Sesli Makale

29 Haziran 2015

Solcu da olsa, dürüst olana canım kurban..

Ama fırıldaklardan, hiç hoşlanmam..

Dindarından da solcusundan da.

Şu mahallede böyle.. Diğer mahallede böyle.. Öbürsünde bambaşka olan solcusundan da, dindar görüneninden de....

Kırk kıyafete bürünenlerden..

Kırk söylemle halkın karşısına çıkanlardan..

•

Somut örnek..

Mahmut Tanal..

2008 yılında suç duyurusunda bulunmuş.

Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında..

Ne yapmış Tayyip Erdoğan?

“Velev ki türban siyasi simge.. Türban siyasi simge olsa suç mu? Sembollere yasak getirilir mi?” demiş..

Hatırlatayım, o tarihlerde üniversiteler, liseler, ortaokullar, memurlar dahil, her yerde başörtü yasak.

TBMM’de başörtülü tek milletvekili yok..

Tayyip Erdoğan, 2007 seçimlerinden % 47 oy almış partinin genel başkanı ve Başbakan sıfatı ile başörtüye serbestlik getirecek açıklamayı yapıyor..

Mahmut Tanal da savcıya koşuyor: “Bu suçtur.. Başbakan cezalandırılsın..”

•

Bu Mahmut Tanal..

Süreç içinde de.. Bugün de aynı tavrını sürdürse..

“Şu, suçtur.. Bu, kanunda yasaktır. Öyle olmaz. Böyle hiç olmaz” dese..

“Adamın kafası, yasakla bozulmuş.. Yasakla bozulmuş ama tutarlı.. İkircikli değil. Kafasında kırk tilki dolandırmıyor” der..

“Görüşüne de katılmıyorum” itirazımı yapıp, saygı gösteririm.

•

Amaa. Aynı Mahmut Tanal..

Göztepe Parkı’na cami yapılmak istendiğinde..

Koşup-engellemeye kalkışır, iptal davası açanlara bedava avukatlık yaparsa..

Araç deposu olarak kullanılan arsada ağaç varmış gibi, “Ağaçlar kesilecek” deyip..

Kendisi, ağaçlar kesilerek boşaltılan bir alanda inşa edilen villada oturursa!..

“Şurası imara aykırı. Burası imara aykırı” deyip.

Göztepe’deki imara aykırı faaliyetinden dolayı, hem de kendi partisinden olan Kadıköy Belediye Başkanlığı’nın kestiği para cezasını alıp, “Dava açmayalım, kimse duymasın” deyip, sesini çıkarmadan, kuzu kuzu ödeyip, olayın örtbas edilmesini isterse..

•

Ve aynı Mahmut Tanal..

Dün lezbiyenlere, homoseksüellere “Bu bölgedeki yürüyüşünüz kanuna aykırı” diyen polis müdürlerine itiraz ederek..

“Bunlar yürüyecekler” deyip..

Bir de utanmadan, sıkılmadan, devletin aracının üzerine çıkıp, devlet görevlilerinin vazife yapmalarını engelleyip, kabadayı imiş gibi ortalıkta dolaşırsa....

Kusura bakmasın..

Yaptığı ne solculuktur.. Ne de dürüstlük!

Başörtüye karşı çıkacak, bir özgürlüğü engelleyecek, hatta özgürlük isteyenleri cezaevine attırmak isteyecek kadar bağnazlık yapacak...

Sonrasında da.. Toplumun % 99’unun onay vermediği, hoş görmediği, ailelerinden uzak tutmaya çalıştığı..

Tıbbi açıdan da tedavi görmesi gereken insanları kışkırtıp, onları güzel bir iş yapıyorlarmış gibi topluma takdim etmeye kalkışırsa..

Yaptığı ne ilkeli bir davranıştır..

Ne de ahlaklı bir davranıştır..

•

Bir başka örneği de..

Bugünkü manşetimizde okuyacaksınız..

Kendi beyanı ile, memurluktan gelen bir diş hekimi.. Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin de eşi..

Orda burda, “Fakirler.. İşçiler.. Ezilenler” diye söze girip, “Berkin’in alamadığı ekmek”ten rant devşirmeye çalışan bir bayan..

Bir günde üç lüks daire alıyor..

Üç dairenin bulunduğu projeye bakıyorsunuz..

Berkin’in sapanı ile taşlayacağı cinsten..

Etrafındaki apartmanlara bile tepenin tepesinden bakan bir proje..

Yıllarca ruhsat almakta zorlanan bir proje..

Ve o sorunlu projede, şu anlık bilebildiğimiz kadarı ile, 500 daireden üçü, bu bayan CHP’linin.. 

Şimdi söyler misiniz..

Dürüstlük mü bu?

İlkelilik mi bu?

Gariban insanları sokağa dökün..

“Yeşil.. Yeşil..” deyin..

“Ağaç da ağaç” deyin..

“Ne bu ya, her yer betonlaştı” deyin..

“Gökdelenler, şehri yaşanılmaz hale getirdi” deyin..

Sonra, Mahmut Tanal’ın örneğindeki gibi, yeşilin yok edildiği alandaki villada keyif sürün..

İmar aykırılığından, kendi partinizin belediye başkanından para cezası yiyin..

Gamze ��lgezdi örneğindeki gibi, yakınındaki apartmanlara üç boy fark atan beton gökdelenlerde “üç lüks daire” birden alın..

YeniAkit