POLEMİK

Ahmet TAŞGETİREN : Cumhurbaşkanı’nın haberi olsaydı...

Tarih
01 Haziran 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Taşgetiren
 Şöyle bir soru üzerinde düşünelim:

- Cumhurbaşkanı'nın önüne “Ordu içinde bir helikopter operasyonu ile MİT Müsteşarını kaçırma hazırlığı var” gibi bir bilgi gelseydi acaba Cumhurbaşkanı'nın tavrı ne olurdu?

Bu kadar vahim görüntüde değil ama benzer bir olay 7 Şubat 2012'de yaşandı aslında. 

MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Oslo görüşmelerindeki rolü ya da terör olaylarında MİT elemanlarının ele geçmesi gerekçesiyle savcı Sadrettin Sarıkaya tarafından ifadeye çağrıldı.

Başbakan olarak Tayyip Bey ameliyat masasındaydı “Sakın gitme” dedi Fidan'a... Cumhurbaşkanı Gül de “Gitme” dedi. Hakan Fidan ifade vermeye gitmedi.

7 Şubat bir “yargı darbesi” olarak geçti yakın siyasi tarihimize.

Tayyip Bey nasıl değerlendirdi bu hadiseyi?

“Hedef bendim, beni de tutuklayacaklardı”diyerek. 

Tayyip Bey, bir Pakistan dönüşünde uçakta gazetecilere, 17-25 Aralık operasyonunda da asıl hedefin kendisi olduğunu söyleyecekti.

Tayyip Bey 4 Nisan 2017'deki bir TV programında da benzeri bir değerlendirme yapacaktı: “MİT Müsteşarına yapılan operasyon bu işin ilk adımıydı. Ama o adımın devamı şahsımaydı. Onu başaramadılar.”

Eski MİT mensubu merhum Mahir Kaynak da Dünya Bülteni isimli internet sitesine 7 Şubat 2014tarihinde verdiği mülakatta “7 Şubat ile 17 Aralık operasyonları aslında kardeş darbelerdir. İkisi aynıdır” diyecekti.

“Kardeş darbeler...”Yani darbeler!

Şimdi en baştaki soruya yeniden dönelim:

Önce 7 Şubat'ı, ardından 17-25 Aralık'ı kendisini hedef alan “yargı - emniyet” güdümünde “Darbe girişimleri” olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradan geçen 4-5 yıllık bir sürede FETÖ ile bunca hesaplaşma gerçekleştikten sonra MİT Müsteşarı'nın kaçırılacağı şeklinde bir haber üzerine nasıl davranırdı?

Bu soruyu, MİT'e gelip ihbarda bulunan Binbaşı O. K'nin “Darbe olabilir, çok kan döküleceği söylendi” tarzındaki ifadesini yok farz ederek soruyorum. O.K'nin böyle bir ifadesi varsa, zaten “darbeyi okuyamamak” çok daha feci bir aymazlığın göstergesi olur. Konunun değerlendirmesinde böyle bir ifadenin olup olmadığı meselesine de açıklık kazandırılacaktır.

Genelkurmay Başkanı'nın “MİT'ten gelen istihbaratta darbe söz konusu değildi” ifadesi de bu soruyu sormayı engellemiyor.

Şu son yıllarda “Darbe”nin konuşulmadığı gün mü var?

Bir de “Devletin her şeyi bildiği, sadece kuşların tarlalara sıralanmasını beklediği” iddiası duruyor bir yerde.

Benim “Cumhurbaşkanının haberi olsaydı...” diye bir soru sormam, Cumhurbaşkanı'nın kalkışmayı çok geç ve devlet kaynağı dışında (Eniştemden öğrendim diyor Sayın Cumhurbaşkanı) öğrenmiş olması vakıasından kaynaklanıyor.

Cumhurbaşkanı'nın, diyelim MİT'e ilk ihbar geldiğinde haberi olsaydı ve onun ilk refleksi;

“- Bu kesin bir darbe girişimidir. 7 Şubat'ın devamıdır. Bütün Türkiye teyakkuza geçsin. Şüpheli herkesi yakalayın” deseydi, 15 Temmuz süreci nasıl gelişirdi?

MİT Müsteşarı ile Genelkurmay Başkanı arasındaki bilgi sirkülasyonu, Başbakan'a da çok geç haber verilmiş. O sebeple benzeri bir soru “Başbakan'ın haberi olsaydı” şeklinde de sorulabilir.

Yukardan beri yazdıklarım, Cumhurbaşkanı ile MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı'nın gelen bir ihbarı değerlendirme farkı olabileceği ihtimalini ifade ediyor. “Bu darbe girişimidir” diye okuduğunuzda bir refleks geliştiriyorsunuz, “Bu sadece MİT Başkanını alma girişimidir” diye okuduğunuzda başka bir refleks. Arada geçen üç - beş kritik saat ise darbecilerin yol almasına sebep oluyor.

Darbecilerin yol almasının bedeli mi?

- 250 şehit ve binlerce yaralı.

“Kontrollü darbe”söylemi dehşet verici bir suçlama. “Ağzından yel alsın” denecek bir itham. İtham evet. “250 şehidi bir başka adrese fatura etme” girişimi. Bunu kimse yapmaz, diye düşünürüm ben, bu vebalin altına kimse girmez.

Ama gelen bir ihbarın değerlendirilmesini de içeren istihbarat zaafını da önemsemek lazım. 

Star
1 haziran 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • hursit dilaver

    03 Haziran 2017 15:46
    0 1
    Başbakan olarak Tayyip Bey ameliyat masasındaydı “Sakın gitme” dedi Fidan'a... Cumhurbaşkanı Gül de “Gitme” dedi. Hakan Fidan ifade vermeye gitmedi.EEEEYYY TAŞGETİREN. SAYIN GÜL,hakan fidana, GİT TABİİ CANIM NE OLACAK. GİT DEMİŞ DİYEBİLİRİKKK.biz mi yanlışız , sen mi lafı çevirip sayın gülü korumaya alıyorsun.
  • Ismail

    02 Haziran 2017 17:48
    0 1
    Ahhhhhhmet tasgetiren Ahhhhhh.... Yaslandin belli ki; emekli olmak senin de hakkin...
  • Mustafa

    02 Haziran 2017 15:31
    1 0
    Işi bir yerden tutmaya çalışmış tutamamış elinde kalmış Hakan Fidan'ı Abdullah Gül git dedi ifade ver dedi. bize yanlış bilgi veriyor bilerek Sen bir gazeteci misin
  • hursit dilaver

    01 Haziran 2017 17:39
    0 0
    bu AA genel müdürü dün bir lafı etti. sen kimden yanasın efendi. seni artık mebus da etmezler. o nasıl laf be. neden çıktı yargılama.hayalin mi bu. AA dan kovulmanın acısı mı.seni şebnem nasıl çıkardı tvnete. ona da ayıp.bu lafın hesabını sana sorar AKP. ne demek bu be. ne kin bu.hele bizim mahalleden denilen birinden..seni mebus etmeyeceğiz.şansını kaybettin.git başka kapıya.tvlere de çıkarmayın bu adamı.tayyip bey yargılanır diyor yahu..bugün de bu medyada tık yok. bir tek oda tv de var.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;