GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : “30 aydın bildirisi” mi “PKK bildirisi” mi?

Tarih
04 Ağustos 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

4 Ağustos 2015

Zaman zaman ortaya çıkarlar..

“30 aydından bildiri” derler..

Mevzu biraz girift mi?

“50 aydından hatırlatma” derler..

Müşterisi bol bir konu mu gündemde?

“100 aydından deklarasyon” derler..

“100 aydın” da, pek kurtaracak gibi değil mi?

“200 aydından” hatta hatta “300 aydından” diye başlarlar, “Kamuoyuna duyuru” diye gazetelere ilan verirler..

Maksat nedir?

Kendi kafalarına göre, toplumu yönlendirmek..

Sonuncusu da..

Plaj mevsiminde olduğumuzdan mıdır, “çok görünür olmayalım” taktiğinden midir.. “30 aydından” diye çıktı..

Açıp baksanız isimlerine..

Hayret edersiniz..

Baskın Oran..  Oya Baydar.. Murat Belge.. Aydın Engin.. Zafer Üskül..

Bu adamlara çıkıp, “Siz % 99’u Müslüman olan Türkiye’yi mi temsil ediyorsunuz? Halkın en az % 70’i, hiç olmazsa Cuma namazı kılar.. Sizin 30’unuzun, kafadan 25’inin, hayatında namaz kıldığından şüphe etsek, yeridir” deseniz, ne cevap verirler?

Ne cevap verecekler; suratına tükürdüğünüz utanmazın, yağmur yağmışçasına söylediği sözü tekrarlarlar: “Yarabbi şükür!”

Açıp okusanız, isteklerini..

İlkokul talebesinden farkları olmadığını görürsünüz.

Gündemimiz ne?

Suruç’ta bir canlı bomba hadisesi yaşanmış..

32 insan ölmüş. Hemen ardından, PKK isimli terör örgütü, bir askerimizi şehit etmiş.

Böyle bir tabloda, “Aydın” dediğiniz zevat, “zerzevat”tan farkı olduğunu ispatlamak için, ne yapmalı?

Olabilecekleri, en erken zaman diliminde okumalı..

Ve toplumu uyarmalı..

Peki bunlar ne yapıyorlar?

Gençleri Antalya’da.. Kaşarlanmışları da Bodrum’da güneşleniyorlar..

Kimisi Koç’un yazlığında.. Kimisi Aydın Doğan’ın yatında.. Kimisi Sabancı’nın yazlığında..

Hiçbirisinden tık yok..

Bu aydın müsveddeleri değil, siyasetçiler okuyor, yaşanacakları..

Başbakan hemen çağrıda bulunuyor: 

“Provokasyonlara açık bir ortam oluşturuluyor.. Tüm siyasi partilerin katılacağı bir deklarasyonla, hemen terörü/teröristleri kınayalım..”

Bu kadar masum, bu kadar insancıl, bu kadar masrafsız bir isteğe, herkesin “Tabii ki” demesini bekliyorsunuz değil mi?

Çok beklersiniz.

Beyaz Türklerin hormonladığı HDP, “Biz o deklarasyona katılmayız” diyor.

Deklarasyon yayınlanamıyor..

HDP, kendisine Kandil’den verilen talimatı yerine getiriyor da..

Peki, aydın diye tanıtılan zerzevat bu gelişmeye ne diyor?

Hiçbir şey..

“Terörü kınayamayan partilerin.. ‘Ama’ ile.. ‘Mama’ ile kendilerine bahane bulup, sırtlarını terör örgütlerine dayayan partilerin.. TBMM’de işi olamaz. Bu son ihtarımızıdır” diye bir bildiri yayınlayamıyor..

Günler geçiyor..

Askerlerimiz, polislerimiz şehit edilmeye devam ediliyor..

TSK, katilleri cezalandırmak için, sineklerden önce bataklığa yöneliyor, ağababalarının bulunduğu Kandil’e bomba yağdırıyor..

Öyle ki, Kandil’den “İmdaat” diyecek bir cılız ses bile çıkamıyor..

Bakıyorlar ki, “pabuç pahalı..”

30 sözde aydın.. Plajdaki keyiflerine hemen son verip, imzayı basıyorlar.

Neye?

“Tayyip Erdoğan’ı kınama”ya!

Haydaaa..

Tayyip Erdoğan, ne yaptı size?

Suruç’taki ölümlerin failini arıyorsanız.. 

DAEŞ orda..

Askerin polisin katilini arıyorsanız, PKK öbür tarafta..

Tayyip Erdoğan’dan ne istiyorsunuz!

Neymiş?

“Hiç bir demokratik ülkede, savaşa girmek ya da savaşı sonlandırmak, bir örgütle silahlı mücadeleyi sona erdirmek ya da yeniden başlatmak, bir hükumetin ya da kişinin siyasal gelecek hesaplarını temel alamaz.”

İyi de, “Zerzevat” desem, zerzevata hakaret olacak mahluklar..

Ne yapacaktı devlet?

Adıyaman’da askerimiz şehit edilip, ardından PKK sitelerinde, “Suruç’un misillemesi” diye övgüler düzülürken..

Ceylanpınar’da iki polisimiz evinde şehit edilip, ardından yine “Suruç’un karşılığı” diye propaganda yapılmaya çalışılırken..

Bu terör örgütüne hakettiği cezayı vermek için, gay ve lezbiyenlerin toplantılarına katılmaktan, TBMM’ye gelmeye vakit bulamayan Zafer Üskül’e mi soracaktı, “Bu terör örgütünü bombalayalım mı, besleyelim mi?” diye..

Şu ifade de, o zerzevat bildirisinden: “Dün, çatışmasız bir Türkiye’nin kendisine daha büyük güç ve iktidar getireceğini düşünen kişi, ‘analar ağlamasın’ diyerek bütün toplumdan destek isterken, bugün, çatışma ortamının azalan gücünü geri getireceği hesabını yapıyor ve -Gezi olaylarından bu yana çarpıcı örneklerini gördüğümüz gibi- anaların gözyaşı ile ilgilenmiyor.”

Siz nerde yaşıyorsunuz kuzum?

Tamam, kiminiz Bodrum’da, kiminiz Antalya’da ama..

Orda bile, terörün oluşturduğu tedirginlik gündemdedir..

Siz nerde yaşıyorsunuz ki, polisin, askerin analarını ağlatan bir terör örgütü, 2 tonluk bombalarla, karakolları havaya uçurmaya çalıştığı bir ortamda..

Terör örgütünü değil de..

Ülkenin Cumhurbaşkanı’nı suçlamaya kalkıyorsunuz?

Siz ne içtiniz kuzum? 

Söyleyin de, Kandil’dekiler de içsin!

De; acıları birazcık, hafiflesin!

YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;