GÜNCEL

Ahmet Kekeç : Gül muhalefete mi düştü ki heyecanlanıyorsunuz!

Tarih
27 Ağustos 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Kekeç
27 Ağustos 2014...

Farkında mısınız? Erdoğan’a seçim kazanmış Başbakan, Gül’e de yeni dönemin “muhalefet lideri” gözüyle bakılıyor.  

Kaç gündür, “Erdoğan-Gül” dilemmasına dayalı yorumlar okuyoruz. En aklı başında olanı, muhalefet bayrağını artık Gül’ün devraldığını, Erdoğan’ın işinin bundan sonra zor olacağını söylüyor. Muhalefet partilerinden, yani CHP’den ve MHP’den bahis açan yok.

Erdoğan’ın işi neden zor?

Belli değil...

Gül hangi muhalefet bayrağını açacak?

Belli değil.

Gül’ün (olası) muhalefeti neye, hangi siyasete istinat
edecek?

Belli değil.

İkili arasındaki ilişki, (hadi aynı partiden gelmiş olmalarını, arkadaşlıklarını, aynı davaya inanmalarını bir kenara bırakalım), “halef-selef” ilişkisidir. Yani ortada, rekabetle ya da siyasi karşıtlıkla açıklayabileceğimiz bir durum yok.

Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasıyla, Gül otomatikman muhalefete düşmüş olmuyor.

Bir iktidar değişikliği söz konusu değil yani...

Heyecanlanmayın...

Defaatle yazıldığı ve söylendiği üzere, Gül, AK Parti’nin kurucularındandır. Parti değişmiştir, dönüşmüştür, Gül’ün bıraktığı yerde değildir, fark etmez... Bunlar, Gül’ün “kurucu” kimliğinden bir şey eksiltmez. Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı yapmış, 7 yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde siyasetin önünde tıkaç olmamış, bilakis icranın işini kolaylaştırmış bir siyasetçiden söz ediyoruz... Ki, gelmiş geçmiş en başarılı Cumhurbaşkanıdır. İnisiyatif almaması (Başbakan’ın işini kolaylaştırmak için inisiyatif almamıştır), kimi konularda “temkinli” davranması, farklı üslubu ve görece yumuşak tavrı sadece kişilik özelliğidir. Bunlar, “siyasi farklılığa” işaret etmez. Gül, siyaseten, Erdoğan’ın durduğu yerde durmaktadır. Yani, “milletin durduğu yerde” durmaktadır.

Partiye dönmek istiyorsa, döner.

Herhangi bir barikat ya da engel söz konusu değil.

Kimse de engel koyamaz.

Nitekim dönecektir. Daha doğrusu, dönmek istiyorsa, zamanı kollamayacaktır. “Biraz saçmalasınlar. Memleket kötüye gitsin. İsmim ihtiyaç olarak ortaya çıksın, öyle döneyim” demeyecektir. Yani, Hasan Cemal ve Murat Belge gibilerin hevesini kursağında bırakacaktır.

Dönerse, kendisinde “şefkat” (paralel yapıya şefkat) vehmedenlerin de hevesini kursağında bırakacaktır. Sağda-solda “şimdi gül zamanı, gül ile bülbül zamanı, gül alıp gül verme zamanı” gibi epik laflar etmesinler... Son veda mesajını okusunlar...

Mesajında ne diyordu Gül? “Genel olarak uzun tutukluluk sürelerinden ve milletvekili, Genelkurmay Başkanı ve gazetecilerin tutuklanmalarından dolayı, yeri geldiğinde endişelerimi ve uyarılarımı kamuoyu ile açıkça paylaştım. Kamu yönetiminde devlete sadakatin, liyakat ve ehliyetin esas olması gerektiğini hatırlattım. Devlet sistemi içinde, Anayasa ve kanunlardan kaynaklanmayan herhangi bir dayanışma ve yapılanmaya müsaade edilemeyeceğini her zaman vurguladım.”

Efendim, veda resepsiyonunda Hayrünnisa Gül’ün tavrı...

Buraya takılmayın.

Kendisi de mutlaka üzülmüş ve pişman olmuştur o günkü çıkışından dolayı.

Eşlerin tepkisi ya da duyguları siyasi istikamet konusunda fikir vermez... Kimi niteliksiz “danışmanlar”ın rol çalmaya teşne davranışları da fikir vermez.

Gül’ün istikameti bellidir.

Partiye dönecekse, bu “istikamet”ten sapmayacaktır.

Bu yazdıklarım da, ayrıca, temenni değil, sahih bilgidir.


Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;