Sesli Makale

“Biz dini nikah istemiyoruz!”

Devam ediyorlar: 

“Nikahımızı müftünün kıymasını da istemiyoruz.”

Medyumluğa da soyunuyorlar, kehanetlerini ilan ediyorlar:

“Bunun sonrasında gelecek olan, nikah gibi, boşanmanın da müftü tarafından yapılmasıdır..”

Şimdi bunlara, bilmem kaç bininci defa tekraren söylesek..

Seslerini kesip otururlar mı?

Hiç sanmıyorum.

Bunlar susmazlar ama..

Biz yine de..

TBMM’den geçmesi yakın olduğuna göre..

Son bir defa daha kanun değişikliğinin neyi içerdiğini hatırlatalım..

TBMM’de değişiklik kabul edildikten sonra..

Zaten, ne onlar itiraz edecek, ne de bizim hatırlatmamıza gerek kalacak.

Uygulama tıkır tıkır yürüyecek..

Onlar isteseler de, istemeseler de yeni kanun hayata geçecek..

•

Önce bir tespitte bulunayım..

“Müftüler nikah kıyamasın. Bu konuda kanun değişikliği yapılmasın..”diyenlere bakıyorum..

Bu konuda gösteri yapanlara..

Bu konuda televizyon ekranlarına çıkıp, söz söylemeye kalkışanlara..

En azından kendi tanıdıklarım açısından söyleyeyim..

% 80’inin nikah ile işi yok..

Ya yaşı geldiği halde evlenmemiş..

Ya evlenmiş, bir-iki yılda boşanmış..

Ya da, boşanmadığı halde, eşi başka, kendi başka yerlerde, kafalarına göre takılanlardan..

Onları ayıpladığımı sanmayın..

Herkesin hayatı, kendisine..

Ama lütfen..

Bizim söylediğimiz, “Herkesin hayatı kendisine” sözünü, onlar da bir söylese..

Ve bize karışmasalar..

Kendileri evlenmiyor, “çağdaş birlikteliği” tercih ediyorlar..

Bizim onlara bir şey deme imkanımız oluyor mu?

Olmuyor.

Evleniyorlar.. Evli iken, karısı da kocası da, farklı kişilerle gezip tozuyor.. Hatta açık açık, yaşadıkları birliktelikleri, kamuoyu önünde anlatıyorlar..

Her ne kadar, “Medeni Kanun, tek eşliliği getirmiştir” diyerek bize ahkam kesseler de..

“Tek eşin dışındaki ilişkileri cezalandıralım” dediğimizde, “Medeni Kanunun ruhu da bunu gerektirir” deyip destek veriyorlar mı?

Vermiyorlar..

Evli iken bile..

En ahlaksız ilişkilerin, kamuoyunun önündeki kişilerce yaşanmasına itiraz etmiyorlar.. 

Tam aksine destek veriyorlar..

Onların bu ahlaksızlıklarına karşı, bir şey söylememize de imkan vermiyorlar.

Onları takmadan, kamuoyunda bir açıklama yapan olsa, “Evlilik dışı ilişkiler yanlıştır, haramdır” diyen olursa..

Hemen meydanlara çıkıp, cırtlak sesleri ile bağırıyorlar:

“Sana ne?.. Sana ne?.. Benim hayatım.. Benim..” 

Bu bağırışlar arasında..

En mahrem organlarını bile pankartlara yazıp..

Din adamlarına, siyasetçilere, devlet adamlarına efeleniyorlar..

Onun içindir ki..

Biz diyoruz ki..

“Lanet olsun.. Siz ne halt yiyorsanız yiyin.. Biz sadece sizin yaptığınızın yanlış olduğunu söyleyelim.. Ama lütfen.. Bizim ne yapacağımıza da, siz karışmayın..”

Tam da bu anlamda..

Kanun değişikliği bağlantılı olarak söylüyoruz: 

“Bırakın, biz nikahımızı nerede, kime kıydırmak istiyorsak, onu gerçekleştirelim..”

Buna bile razı olmuyorlar..

Ter ter tepiniyorlar..

“Devrim kanunlarına aykırı” diyorlar..

“Anayasa’ya aykırı” diyorlar..

İşe bakınız..

Evli adamın, eşi dışında başkası ile birlikteliği anayasaya aykırı değil..

Değil ki..

Kimse karışamıyor..

Ceza verilemiyor..

Eğer eşi rahatsız oldu ise, boşanma davası açmakla yetinebiliyor..

Evli kadının kocası dışında birisi ile birlikteliği de, yine anayasaya aykırı kabul edilmiyor..

O durumda da, kocası isterse, boşanma davası açmakla yetinebiliyor..

Bunun ötesinde, herhangi bir müeyyide getirilmesini kabul etmiyorlar..

Ama..

Evlenmek isteyen iki kişi..

Belediye memuru önünde nikah kıydırmak yerine..

Müftünün önünde nikah kıydırmak isteyince..

Belediye memuru önündeki nikah kıyma yetkisi de kaldırılmadığı halde..

İsteyenler yine, belediye memuru önünde nikah kıydırmaya devam edecekleri halde..

Kıyameti kopartıyorlar..

Bütün itirazlarını, “Sizin hayatınızı değiştirecek hiçbir şey yok. Siz yine eski hayatınızı yaşayacaksınız” diye garanti vererek cevaplıyorsunuz..

Yine rahat edemiyorlar: 

“İyi de.. Sadece siz nikahlarınızı müftü önünde kıyacak olsanız bile.. Yarın boşanmaları da müftüye verirseniz, ne yapacağız biz” diyerek, tepinmeye devam ediyorlar..

Sanki onların kocaları.. 

Veya hanımları..

Boşanma davası açtığında..

Müftüye gidecekmiş gibi..

Sizlerin yaşantınız zaten ortada, Kemalist ablalar, Kemalist abiler..

Ne karınız, ne kocanız, değil boşanmayı müftüye yaptırtmak..

Müftünün yanından bile geçmemeye çalışır..

O zaman, bu hayali olaylarla, sıkıntı çıkartmak niye?

Bırakın, herkes istediği yerde nikahını kıydırsın.

Siz belediye memuru önünde..

Biz de müftünün önünde..

Akit
16 Ekim 2017