Sesli Makale

Dün acele etmişim.

Bir gün sabredip..

Hergelenin Tayip Erdoğan’dan zılgıt yedikten sonraki yazısını bekleyip, öyle değerlendirme yapmalı imişim..

Tornistan ama..

Ne tornistan.

Dünkü yazım, çok hafif kaldı..

Hani onlar adına, ben üzüldüm..

İnsan bu kadar mı kendisine saygısız olur?

Bir gün meydan okuduğu Genelkurmay Başkanı’na..

Ertesi günü, “Hulusi Akar’ı ferahlatacak şeyler” diye başlık atıp, “Bazı zavallı köşe yazarlarını bir kenar bırakırsak..” diye söze girip, “Lütfen bunu kabul edin” diyerek, “Çoğunluk sizin darbeyle mabeylye işiniz olmadığının farkında” diye övgüler düzer.

Yalakalıkta sınır tanımaz..

Yetinmez..

“Genelkurmay çok güzel bir şey yaptı” diyerek, “Genelkurmay Başkanlığı bir açıklama yaptı da, meselenin aslı faslı anlaşıldı” diyerek yağcılığı sürdürür.

Sanki kendisi, “Karargah rahatsız” manşeti atılan gazetede çalışmıyor.

Dolayısı ile, manşetin arka planının bilmiyormuş da..

Genelkurmay yazılı açıklama yapınca, işin aslını-faslını öğrenmiş!

Meğerse “Karargah rahatsız” ifadesi gerçekten Hürriyet’in tilkiliği imiş..

Ben Hürriyet’te çalışmıyorum ama..

İlk gün, olayın böyle olduğunu zaten kendi kanaatimiz olarak yazdık.

Bir hafta sonra..

Kafasına tokmak inince..

Hergele işin esasını yeni öğrenmiş, yeni anlamış numaralarında..

“Aslı faslı bu imiş” diyor..

Devam ediyor hergele..

POAŞ duruşmasına katılmamak için yurtdışına kaçan patronu emretmiş olmalı ki.

Hergelecik askerlik yapmadı ama..

Çevik Bir bunu adam sanıp..

Bir manken yollayıp işini bitireceğine..

Askere alıp, havasını söndürmek istediğinde..

Hergele de, “Bir oldu bitti ile soluğu acemi birliğinde alırsam.. Ne yapmam gerekir” diye arkadaşlarına sormuştur mutlaka..

Ve öğrenmiştir, “emir tekrarı”nı..

Şimdi bu vesile ile, hemen tekrar ediyor patronunun emrini: 

“Rahatsız kelimesi yanlış oldu.”

Hani vaktim olsa..

Hergelenin köşesini, tüm arşivi ile masaya koyacağım.

Bu at nalı başlık ile, bir başka yazısı var mıydı, bakacağım..

Ama değmez.

Kendisine saygısı olmayan insanlara..

Biz niye değer verelim ki..

•

Patronun esas garsonu Ertuğrul Özkök’e, “Sen bu konuya kesinlikle girme” talimatı verilmiş olmalı ki..

Ülke Hürriyet’in tahrik dolu manşeti ile çalkalanırken..

Adamcağız bir haftadır..

Bu konudan bahseden, tek satır yazı kaleme alamadı.

Konjonktürel garson ise..

Bir günlük köşesini..

6 ayrı başlığı ile “Biz ettik, sen etme Reis” modunda atmış....

O başlıkları veremeden geçemeyeceğim: “

1. “Rahatsız kelimesi yanlış oldu”

2. “Genelkurmay çok güzel bir açıklama yaptı”

3. “Cumhurbaşkanı şu üç açıdan haklı”

4. “Hulusi Akar’ı ferahlatacak şeyler”

5. “Bu olaydan çıkarmamız gereken dersler var”

“Karargah rahatsız” başlığı ile ilgili olmasa da.. Bir başka konuda Tayyip Erdoğan’a, “Aman reis. Biz yaptık sen yapma” modunda başlık atmış..

O başlık da şöyle: “Nedir Barzani’nin bayrağına bu hınç, bu öfke bu kin”

Bu başlıkların tümünü alt alta yazdım ama..

Emin olun..

Okurken, ben utandım..

Yani insan ezilir de..

Birazcık da olsa, onurunu da korur..

Adamlarda onur-monur bir şey kalmamış..

Patrondan, “Gidin, isterseniz ayağının altını öpün.. Ama bu işi temizleyin..” emri almış olmalılar ki..

Bu kadar pespayeliğe teşebbüs etmişler..

Oysa onlar da az buçuk tanıyorlar Tayyip Erdoğan’ı..

Dikleşmeden, birazcık dik dursalar..

Onurlarını ayak altına almadan..

Samimi bir ifade ile..

“Terbiyesizlik etmişiz, doğru.. Ders çıkarıyoruz” deyip konuyu kapatmaya çalışsalar..

Emin olun, Cumhurbaşkanı’nın nezdinde, çok daha değerli olacaklar..

Ama..

İşi bu kadar ayağa düşürünce..

Cumhurbaşkanı nezdinde de..

Hiçbir kıymeti harbiyeleri kalmadı..

•

Bu arada not etmeliyim..

Akif Beki’ye ne oluyor?

Daha dün bir, bugün iki Akif..

Bırak, Hürriyet’in dinozorları anlatsın konuyu..

Taha Akyol var.

Mehmet Yakup Yılmaz var. Ertuğrul Özkök var.

Ayşe Arman var..

Yalçın Bayer var.. 

Var oğlu var..

Sana ne ki, “Karargah rahatsız” manşetine giriyorsun?

“Muhatap nasıl saptırıldı” diye konuya girerek..

“Tepkilerin de adresi şaştı” diye devam ediyorsun.

“Askere de bir şey denmesi gerekmez miydi” ara başlığı ile, hergelenin iki gün önce yazdığı noktada otları yolarken..

Patronunu da zora sokuyorsun..

Hergele o söylem tarzını..

İki gün önce millete yedirmeye kalkışmıştı..

O geçti..

Şimdi “binlerce defa özür dileme modu”na geçtiniz..

Nerden çıktı şimdi, “Haber doğru, yanlışlık saptırılmasında” saçmalığı..

Sen nerede yaşıyorsun Akif?

Patronun POAŞ duruşmasına katılmamak için yurtdışına çıktı da.

Seni de mi yanında götürdü?..

Olayları takip edemiyor musun, olduğun yerden?..

•

“Karagah rahatsız” manşeti ile, bir medya devinin ne kadar boş olduğunu gördük..

Ne kadar kof olduklarını, canlı canlı seyretmiş olduk..

Artık taziye ziyaretine gideriz..

YeniAkit
2 Mart 2017