimizi kuruyoruz.”

Eyvallah..

Peki sonrasında ne oldu?

Selim Kiraz öldürüldü. Meslektaşları hunharce, görev başında şehit edildi..

YARSAV, bu meslektaşı için ne yaptı?

YARSAV’ın sitesine girip dün akşam saatlerinde baktım.

“Cumhuriyet savcısının rehin alınması hakkında” başlığını atmışlar..

İfade aynen şu: “Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’a yapılan haince saldırıyı lanetliyor, bu menfur eylemin bir an önce son bulmasını diliyor ve yaşamlarına ve vücut bütünlüklerine yüksek saldırı riski altında görev yapan tüm meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. 31.03.2015”

Yazıklar olsun.

Savcıların, hakimlerin hakları için sendika kuracaksınız.

Ortalığı velveleye vereceksiniz, “Üyelerimizin haklarını koruyacağız. Niye engel oluyorsunuz” diyeceksiniz.

Sonra bir meslektaşınıza saldırı olacak. İlk saldırıyı kınamak  ile yetinip, sonrasında savcı öldürüldüğü halde, siz üç gün boyunca o açıklamanıza bir açıklama ekleyemeyeceksiniz.. 

Hani siz meslektaşlarınızın hakları için, sivil toplum kuruluş olmak istiyordunuz.

Niye sustunuz?

Dahasını söyleyeyim.. Bu adamlar, meslektaşları olmayan Berkin Elvan’ın ölümünde yaptıkları kınama kadar bile bir açıklama yapmamışlar, Savcı Selim Kiraz için.

Şimdi söyler misiniz, bunlar hukukçu mu? Bunlar dürüst mü? 

•

Aynı YARSAV, aynı haberin altında ise şöyle diyor: “Savcı Doğan ÖZ’ü katledilişinin 37. yılında saygı ile anıyoruz... Doğan Öz,  24 Mart 1978 günü evinden çıktığı sırada arabasının içinde vurularak katledildi.”

37 yıl öncesi savcının, sokakta öldürülmesini önemle, altını çizerek kınarlarken..

Üç gün önce, görevinin başında öldürülen savcıdan habersiz YARSAV’cılar..

Ne diyeyim size.

•

Diğer Gezi’cilere de bir bakalım..

Tabipler Birliği’nin sitesinde, 37 tane Berkin Elvan haberi/kınaması var iken, bir tane şehit edilen savcı Selim Kiraz haberi yok!

İstanbul Eczacılar Odası’nın sayfasında, “Berkin Elvan” derseniz, dört haber çıkıyor.. 

“Selim Kiraz”ı sorarsanız, sıfır!

TMMOB’un sitesinde, “Berkin Elvan” derseniz, 9 ayrı haber var. “Selim Kiraz” derseniz sıfır. 

Emekçilerin sendikası geçinen DİSK’in sitesinde, emek şehidi Selim Kiraz sıfır. Berkin Elvan ise onlarca..

Kamu emekçilerinin sendikası KESK mi?

“Selim Kiraz” dediğimiz “Aramanız bir sonuç vermedi” diyor..

“Berkin Elvan” dediğinizde ise coşuyor, onlarca haberle..

Şimdi söyler misiniz..

Gezi isyanının organizatörü olan bu kuruluşlar, gerçekten “can” için mi Berkin’e sahip çıktılar? Yoksa kirli planlarını gerçekleştirmek için mi.

Dertleri “can” ise, Savcı Kiraz niye, gündemlerinde hiç yok!

YeniAkit