GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Berberoğlu’nun parası mı vardı, dayısı mı?

Tarih
16 Haziran 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

Dün Enis Berberoğlu’nun mahkumiyet alması ve tutuklanması, bir gerçeği yüzümüze en sert şekilde vurdu..

Medya, FETÖ’ye teslim..

Nereden anlıyoruz?

Oluşturdukları algıdan..

O algı ne?

“Devlet tutuklama tedbirini, cezalandırmaya dönüştürdü.. Herkesi tutukluyorlar.. Tutuklama karar verildikten sonra olmalı.. Yargılama sürerken, kural, tutuksuz yargılama olmalı!”

Bununla yetinseler iyi..

Oluşturdukları algıda..

Bir de ilaveten..

“Damatlar ise, tutuklu yargılama uygulamasından hariç tutuluyorlar” diyorlar..

Adalet Bakanlığı da. 

Bunlarla adeta laf yarışına girmek istemediği için..

Mahkemelerden tüm bilgileri toplayıp..

Anında cevabını vermeyince..

Bunlara da gün doğuyor..

Nihayet geçtiğimiz gün Adalet Bakanlığı resmi verileri açıkladı..

“15 Temmuz darbe girişimin ardından 161 bin 751 şüpheli hakkında işlem yapıldı. Gözaltına alınan 50 bin 344 kişi tutuklanarak cezaevlerine konuldu. 47 bin 136’sı gözaltına alındıktan sonra adli kontrolle serbest bırakıldı. 8 bin 359’u cezaevine konulmasına rağmen delillerin değerlendirilmesi sonrasında tahliye edildi.. Halen 55 bin 495 kişi tutuksuz yargılanıyor.”

Şimdi aldılar mı cevabı..

50 bin kişi tutuklu ise..

Bir o kadar da tutuksuz yargılanan varmış..

Aynı sayıda, adli kontrolle yargılanan varmış..

Önüne gelen tutuklanmıyormuş..

Peki Adalet Bakanlığı’nın yaptığı bu açıklamayı, kaç medya organında okudunuz?

Ya iki, ya üç..

Büyük çoğunluğu, bu açıklamayı da vermediler..

Maksat, oluşturdukları algıya zarar gelmesin..

Dün Enis Berberoğlu daha yeni tutuklandığı için.

Tam da algı oluşturanların istedikleri gibi..

Önce tutuksuz yargılanıp.. Yargılama bittikten ve ceza verildikten sonra tutuklandığı için..

Ülkede tutuksuz yargılamaların da olduğunu, somut örneği ile görmüş ve hatırlamış olduk..

Ama ülkede hukukun işlemediği algısını oluşturmak için emir alanlar, sustular mı?

Ne mümkün?

Bu sefer de, Enis Berberoğlu’nun ceza almasına ve  tutuklanmasına itiraz ettiler..

İyi de arkadaşlar..

Nasıl olacak bu iş?

Tutuksuz yargılanıyor..

Bir teşekkür etmiyorsunuz..

Ceza alıyor..

Kıyameti kopartıyorsunuz..

O zaman hakimleri emekli edelim..

Tutuklama kararlarını da, mahkumiyet kararlarını da medyadaki FETÖ’cüleralsınlar..

Enis Berberoğlu’nun tutuksuz yargılandığını, dün ceza aldıktan sonraki tutuklama ile hatırlamış olduk..

Diyecekler ki: “Normali zaten budur.. Tutuksuz yargılanmadır.”

İyi, güzel..

Bir şey demedik.

Kızmayın hemen..

Ama şuna da cevap verin..

Tutuksuz yargılanan 100 bin sanık var iken, iki damat üzerinden algı oluşturmak niye?

Afedersiniz, Enis Berberoğlu, damat mıydı?

Değildi..

O niye tutuksuz yargılanıyordu?

Eminim bu sefer de, sırf kılçıklık yapmak için.

Berberoğlu örneğinde diyecekleri şudur:

“25 yıl hapis cezası verilecek kadar ağır bir suç işlediğinin delilleri dosyasında bulunan Enis Berberoğlu, nasıl tutuksuz yargılanır?”

Maksat kıllık değil mi?

Tutuksuz yargılarsınız bir dert.

Tutuklu yargılarsınız bin dert. 

CHP bir gün önce şu açıklamayı yapmıştı:

“Dayısı olan serbest kalıyor.”

Devam ediyordu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: 

“Damatlar serbest bırakıldı. Gerekçe sabit ikametgah. Parası olan, dayısı olan serbest kalıyor.”

Tüm FETÖ davalarını ezbere sayamadığımız için..

Şıppadank ağzına yapıştıramadık tabii: “Enis Berberoğlu’nun parası mı var, dayısı mı? O niye serbest?”

Neyse ki, dün duruşması ile gerçek ortaya çıktı..

Hem de karar duruşması..

Şimdi biz, “Enis Berberoğlu niye tutuksuz yargılanıyor? Parası sebebi ile mi, dayısı mı var?” hatırlatması yapacak iken..

CHP tam 180 derecelik dönüşü ile..

Tutuklama kararı sonrasında, algıyı tersten oluşturmaya başladı..

Olağanüstü toplanıp, şu açıklamayı yaptılar: “İstanbul’a kadar yürüyeceğiz!”

Hani “Pensilvanya’ya kadar” denseydi..

Daha mantıklı ve tutarlı olurdu..

Gözleri tutmamış olmalı..

“Dayısı olan, parası olan çıkıyor” algısı oluşturma operasyonu ile ilgili, dün iki somut örnek haber daha geldi..

BM Uluslararası Ceza Mahkemesi Hakimi Aydın Sefa Akay, dün hakim önüne çıktı..

Uluslararası arenada da oluşturulan tüm çirkefliklere rağmen, sanık hakim, mahkemede yaptığı savunmada ByLock kullandığını kabul etti..

“Ben onlardan değilim. Bu programı kullanıp FETÖ’cü olmayanların oranı yüzde bir dahi olsa ben onlardan biriyim” demekle yetindi..

İşin esası hakkında tartışmaya girmeyelim..

Ama suçlamanın doğruluğunun altını çizelim..

ByLock kullanmış..

Ve dün 7 yıl hapis cezası alıp, tahliye olmuş.

Cezası kesinleşirse, kalan miktar için tekrar cezaevine girecek..

Şimdi soralım mı: “BM Hakimi ve ByLock kullanıcısı Sefa Akay’ın dayısı mı var, parası mı?”

Niye tahliye oldu?

Eleştirmek için söylemiyorum..

Eleştirenlerin samimiyetsizliklerini ispatlamak için söylüyorum..

Dünkü ikinci örnek de, Cumhuriyet gazetesinin internet sitesi genel yayın yönetmeni Oğuz Güven hakkında 10.5 yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandığı halde, tahliye kararı verilmesi oldu..

Bu tahliye kararı için de olumlu olumsuz bir ayrıntıya girmeden soralım: “Oğuz Güven’in parası mı var, dayısı mı?”

Diyeceğim şu:

150 bin kişilik bir devasa soruşturmalar zincirinde, tek tük hatalar tabii ki olabilir..

Ama, birkaç kişi üzerinden algı oluşturmaya kalkışmak, soruşturmaların tümünü karalamak, birilerinin kayırıldığını iddia etmek, olsa olsa, FETÖ’ye hizmettir..

Yanlışlara hep birlikte, dürüst şekilde itiraz edelim.

Ama algı oluşturmaya kalkışmayalım..

Lütfen..

Akit
16 Haziran 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;