Sesli Makale

Hürriyet’te haberleri bol bol manşet yapılan.

CNN’e çıkartılıp..

Dindarlara çaktırmadan hakaret ettirilen bir İsmail Saymaz var..

Karaman’da dindarların yönettiği bir vakıfta şu olmuş. 

Vayyy..

Hemen CHP’liler peşine..

Hürriyet’te.. Posta’da.. Cumhuriyet’te manşetler..

Ardından CNN’de, Kanal D’de, NTV’de, Habertürk’te açık oturumlar..

Saatlerce..

Hatta günlerce, aylarca süren tartışmalar..

“Hangi yıllarda?.. Kaç çocuk mağdur? Eski çalıştığı okullarda da benzer tacizleri var mıydı acaba?” diye başlayıp..

Pehlivan tefrikası şeklinde süren, abartılı yayınlar.

Tek amacı var; “dindar insanları tahkir etmek.”

Din öğrenilen kursları, kötülemek..

Aydın Doğan bu yazıyı okuyunca..

Yine avukatlarına talimat verecek; “Bizler, objektif yayın yapıyoruz.. Ali Bey yine bize, düşmanca eleştiriler getirmiş. Açın 100 bin kaymelik tazminat davasını.. Görsün Hanya’yı Konya’yı” diyecek..

Hatlar karışır da..

Aydın Bey’in 40 yıllık avukatı yerine..

FETÖ’den kurtulmak için çıkarttığı vekaletteki avukatlara talimat aktarılırsa..

Tam evlere şenlik bir olayla karşılaşırız.

Ertuğrul Özkök.. Hergele..

Ardı ardına yazılar yazıyorlar ya, “Biz FETÖ mağduruyuz” diye..

Bize gelecek dava dilekçesi..

Aydın Doğan’ın avukatı bölümünde, Fetullah Gülen’in 40 yıllık avukatı yazılı olacak..

Hayır, uydurmuyorum..

Aydın Bey, 2012’de, kağıt üçkağıdı dosyasından kurtulmak için..

O vekaleti vermişti..

Artık o avukatlara dava açtırmıyor ama..

Dedik ya..

Hatlar karışıp da..

FETÖ’den kurtulmak için, FETÖ yanlısı avukatlara verilen vekaletle bize dava açılırsa..

Biz de, hergelesine gösteririz: “Hani siz pür-i pak idiniz? FETÖ size kumpas kurmuştu? Bu vekaletler ne?”

Her neyse..

Davayı hangi avukat açarsa açsın..

Benim savunmam hazır..

Teklifim o ki, Aydın Bey hiç zahmet etmesin..

Masrafa takılmaz ama..

Üç-beş kuruş da olsa, cebinde kalsın..

Nasıl savunacağım kendimi?

Şöyle:

2013’de Etiler Spor Kulübü’nde.. Küçük çocuklara cinsel istismar suçlamaları yapılmış. Antrenörleri, birden fazla çocukla ilgili, hem kendisi cinsel istismarda bulunmuş, hem de küçük çocuklara üniversiteli kız bulup, bu şekilde de cinsel istismara imza atmış. 3 yıl süren dava, mahkumiyetle sonuçlanmış.

Hürriyet dahil.. Doğan medyasının gazeteleri dahil, tüm medyayı taradım..

Adamın ismi, “G.K.” diye kodlanmış..

Bir tanesi bile..

“Gökhan Kalaba” diye yazamamış..

Hani bu arkadaşlar, faili kim olursa olsun,  cinsel istismara karşı idiler? Bu suçun failleri, ahlaksız kişilerdi? Her türlü eleştiriyi hakeden tiplerdi? Deşifre edilmeleri gerekirdi ki, bundan sonrasında da başka yerlerde benzer eylemleri yapamasınlardı?..

Karaman’daki sanığı yazdılar.. Çok da iyi ettiler.. Doğrusu o idi..

Ama..

Bütün dini hassasiyeti olan vakıfları suçladılar.. Tekil bir olaydan, büyük çıkarımlarda bulundular..

Şimdi, kendi mahallelerinden.. Bir futbol kulübünde benzer suç söz konusu olunca.. Gizlediler.. Sakladılar.. Failin ismini bile yazamadılar..

CHP’liler hemen soruşturmacı yollayıp, duruşmasını takip etmediler.. İlgili mekana gidip, araştırma üzerine araştırma yapmadılar.

İsmail Saymaz, söze “Elimde küçük çocuklarla ilgili 98 sayfalık, çok ayrıntılı bilirkişi raporu var. Raporda şöyle yazılı” diye başlayıp..

Ahlaksızlığın en ince ayrıntılarını..

TV ekranlarından anlatmadı..

Cumhuriyet gazetesi, manşet atmadı..

Posta, baldır bacak fotoğrafları arasına, bu taciz davasını yerleştirip, bir taşla iki kuş vurmaya kalkışmadı..

Yoksa..

İsmail Saymaz, bizim mahallede ayda yılda bir yaşanan taciz suçlarını..

Kendi mahallerinde on bin, 20 bin olmadan suçtan saymıyor mu?

•

Diyeceksiniz ki, “Etiler Spor Klübü ile ilgili tekil bir olay aktardın..”

Hayır, tekil olay değil..

Alın, dünkü Hürriyet’te, bir cinsel taciz davası daha..

“Çocuk tacizcisine 221 yıl hapis talebi” denilmiş.

Manşet falan değil.. İç sayfada da, birinci haber falan değil. Köşeye sıkıştırılmış küçücük bir haber..

Çünkü, solcuların yoğun olduğu, Kadıköy ilçesinde yaşanmış bir olay.

Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde, voleybol kursuna giden 12-15 yaşlarındaki 7 kız öğrenci, voleybol antrenörü Onur E. tarafından cinsel istismara maruz bırakılmışlar..

Dikkatinizi çekti değil mi.

Yine failin adı ve soyadını tam olarak vermiyorlar..

Yani, 12 yaşındaki kız çocuğuna, “Daha iyi voleybol oynayabilmeniz için, etkili smaç atabilmeniz için, kalçanıza ve göğüslerinize masaj yapmam lazım” diyen.. Ve Allah bilir, neler yapan bir tacizcinin ad ve soyadını, yazamıyorlar..

Haberini küçücük yapmaları bir yana.. Tam da yapamıyorlar..

•

Haydi buyrun..

Üçüncü vaka..

TBMM’de CHP’li bir milletvekilinin danışmanı..

Hem kendisi evli.. Hem de tacizde bulunduğu bayan evli..

Mahkemelik olmuşlar..

Mahkeme, suçu sabit bulmuş, mahkumiyet kararı vermiş.

Şimdilik internet sitelerine baktım..

Failin soyadı yine gizlenmiş.

Bugün gazetelerine bakalım, yine aynı şekilde, soyad gizlenmiş olacaktır..

Görüyorsunuz değil mi?

Bakış açısı işte bu..

Cinsel istismarın, cinsel tacizin faili solcu birisi mi?

Hem kimlik gizleniyor. Hem haber küçük görülüyor. Hem de, bir seferlik haberle, konu kapatılıyor.

Kendi mahallelerinde, binlerce tekrarlanan bu suç..

Kazaen, dindar mahallede, tekil olarak yaşanmış ise..

Kimlikler fora ediliyor (Edilsin, hiç itirazım yok). Tacizler manşet oluyor. Televizyon ekranları, o olaydan başka konuyu tartışmıyor..

Haydi tekrar soralım..

İsmail Saymaz.. İsmail Saymaz’ın şahsında, Doğan grubu..

Fail solak olunca, cinsel istismar sizce suçtan sayılmaz mı?

YeniAkit
9 Aralık 2016