SİYASET

Ahmet Kekeç : Bu tabloyu siz yarattınız, hiç ağlamayın!

Tarih
09 Mayıs 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Kekeç

9 Mayıs 2015

Erdoğan
 konuşmasın... Açılışlara katılmasın... Televizyona çıkmasın... 

Haber kanalları da bu faaliyetlere yer vermesin...

Paralel örgütün yedeğinde çalışan HDP-CHP-MHP konsorsiyumu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faaliyetlerinden rahatsız...

MHP, iktidara gelirse, “faaliyetleri”nden dolayı Erdoğan’ı “Yüce Divan”a yollayacakmış...

Cumhurbaşkanı’nı Yüce Divan’a yollama mekanizması nasıl işliyor?

Meclis’te oylama mı yapılacak?

Referanduma mı gidilecek?

Paralel savcılar mı devreye sokulacak?

Hakkında yakalama kararı mı çıkarılacak?

Nedir bunun yasal zemini?

MHP’ye şunu söylemek lazım: Seçimle gelmiş Cumhurbaşkanının pozisyonuna ilişkin yasa teklifine “evet” dediniz mi ki, kalkmış yasal çerçevesi çizilmemiş bir konuda “Yüce Divan” edebiyatı yapıyorsunuz? (Dönemin AK Parti yöneticileri, “Madem Cumhurbaşkanları artık halk tarafından seçilecek. Bunun bir yasası olması lazım. Gelin bunun yasasını çıkaralım” diye Meclis’te grubu bulunan partilere “öneri” götürdüğünde, bütün partiler ağız birliği etmiş gibi “hayır” demişlerdi. Hatta konuyu görüşmek isteyen AK Parti yöneticilerine randevu bile vermemişlerdi. MHP, Erdoğan’ı Yüce Divan’a yollasın bakalım, nasıl yolluyor...)

CHP henüz Yüce Divan’ı düşünmüyor.

Sadece “Erdoğan konuşmasın” diyorlar.

İki gün önce YSK’ya başvurdular... “Erdoğan televizyonlarda fazla süre alıyor. Bu eşitlik ilkesine aykırıdır” dediler.

Erdoğan’ın seçime katıldığını düşünüyorlar herhalde.

Seçimle gelmiş Cumhurbaşkanı’nı YSK kararıyla faaliyetten men edebileceklerini zannediyorlar.

İyi de, “Cumhurbaşkanı konuşamaz, açılışlara katılamaz, televizyonlarda boy gösteremez” diye yasal bir hüküm mü var ki, YSK üzerinden tedip yolunu seçiyorsunuz?

MHP için söylediklerim, CHP için de geçerlidir...

Kaçmayacaktınız...

Meclis’e Cumhurbaşkanı seçtirmemek gibi ağır müeyyide gerektiren bir cürümün içinde yer alarak bir çuval inciri berbat ettiniz... Meclis’in inisiyatifinde bulunan bir konunun, halkın inisiyatifine geçmesini sağladınız. Bir anlamda kendi kalenize gol attınız...

Daha doğrusu, sizin bozduğunuz şeyi halk düzeltti... Eline fırsat geçer geçmez, “Meclis’teki ayak oyunlarınızdan bıktık, Cumhurbaşkanını artık biz seçeceğiz” dedi ve bu kararına uygun olarak bir Cumhurbaşkanı seçti.

Seçimle gelmiş Cumhurbaşkanı’nın, seçimle gelmiş hükümete karşı pozisyonu ne olacak?

Meclis’e karşı pozisyonu ne olacak?

Muhalefete karşı pozisyonu ne olacak?

Sivil toplum örgütlerine karşı pozisyonu ne olacak?

Daha da önemlisi, hangi oranlarda “icra”dan sorumlu olacak?

Kaçmayacaktınız...

Bunun yasal altyapısını belirleyecektiniz...

Kapınızı çaldıklarında “hayır” demeyecektiniz.

Randevu vermemek gibi çocukça oyunlara girişmeyecektiniz ve bugünkü zavallı duruma düşmeyecektiniz.

Dolayısıyla Erdoğan, var olan Cumhurbaşkanlığı yetkilerine dayanarak istediği faaliyeti yapacak, istediği açılışlara katılacak, istediği kadar televizyonlarda süre kullanacaktır... Ayrıca bu tabloyu siz yarattınız, hiç ağlamayın.

MHP’yle CHP’nin karın ağrısını anlıyoruz... Eşitlik ilkesinin zorlandığını düşündükleri için haklı bile görülebilirler.

HDP’yi anlamak mümkün değil...

HDP niçin rahatsız Erdoğan’ın faaliyetlerinden?

Selahattin Demirtaş, “Biricik amacımız Erdoğan’ı Başkan yapmamak” demişti.

Bunu üç kez tekrarlamıştı.

Demirtaş’a da şunu söylemek lazım:

Hem biricik derdiniz “demokratik özerklik” olacak ve “adem-i merkeziyet” fikrini dilinizden düşürmeyeceksiniz, hem de demokratik özerkliğe kapı aralayacak (ve tabii çözüm sürecini başarıya ulaştıracak) sistem değişikliğine karşı olduğunuzu söyleyip paralel cenahtan alkış alacaksınız.

Bu da “biricik amacınız” olacak.

Biricik amacınız “çözüm sürecini bitirmek” olabilir mi?

İyi düşündünüz mü?

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;