Sesli Makale

28 Mart 2015

Adı Mahmut ama..

O ikinci ismi Ersin’i kullanıyor.

“Mahmut” kelimesinden uzak duruyor..

Oysa “şükreden, övülmüş, methedilmiş” anlamları var; o güzel ismin..

“Adamın hangi ismini kullanacağına da mı karışacaksınız” diyenlere hak verelim..

Karışmayalım.. 

Geçelim..

Soyadı da Kalaycıoğlu.

Soyadının hakkını vermek için olsa gerek.

Kalaylıyor da kalaylıyor..

Ara sıra görürdüm.

Entel dantel laflar ederdi.

Sonuncusunda, “Artık bu kadarına da pes” dedim.

Sabancı Üniversitesi’nden bu prof.

Aydın Doğan’ın televizyon kanalına çıkıyor.

Ve resmen.

Yalan konuşuyor..

Resmen, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’na iftira ediyor..

Halkı, devletin en tepe noktasındaki yöneticisine karşı kışkırtıyor..

Azılı Erdoğan karşıtı programcı bile, “Öyle mi dedi?” falan diye, biraz tevil etmesi için kapı aralıyor..

Adamda hiç utanma yok..

“Açın bakın, göreceksiniz, böyle dedi” diyor..

Ben de merak ettim..

Açtım baktım.

Öğrencilerinin, “Göbeği; rahatlığındandır. Çok rahat adam. Çoook” dedikleri Sabancı Üniversitesi profesörünün, gerçekten çok rahat yalan söylediğini, gördüm.

•

Neydi yalan?

Şu..

Tayyip Erdoğan, Başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini söylerken, ilaveten de şu şartı koymuş: “Dengeleme mekanizması olmayan ve denetlemesiz bir sistem istiyorum”.

“Oha” dedim..

Böyle bir şey nasıl olacak?

Rahat adam, tam o sırada çıtayı biraz daha yükseltti..

Ne de olsa, arkasında Sabancı var..

İfade aynen şöyle: 

“Erdoğan başkanlık sistemini kurunca, Meclis’i, yargıyı kapatacak.”

“Oha”dan sonra ne gelir?..

Ne gelirse, siz onu aklınızdan geçirin artık.

Ben söylemiş olmayayım..

Sonra “Sakalından utan” diyenlere karşı, mahcup olurum..

•

Dün gün boyunca..

“Dengelemesiz” ve “denetimsiz” kelimeleri ile Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamaları sorguladım.

Birçok röportajında, tam aksi yönde ifadeleri var da..

“Belki bir defasında da, bu yönde bir açıklama yapmıştır” diye araştırdım..

“Ben dengeleme istemiyorum. Ben denetim istemiyorum” diye, tek bir cümlesini bulamadım.

“Dengeleme ve denetimi istismar edenler var” şeklinde bazı açıklamaları olmuştu ama..

Başörtü yasağını hukuka uygun bulan Danıştay kararında olduğu gibi..

Halktan % 47 oy almış bir siyasi partiyi kapatmaya kalkışan Başsavcı’nın iddianamesini eleştirirken söylediği gibi.

Daha onlarca somut örnekte temel hak ve özgürlükler adına isyan edip, “denetim-denge” adı altında yapılan soytarılıklara karşı çıktığı olmuştu ama..

“Ben denetleme de istemiyorum. Ben dengelenmek de istemiyorum” dediğini..

Hiç duymamıştım..

Dünkü araştırmam sonunda da.. 

Yine böyle bir ifadesine rastlamadım.

Ama Kalaycıoğlu efendi..

Çok rahat..

Kendinden emin..

“Açın bakın, göreceksiniz” diyerek, bir de meydan okuyarak..

Tayyip Erdoğan’ın böyle istediğini söyledi..

Sonrasında da, “Meclis’i kapatacak. Yargıyı kapatacak” deyince..

İşkembeden salladığına..

Kesin kanaat getirdim..

Meclis’i nasıl kapatacak?

“Meclis’i fiilen işlevsiz bırakacak” şeklinde bir yorum yapabilirsiniz belki ama.. Bugün de zaten yaptığınız gibi..

Daha ötesini nasıl yapacak?

Yargıyı nasıl kapatacak?

Milletin aklıyla dalga geçmek değil mi bu?

•

Peki göz göre göre bu denli açık bir yalanın, ulusal bir televizyon kanalında söylenmesinin sorumlusu kim?

En başta RTÜK..

“Eleştiri yapabilirsiniz. Ama birisine bir söz isnat ediyorsanız, belgesini de gösterebilmelisiniz” deyip, bu adamın çıktığı programa, niye gerekli müeyyideyi uygulamıyor?

•

İkinci sorumlusu..

Televizyon kanalının sahibi patron..

Var mı öyle, “Param var, açarım bir televizyon. Orada istediğim yalanı söyletirim” şımarıklığı?.

Halkı yanıltmak, ülkenin yöneticilerini hiçbir doğruluk payı olmayan yalanlarla kötülemek, basın ahlakı ile ne kadar bağdaşır?

•

Üçüncü sorumlu da.. 

Böyle işkembeden sallayan adamları el üstünde tutanlar.

Onlara makam-mevki verenler.

Üniversitelerinde çalıştıranlar..

Dikkat edin..

Şu iddiada değilim: “Erdoğan eleştirilmemeli.. Yanlışları söylenmemeli” demiyorum...

Söylediği şeyler üzerinden yorum yapılabilinir..

Ama.. “Şöyle bir açıklama yaptı” diyerek, kimse iftira etmemeli.. 

Bu iftiralar, kamusal imkanları kullanan iletişim araçları ile yayılmamalı..

Yalancılık, devletin kontrol ve denetimi altında meşrulaştırılmamalı..

Nokta..

YeniAkit