Sesli Makale

Kendisine benzemeyene nefretle bakan bir adam!

Hem de utanması ve vicdanı olmayan bir adam!

Beşiktaş’taki alçak terör saldırısından sonra sosyal medya hesabından şöyle bir paylaşımda bulunmuş: “Lan neredeyse tankla cima edecektiniz. Şu bombalı araçları neden durdurmuyorsunuz kahramanlar?”

Bu çirkin ve pespaye adamı daha önce de bu köşede konuk etmiştim. Hakkındaki sözlerimi, “Haklısın! Ben rezil bir adammışım. Kamuoyundan ve hekim desteği verdiğim hastalarımdan özür dilerim” diyeceğine, daha da rezil bir halete bürünmüş, cibilliyetine yakışır bir üslupla şu cevabı vermişti: “Çal Kekeç, çal...”

Kekeç birazdan çalacak... Ama önce, “Çal Kekeç, çal” diyen bu terbiyesizle ilgili yazdığı yazıdan bazı paragraflar sunsun:

Halil Berktay, bir kesime ait bu “genellenebilir” tavrın Talat Paşa’nın Ermenisiz bir Anadolu, Hitler’in Yahudisiz bir Almanya,  Stalin’in “burjuvazisiz” bir toplum yaratma ütopyasına benzetiyordu.

Böylesi ütopyacılar bu topraklarda hep vardı. Bundan sonra da olacak...

Berktay, “öteki” kavramı üzerinde duruyordu ve bir sınıfa reva görülenlerin toplumun belli bir kesimi tarafından normal ve olağan karşılandığını söylüyordu.

Ben, “Kemalist Aysun’larıçıldırma noktasına getiren nedir?”sorusunun daha anlamlı olacağını düşünüyorum. Tekil bir örnekten bahsetmiyoruz çünkü.

Rahatlıkla genelleyebileceğimiz bir tavrın, bir politik kavrayışın ürünüyle (yansımasıyla) karşı karşıyayız. Kentli, çağdaş, yüzü batıya dönük, çoğunlukla “ekonomik olarak yırtmış” insanlar bunlar ve elbette politik bir kesimi temsil ediyorlar.

Bir arkadaşım, geçenlerde, ünlü psikiyatr Cem Mumcu’nun attığı tweetlerigösterdi.

Bu ismi bir süre öncesine kadar, dâhil olduğu klanın tersine, toplumdaki dönüşümü anlamaya çalışan “çıkışlar” yaparken izliyorduk. Sol siyasete ve toplumun “Beyaz” kesimine amansız eleştiriler yöneltiyordu... Kendi içine kapanmış (seçkin) zümrelerin, toplumun geri kalan kesimini anlamadığını, “aydınlanmış” kitlelerin halkın inanç ve değer tercihleriyle kavgalı olduğunu, bunun da ciddi bir özeleştiri gerektirdiğini anlatıyordu.

Bu açıklamalarıyla (o dönemde) mahallesini kızdırdığını, birdenbire kendisini “nefret objesi” haline getirdiğini tahmin edebilirsiniz... Eminim ki söze, “Hep siz şımartıyorsunuz bunları Cem Bey, siz tepemize çıkarıyorsunuz” diye başlıyorlardır.

Sonra kafasına tuğla düştü, “aydınlandı” ve sınıfının adamı oldu.

Meselelere suhuletle yaklaşan ve hep serinkanlı değerlendirmeler yapmış entelektüel kavrayışı yüksek Cem Mumcu’nun, “Sen ne kadar güçsüz, ne kadar çaresiz bir o... çocuğusun” tweetiyle karşılaşınca, bu yüzden şaşırmadım. (Önemli not: Entelektüel kavrayışıyüksek Cem Mumcu“O... çocuğu”nu “r” harfini beş kez tekrarlayarak, yani şeddeleyerekyazıyor. “Orrrrr... çocuğu” şeklinde. Aferin ona!)

Bir politikacıdan söz ediyordu Cem Mumcu... “İnsanlık noktasında anlamayı reddettiğini” söylediği bir politikacıdan... “Ulan, Fethullah az bile beddua etmiş size” dediği bir politikacıdan...

Mumcu’nun “küfürlerine” mazhar olmuş politikacının kim olduğunu biliyorsunuz.

Bunu bütün dünya biliyor.

Kendisi “Falancayı kastettim” deme yürekliliğini gösterir mi, bilmem.

Pis bir korkak değilse, gösterir.

Hazır eli değmişken, “tankla cima eden kahramanlar”ınkimliğiyle ilgili de bir açıklama yaparsa, iyi olur.

Kime “lan” dedi?

Bombalı araçları durdurmakla yükümlü olan ama bazen durduramayan, Cem Mumcu gibilerin güvenliği için mütemadiyen ölüp duran güvenlik güçlerine mi? 15 Temmuz gecesi FETÖ’nün tankları tarafından taranan halka mı? Şehitlerimize mi?

Hasretle bekliyoruz!

HAMİŞ:

Darbenin durdurulması bazı aydınlarımızda “rahatsızlık” oluşturmuş durumda. Hastalarının “ruh sağlığı”için bir hekime görünmesinde yarar bulunan Cem Mumcu’da bu durumtravmatik boyutlarda. Kaç aydır küfrediyor, hâlâ hırsını alamadı.

İkiçift laf da FETÖiçin et, be utanmaz adam

İki küfürde bomba patlatanlara salla

Star 

12