GÜNCEL
Ali Karahasanoğlu : Cemaat üçüncü hezimetini aldı!
13 Ekim 2014...
Önce 2010 HSYK seçimlerinde cemaatin kaç üye seçtirdiğini hatırlatayım..
2010’da, 9 üye cemaatin adamı idi.
Onun için de.. HSYK’daki üç dairenin başkanı da cemaatin listesinden olmuştu.
İbrahim Okur. Ahmet Hamsici ve Nesibe Özer..
Şimdi ne oldu?
Cemaat yanlısı olarak seçimi kazanabilecek 3-4’ü bulmayacak..
Üç dairenin de başkanlığı yerine..
Üç dairede de birer üye ile yetinecekler..
Belki birisinde iki üyeleri olacak ama..
Hiçbir kararda etkili olamayacaklar..
Hükümete posta koymak için, Adli Kolluk Yönetmeliği çıktı diye bildiri yayınlama benzeri işler yapamayacaklar..
Belki Teoman Gökçe örneğindeki gibi..
“İstifa ediyorum” resti çekecekler ama..
Ertesi günü “Ben HSYK’dan değil, görev yaptığım daireden istifa ettim, diğer dairede çalışmaya hazırım” komikliği ile yetinecekler.
•
2013 Aralık ayını hatırlayın. 2014 Ocak-Şubat-Mart aylarını hatırlayın..
Ne afra tafralar yapıyorlardı..
30 Mart mahalli seçimleri yapıldı.. Sonuca etkili bir fonksiyonları olmadığı ortaya çıktı..
Ardından, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, sonucu etkileyecek fonksiyonları olduğunu iddialı ettiler.
En azından, seçimin ikinci tura kalmasını sağlayacaklardı..
Hiçbir işlevleri olmadığı görüldü..
Yüzde bir oy potansiyelleri ya var.. Ya yok.. Hepsi hepsi bu.. (Ben onların oy potansiyellerine bakmam, kalitelerine bakarım. İnançlı kişiler olduklarına bakarım.. Ama kendileri bu oy potansiyelini öne çıkardıkları için, ben de şimdi onların değerlerini yüzde olarak veriyorum.. Kızmasınlar yani..)
“Üçüncü hezimet, HSYK seçimlerinde yaşanacak” demiştim..
Dün de bu gerçekleşti..
Sevindim mi?
Hayır..
Alnı secdeli insanların bu bölünmüşlüğü, bize ayıp olarak yeter.
•
Niye “Ayıp” diyorum..
Karşımızdaki solcular, hem iktidar yanlılarına.. Hem de cemaatçilere bir oyun oynasalardı..
Üç listedeki sadece solcuları tercih edip, diğerlerine kazık atsalardı..
Ne cemaate yakın olanlar. Ne de Hükümete yakın olanlar..
Kazanamayabilirdi..
Alnı secdelilerin bölünmüşlüklerinden yararlanarak, aradan sıyrılıp..
Aslında bir güçleri olmadığı halde..
Orantısız sayıda üye seçtirebilirlerdi..
İşte o zaman, Fetullah Gülen’e, kendi ettiği bedduayı, oturur ederdik.
•
Cemaatin adaletsizliği, hakperest olmadığı.. Vicdansızlığı.. Dünkü seçimlerde ayan beyan ortaya çıktı..
Aslında güçleri, işte bu kadar..
Halk nezdindeki güçlerini, 30 Mart ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde görmüştük.
Solda sıfır mesabesinde idiler..
Ne İstanbul Büyükşehir’de.. Ne Ankara Büyükşehir’de.. Ne de bir başka yerde.. Neticeyi değiştirecek bir güçleri olmadığı ortaya çıkmıştı..
Sıra yargı camiasındaki güçlerini test etmeye geldi.
Yargıtay’da etkili oldular. Danıştay’da etkili oldular..
Ama Yargıtay ile Danıştay ölçü değildi.
Esas ölçü, 14 bin hakim-savcının oy kullanacağı, dünkü seçimlerdi..
Dükü seçimleri de kazansalardı.. Yargı camiasında gerçekten güçlü oldukları kabul edilecekti..
Ama dünkü seçimde, oy oranlarını gördük..
Bu oranla, onlar Yargıtay’a seçilecek 160 üyenin 150’sini kendi ekiplerinden seçtirdiler..
Danıştay’a seçilen 51 üyenin 45’ini kendi ekiplerinden seçtirdiler..
Onun için hakperest değiller.. Onun için vicdansızlar!
•
Şimdi, HSYK’daki cemaatçi üyeler tarafından korunan, rüşvetçi savcıları göreceğiz.
Turistik gezileri, gözaltına aldırdıkları işadamlarına ödetenleri göreceğiz.
Bakalım hangi tivitleri atacaklar.. Bakalım, yine tehditler savurabilecekler mi?
•
Basın bildirisi okuyan hakimler, bakalım ellerine tutuşturulan kağıtlarla, adliye önüne çıkıp, illegal dinlemelerle, montajlarla yapılan suçlamaları savunup, hükümet devirmeye teşebbüs edebilecekler mi..
Yoksa.. “Biz gücümüzü, HSYK’dan aıyorduk. HSYK’da illegal işlere onay veren kimse olmazsa, biz ne yapabiliriz ki?” deyip, kenara mı çekilecekler..
YeniAkit
Önce 2010 HSYK seçimlerinde cemaatin kaç üye seçtirdiğini hatırlatayım..
2010’da, 9 üye cemaatin adamı idi.
Onun için de.. HSYK’daki üç dairenin başkanı da cemaatin listesinden olmuştu.
İbrahim Okur. Ahmet Hamsici ve Nesibe Özer..
Şimdi ne oldu?
Cemaat yanlısı olarak seçimi kazanabilecek 3-4’ü bulmayacak..
Üç dairenin de başkanlığı yerine..
Üç dairede de birer üye ile yetinecekler..
Belki birisinde iki üyeleri olacak ama..
Hiçbir kararda etkili olamayacaklar..
Hükümete posta koymak için, Adli Kolluk Yönetmeliği çıktı diye bildiri yayınlama benzeri işler yapamayacaklar..
Belki Teoman Gökçe örneğindeki gibi..
“İstifa ediyorum” resti çekecekler ama..
Ertesi günü “Ben HSYK’dan değil, görev yaptığım daireden istifa ettim, diğer dairede çalışmaya hazırım” komikliği ile yetinecekler.
•
2013 Aralık ayını hatırlayın. 2014 Ocak-Şubat-Mart aylarını hatırlayın..
Ne afra tafralar yapıyorlardı..
30 Mart mahalli seçimleri yapıldı.. Sonuca etkili bir fonksiyonları olmadığı ortaya çıktı..
Ardından, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, sonucu etkileyecek fonksiyonları olduğunu iddialı ettiler.
En azından, seçimin ikinci tura kalmasını sağlayacaklardı..
Hiçbir işlevleri olmadığı görüldü..
Yüzde bir oy potansiyelleri ya var.. Ya yok.. Hepsi hepsi bu.. (Ben onların oy potansiyellerine bakmam, kalitelerine bakarım. İnançlı kişiler olduklarına bakarım.. Ama kendileri bu oy potansiyelini öne çıkardıkları için, ben de şimdi onların değerlerini yüzde olarak veriyorum.. Kızmasınlar yani..)
“Üçüncü hezimet, HSYK seçimlerinde yaşanacak” demiştim..
Dün de bu gerçekleşti..
Sevindim mi?
Hayır..
Alnı secdeli insanların bu bölünmüşlüğü, bize ayıp olarak yeter.
•
Niye “Ayıp” diyorum..
Karşımızdaki solcular, hem iktidar yanlılarına.. Hem de cemaatçilere bir oyun oynasalardı..
Üç listedeki sadece solcuları tercih edip, diğerlerine kazık atsalardı..
Ne cemaate yakın olanlar. Ne de Hükümete yakın olanlar..
Kazanamayabilirdi..
Alnı secdelilerin bölünmüşlüklerinden yararlanarak, aradan sıyrılıp..
Aslında bir güçleri olmadığı halde..
Orantısız sayıda üye seçtirebilirlerdi..
İşte o zaman, Fetullah Gülen’e, kendi ettiği bedduayı, oturur ederdik.
•
Cemaatin adaletsizliği, hakperest olmadığı.. Vicdansızlığı.. Dünkü seçimlerde ayan beyan ortaya çıktı..
Aslında güçleri, işte bu kadar..
Halk nezdindeki güçlerini, 30 Mart ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde görmüştük.
Solda sıfır mesabesinde idiler..
Ne İstanbul Büyükşehir’de.. Ne Ankara Büyükşehir’de.. Ne de bir başka yerde.. Neticeyi değiştirecek bir güçleri olmadığı ortaya çıkmıştı..
Sıra yargı camiasındaki güçlerini test etmeye geldi.
Yargıtay’da etkili oldular. Danıştay’da etkili oldular..
Ama Yargıtay ile Danıştay ölçü değildi.
Esas ölçü, 14 bin hakim-savcının oy kullanacağı, dünkü seçimlerdi..
Dükü seçimleri de kazansalardı.. Yargı camiasında gerçekten güçlü oldukları kabul edilecekti..
Ama dünkü seçimde, oy oranlarını gördük..
Bu oranla, onlar Yargıtay’a seçilecek 160 üyenin 150’sini kendi ekiplerinden seçtirdiler..
Danıştay’a seçilen 51 üyenin 45’ini kendi ekiplerinden seçtirdiler..
Onun için hakperest değiller.. Onun için vicdansızlar!
•
Şimdi, HSYK’daki cemaatçi üyeler tarafından korunan, rüşvetçi savcıları göreceğiz.
Turistik gezileri, gözaltına aldırdıkları işadamlarına ödetenleri göreceğiz.
Bakalım hangi tivitleri atacaklar.. Bakalım, yine tehditler savurabilecekler mi?
•
Basın bildirisi okuyan hakimler, bakalım ellerine tutuşturulan kağıtlarla, adliye önüne çıkıp, illegal dinlemelerle, montajlarla yapılan suçlamaları savunup, hükümet devirmeye teşebbüs edebilecekler mi..
Yoksa.. “Biz gücümüzü, HSYK’dan aıyorduk. HSYK’da illegal işlere onay veren kimse olmazsa, biz ne yapabiliriz ki?” deyip, kenara mı çekilecekler..
YeniAkit
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Nedim Şener : Marketlerde gıdada fahiş fiyata yasal önl...
458 kez izlendi
Ergün Diler : Şah-mat
497 kez izlendi
Ergün Diler : Kurgu war
1523 kez izlendi
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
637 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.