Sesli Makale

 Önceki akşam televizyon ekranlarında Balyoz avukatlarından Salim Şen, ısrarla “Beraat ettik.. Beraat kararı kesinleşti.. Hukuk devletinde, artık Balyoz sanıklarına, suçlu gibi ithamda bulunamazsınız. Mahkeme kararı var” diyordu..

Bile bile yalan söylüyordu..

Tam da üstüne denk geldi..

Balyoz davasında tüm sanıklar için yerel mahkemede beraat kararı verilmiş ise de... 7 sanık için beraat kararının kesinleşmediğini biz biliyorduk.

Ama dünkü Yargıtay Başsavcılığı’nın tebliğnamesi ile, 7 elebaşı için, mahkumiyet istenmesi, “beraat kararının tüm sanıklar için kesinleşmediği” gerçeğinin bir defa daha tescillenmesine vesile oldu..

Şimdi top, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde..

Çetin Doğan başta olmak üzere, toplamda 7 üst düzey komutan için karar önümüzdeki aylarda verilecek..

Böylece, FETÖ’nün sulandırdığı darbe girişimi davasında, adil bir karar çıkmış olacak.

Evet, 7 kişinin dışındakiler zaten beraat ettiler. Bu beraatler, temyiz edilmeyerek, kesinleşti.

Zaten Balyoz davasında, yüzlerce kişinin mahkum olması gerektiğini söyleyen de yok..

Ama Çetin Doğan başta olmak üzere..

Tepe noktadaki generallerin beraat etmesi..

Türk halkı ile resmen alay edilmesi idi..

Nitekim yerel savcı bu “alay”ın bilincinde olarak, 7 üst düzey subay için beraat kararını temyiz etmiş, diğer beraatlere itiraz etmemişti.

Bir sonraki adım olarak.. 

Dün de Yargıtay Başsavcılığı, tebliğnamesini tamamladı.. Mahkumiyet yönünde görüşünü belirtmesi ile, adil çözüme bir adım daha atılmış oldu..

•

Tebliğnamedeki mahkumiyet yönünde karar çıkarsa.

Bu sebeple beraat kararı bozulursa..

Cumhuriyet tarihinde ilk defa, darbenin yargı kurumları tarafından cezalandırıldığına şahit olacağız.

12 Eylül mü?

Maalesef Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya yargılandı ama..

Yargıtay kesin kararını vermeden, sanıklar öldükleri için..

Karar bir anlamda, topal çıktı..

Şimdi Balyoz davasında 7 sanık için mahkumiyet çıkarsa..

Tutuklu kaldıkları süre düşülerek, bakiye cezalarını yatmaları istenecek olursa..

Yargının darbeyi mahkum ettiği somut kararı dosyamıza koymuş olacağız.

Balyoz’cuların mahkum olmasını.. 

Niçin önemsiyorum?

O meşum günleri bire bir yaşadık da, onun için..

Çetin Doğan’ın bire bir mağduruyuz da onun için..

Bizim bilgimiz, kulaktan dolma değil.

Bizim bilgimiz, üçüncü şahısların anlatımına dayanıyor değil..

Çetin Doğan ve bir avuç generalin, o günlerde nasıl bir darbe rüzgarı estirdiğini, çok yakınen biliyoruz..

Tam da.. Balyoz seminerinin verildiği günlerdi..

Çetin Doğan, aslında teamüllere göre  Ağustos’da emekli olması gereken bir general olmasına rağmen..

Amiral gemisi Hürriyet’te yaptırdığı röportajlarla gündemde kalmaya çalışıyor..

Bir yandan sanki gizlice ameliyat olmuş gibi numaralar çevirip.. El altından da, “Emekli olmayacak. Darbeyi bizzat yöneteceği için, küçük sağlık sorunlarını da devre dışı bırakmak için, hazırlığını tam hız sürdürüyor” muhabbetlerini yaydırıyordu..

İşte tam o günlerde..

Osmanlı döneminde, Yemen’e gönderilen askerlerimizi hatırlatarak, “Yemen’de ne işimiz vardı” demeci ile, ortalığı birbirine katıyordu..

Maksat, Osmanlı’ya saygılı AK Parti’yi, tartışmaların içine çekmek..

Akit’ten ve Cuma dergisinden sert eleştiriler gelince de..

Astronomik manevi tazminat davaları ile, muhalif Akit’in, muhalif Cuma dergisinin susturulması girişimleri..

Genelkurmay Başkanı’ndan izin almadan, gazetelerde boy boy demeçler verdiği ve kamuoyunda tartışmalara sebep olduğu için, 2003 Ağustos’unda Cuma dergisi kapağında “Disiplinsiz subaylar” başlığı atılınca..

Çetin Doğan hemen mahkemeye koşmuştu.

Avukatı da..

O tarihlerde Hürriyet gazetesinin de avukatlığını yapan, bir dönem CHP milletvekili olan Şahin Mengü.

Benzer günlerde.

Yine Çetin Doğan’ın “Yemen’de ne işimiz vardı” sözüne getirilen eleştiri sebebi ile..

312 general birlik olup, Akit’e trilyonluk manevi tazminat davası açıyor..

Hem Akit gazetesi için. Hem de Cuma dergisi için. Açılan ceza davaları da cabası..

Özellikle Cuma dergisi için.. Askeri mahkemede açılan ceza davası, muhataplarımızın nasıl bir darbe düşündüklerinin provasını yaptıkları bir süreci bize yaşatıyor..

Polis mıntıkasında olan Cuma dergisinin merkezini, sivil istihbarat subayları basmaya kalkıyor..

Neymiş, askeri savcı, derginin sorumlusunun ifadesini alacakmış..

Hukuk devletinde değil, sıkıyönetim dönemindeyiz sanki..

Neyse ki.. Savunmamız sağlam..

Kumpasları bertaraf ediyoruz. 

İlginçtir, Çetin Doğan ve şürekası.. Ve de o takımın avukatları..

Bugünlerde sık sık ekranlara çıkıp, “Geldiniz mi bizim dediğimize?.. Biz yıllardır, ‘FETÖ bu ülkeye ihanet ediyor’ derken.. Siz bizi dinlemediniz.. Şimdi FETÖ’nün ihaneti ortaya çıktı” diyorlar ya..

Yalan söylüyorlar..

O tarihte yaptıkları..

Mahkeme dosyaları ile ortada..

Çetin Doğan’ı.. Şusu.. Busu.. 312’si, tekmili..

Akit’e açtıkları trilyonluk tazminat davası ile.. Cuma dergisine açtıkları astronomik tazminat ve ceza davaları ile..

O tarihlerde FETÖ ile değil.. Akit ile mücadele ettiklerini ispatladılar.

Şimdi ise, “Biz FETÖ’yü hatırlatmıştık” diyorlar.

O zaman gösterin, hangi FETÖ mensubuna, Akit’e açtığınız davanın benzerini açtınız? 

Nerde Zaman gazetesine.. Samanyolu televizyonuna ve o grubun adamlarına açtığınız davalar?

Yok.. Bir tane bile yok..

Ama lafa gelince.. “Biz farkına varmıştık.. AK Parti onlara sahip çıkmıştı!”

Neyin farkında olduğunuz ortada..

Vatan sevdasını tartışamayacağımız Akit’e davaları açmışsınız.. Başörtülüleri ezmeye çalışmışsınız.. Şimdi ise, “Biz darbeci değiliz” diyorsunuz..

YeniAkit
9 Ekim 2016