GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Sadece son ihanet bildirisi değil, tümü soruşturulmalı!

Tarih
14 Ocak 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

Akademisyen geçinen.. Ancak bilimsel çalışmalarından ziyade, siyasi açıklamaları ile tanıdığımız.. 

Son olarak da “Suça ortak olmak istemiyoruz” bildirisine imza atanlar hakkında, soruşturmalar başlamış.

Bu soruşturmalarda hem adil bir çözüme ulaşmak için.

Hem de konjonktürel tepkilerin klasik sonucu olan “Suç kastı bulunamamıştır” şablonlu  cümlelerle olayın kapanmaması için..

Bir önerim var..

Sadece son bildirinin değil..

Aynı ekibin, daha önce imza attığı tüm bildirilerin mercek altına alınması gerekir..

İmzacı isimler, üç aşağı, beş yukarı hep aynı..

Bir gün kamuoyunun önüne, “Tecride son” diye çıkıyorlar..

Nedir “Tecride son” diyerek istedikleri?

Ülkede 40 bin insanın ölümüne sebep olmuş teröristbaşının, cezaevinde kalırken, akrabaları dışında avukatları ile de görüşmesi gerektiği iddiası..

Bir sanığın, yargılaması sürerken, tabii ki avukatı ile görüşmesi gerekir.

Ama bu adam mahkum.. Devam eden başka davası da yok..

Avukat ile neyi görüşecek ki?

Amacı tahmin ediyorsunuz...

Örgüt ile ilişkiyi canlı tutmak istiyorlar.. 

Başka hiçbir mahkum için olmayan bu hakkı, teröristbaşına sunmaya kalkıyorlar.

Sıfatları da, kiminin “Hukukçu akademisyen..”

Kiminin “Tıp profesörü..”

Sonra bakıyoruz, “Açlık grevlerine destek” diyor, bir başka kampanya ile karşımıza çıkıyorlar..

“Ne istiyorlar” diye bakıyoruz..

Hiçbir mantıklı talepleri yok..

Ama bu sözde akademisyenler yine çıkıyorlar piyasaya..

“İnsanlar ölmesin” süslü sözleri ile..

İmza kampanyaları düzenliyorlar, hükümeti açlık grevlerine girenlerin taleplerini kabul etmeye çağırıyorlar..

Oysa..

Cezaevindeki diğer insanlardan farklı olarak.. Bunlara bir ayrımcılık mı yapılmış?

Hayır..

Adam cezaevinde..

Dışardaki olaylarla ilgili talepleri sıralıyor..

Sonra da başlıyor “açlık grevi”ne..

Hemen ardından..

Her şeye maydanoz olan, o ekip devreye giriyor.

İmza kampanyası başlatılıyor..

İlk imzacılar, yine bu bildik isimler..

Sonrasında, açlık grevlerinde “Öldü ölecek” denilenler..

Tahliye olup, şurda canlı bomba mı olmuşlar, burda silahlı eylem mi yapmışlar..

Bu akademisyenleri, hiç ilgilendirmez bu..

İçten içe sevinirler ama..

Kamuoyu önünde sordunuz mu, “Biz onların başında polislik mi yapacağız” derler..

Görevlerini yapmışlar, cezaevinden çıkartmışlardır.

Sonrası..

Onları hiç ilgilendirmez..

Gün gelir, uyduruk iddialar için başlatırlar, imza kampanyalarını.

Ne imiş?

“Apo zehirlenmiş”miş..

Türkiye’yi bir kişiden ibaret gören bu kafalar..

Böyle uyduruk bir iddia için bile..

İmza kampanyası düzenlediler.

Ne oldu.

Teröristbaşı Apo zehirlenmiş miydi?

Yoo.

Maksat, insanları tahrik etmek. Kendi eksenlerinde, insanları istismar etmek.. Terör örgütüne canlılık kazandırmak..

Sonrasında gün gelir, lokal birkaç noktada.. HDP’lilerin pervasızca konuşmalarına tepki göstermek için.. Duyarlı vatandaşlar gösteri düzenlerler...

Terör örgütü yandaşları için en temel hak olan bu gösteriler..

HDP karşıtları için, “Güvenlik güçleri engellemekte isteksiz kaldı. En sert şekilde önlenmeliydiler” denilerek, ağır bir suç haline getirilir..

Yine bu imzacılar başlatırlar kampanyayı..

Sürekli ağızlarında “Barış” kelimesi vardır ama.. 

“Savaş istemiyoruz” diye kampanya üzerine kampanya düzenlerler ama..

“Kobane’de YPG’ye silah sağlanması için imza kampanyası” başlatanlar da, bunlardır..

TBMM’den, “Kobane’ye yardım ulaştırılması için, koridor oluşturulsun” talebinde bulunup, sonradan o koridoru terör örgütüne tahsis etmek için kampanya başlatanlar da bunlardır..

Bu kadar ilkesiz.. Bu kadar tutarsızdırlar..

Öyle ki.. 

“Çözüm süreci”ne destek veren açıklamalarında bile, hep kafaları aynı noktaya kilitlidir: “Terör örgütü lehine, menfaat elde etmek.”

Bunun içindir ki bir başka imza kampanyalarında, “Çözüm sürecinin başarıya kavuşması için, atılması gereken adımlar arasında en önemlisi Terörle Mücadele Kanunu’nun kaldırılmasıdır” diye söze girerler..

Ama akıllarına hiç, “Şu terör örgütüne de, bir defa da olsa, silahı bırak çağrısı yapalım” demek gelmez..

Bu sözde aydınlara, akademisyenlere göre..

Örgüt silah bırakmayacak. Ama  devlet, Terörle Mücadele Kanunu’nu kaldıracak..

Bu kadar ince hesapçı.. Bu kadar terör örgütü yalakası tipler, bunlar..

Bir savcı.. 

Tüm bu kampanyaları, bunların önüne koyarsa..

Ve sorarsa, “Allah rızası için.. Bir tane imza kampanyası da.. Askerler için, polisler için.. Asker ve polis aileleri için.. Bu ülkenin kamu görevlileri öldürülmesin diye başlattınız mı?” diye..

Emin olun, kendileri bile “Biz ne hainmişiz” diyeceklerdir..

YeniAkit
14 Ocak 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;