SİYASET

Ali Bayramoğlu: Kim nerede durdu, duruyor?

Tarih
19 Mart 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Bayramoğlu

19 Mart 2015

Nazlı Ilıcak 30 Aralık 2009 tarihli yazıma referans vermiş, Kozmik Oda’nın aranmasıyla ortaya çıkan skandalla ilgili bir hatırlatma yapmak, “o gün ne diyorlardı, bugün ne diyorlar” demek, aradaki farkı kendince göstermek için…
Bu tür “hatırlatmalar”, çarpıtma, ekseninde kaydırma, anakronik bakma, üstelik bunları bilinçli yapma gibi hususları içerdiği oranda, dürüst bir zemine oturmazlar…

Meselenin karışık bir yanı yok…

Kozmik Oda’ya girilmesini demokrat kalemler o dönemde önemsemişler ve desteklemişlerdi zira devletin “olağan şüphe taşıyan merkezi”ne bir ihbar üzerine adliye ve hukuk el atıyordu. Bugün ise o odaya girişin (aynı zamanda) başka bir arayışın ve niyetin eseri olduğu, hatta belge ve bilgi çalma eylemiyle ilişkisi adım adım ortaya çıkıyor. Ve kimi demokratlar şimdi de ona tepki veriyorlar. 
Kendi adıma söyleyeyim… 
Ortada değişen bir tavır yok. Kozmik odanın siyasi ve hukuk dışı mahremiyetini savunan da yok. Sorun oyuna giren yeni ahlaksızın ve yeni gaspçının görülüp görülmemesindedir… 
Ben ve benim gibiler onu görüyor ve ona işaret ediyor. 

Nazlı Hanım gibiler ise onu örtmeye çalışıyor, bunu yaparken ölçüyü iyice kaçırıyorlar.
Kimilerinin sık kullandığı, onun da tekrar ettiği “hırsızlar (hükümeti kastediyor) ve darbeseverler (cemaatin polis teşkilatının ürettiği ve kimi subayların maruz kaldığı hukuksuzluklara itiraz edenleri kastediyor) el ele verdi” cümlesi sadece siyaseten manasız bir cümle değildir, sadece olup biteni teğet geçen bir takıntı halinin eseri değildir, sadece farklı düşünceyi tahkir eden bir jakoben seçkinci küstahlık da değildir, aynı zamanda ahlaktan azade bir cümledir.
Yine kendi adıma devam edeyim… 

Ben o tarihte ne diyorsam bugün de aynı şeyi söylüyorum. 

Bu tür konularda dün nasıl tavır almışsam, Susurluk’ta ne demişsem, darbe girişimlerinde ne yapmışsam bugün de aynı şeyi yapıyorum. Şimdi de bir başka vesayetin tehlikesinin altını çiziyorum. Bu durum ne hükümeti eleştirmemi engelliyor, ne de dindar-siyaset ilişkisine bakışımı…

Nazlı Hanım ise, zamanında Akşam Gazetesi’nde Susurluk katili İbrahim Şahin’i göklere çıkarırken ne yaptıysa, bugün de cemaatin suç ayağıyla ilgili onu yapıyor. 
Bu suçu ne yolsuzluklar tartışması örter ne otoriterleşme meselesi, ne de bu suçun takibindeki mantığı, demokrasiyi ve hukuku zorlayan kimi adımlar…
Bakın hatırlattığı yazıma:

“3 Mayıs 1972 tarihinde üç İtalyan jandarması Peteona köyünde bir araçta arama yapmak için bagajı açtıklarında bir patlamayla ölmüşlerdi. Bu olaydan sonra yapılan operasyonlarda, toprağa gömülü 127 silah, tahrip kalıbı ve patlayıcı madde deposu ortaya çıkarıldı. Bunların İtalyan gizli servisi SİSMİ’nin denetiminde olduğu tespit edildi. SİSMİ’nin arşivlerine girildi ve yapılan araştırma sonunda 26 Kasım 1956 tarihinde İtalyan ve Amerikan gizli servisleri tarafından Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı’ndan gelecek bir istila olasılığına karşı, bir direniş örgütü oluşturulduğu tespit edildi. CIA ile İtalyan Gizli Servisi, üsler ve silah depoları oluşturmak, antikomünist kriterlere göre seçilen yüzlerce kişiyi eğitmek amacıyla Gladyo adında gizli ve yasa dışı bir örgüt kurmuştu. Yer yerinden oynadı… İtalya’nın ardından Fransa, İspanya, Belçika, Yunanistan, Hollanda, Avusturya, İsviçre, İsveç'te, çoğu karanlık işlere karışan, tahriklerin odağı olan benzer örgütlerin kurulmuş olduğu ortaya çıktı. Bu örgütler bulundukları ülkelerde ya hükümetler eliyle dağıtıldı ya da hukuk yoluyla teşhir edilerek ortadan kaldırıldı. Bu temizlikten tek bir ülke, Türkiye muaf kaldı... Bizim Özal Harp o dönemden kalmadır, anlayacağınız… Ecevit daha 1974’te Özel Harp Dairesi’nin varlığından söz etmiş; 1977’de maruz kaldığı suikasttan sonra fail olarak ‘devlet içindeki güçlere’ işaret etmiş, ‘bir noktadan sonra izlerin kaybolduğunu, bu olayın kendisine Özel Harp Dairesi’ni çağrıştırdığını’ söylemişti.” 

Evet aynen böyle… 

Hala böyle…

Değişeceğini umduk, değişmedi…

Dahası derin devlet dediğiniz karanlığın yeni bir katmanı daha ortaya çıktı…
Mesele şimdi birilerinin Tayyip Erdoğan takıntısıyla bunu görmemesinde, dahası bu odağı demokrasi ve sivillik adına yüceltmesinde…

Yenişafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;