GÜNCEL

Ahmet Kekeç : Ayakkabı kutusunun dönüşü

Tarih
21 Ekim 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Kekeç
21 Ekim 2014...
Nihayet döndü... 30 Mart seçiminin biricik ve vazgeçilmez “enstrümanı” olan ayakkabı kutusu yeniden aramızda...
Bereketli bir araçtı, teslim etmek lazım... “Ayakkabı kutusu” üzerinden muhataplara laf sokmak, siyaset üretmek, analoji yapmak, sosyolojik tahlillere girişmek pek bir revaçtaydı.
İcabında “koruyucu bir kalkan”dı...
Şöyle ki:
Bir arkadaşıyla sokakta seyir halindeyken Sabah gazetesi muhabirleri tarafından görüntülenen bir gazeteci, “özel hayata tasallut” saydığı bu hadiseyi eleştirirken şöyle demişti: “Bundan sonra sokakta dolaşırken yanıma ayakkabı kutusu alacağım, bakalım çekecek misiniz?”
Böylesine elverişli bir kalkan...
Saymak kabil midir bilmiyorum ama “ayakkabı kutusu”nu konu alan binlerce makale yazıldı, binlerce karikatür çizildi, binlerce siyasi-içtimai laf üretildi.
Dizisi bile yapıldı... Belki de filmi, tam hatırlamıyorum...
Bir özel televizyon kanalı (cemaate yakınlığıyla bilinen bir özel televizyon kanalı), 17-25 Aralık girişimlerine gönderme yaparak, “Sırlı Ayakkabı Kutuları” diye bir film çekti.
İzleyemediğim için hangi “göndermelerde” bulunulduğunu bilmiyorum ama “Peygamber efendimizi kamyonetin kasasına bindirip götürmek” gibi kutlu eylemler sergileyen bu televizyon kanalımız “gönderme” yapmaya doymadı; önce paraya tamah edenlerin başına gelen “kötü haller”e ilişkin bir film yaptı (filmin ismi “Paraya Tamah”tır), sonra da fişlemenin kararttığı hayatları resmetti... (Bu filmin ismi ne olabilir? Ne olacak, “Fişlemenin Kararttığı Hayatlar” elbette...)
Hangi fişleme mi?
Dediğim gibi, bu üstün nitelikli filmleri izleyemediğim için bir yorumda bulunamayacağım. Herhalde MGK’nın “yürürlük kazanmamış” 2004 raporuna gönderme yapılıyor...
Diyeceksiniz ki, “Ergenekon soruşturmasının kararttığı hayatlar ne olacak? Usulsüz dinlemeler, belge üretmeler, fişlemeler, yalancı tanıklar, şantaj girişimleri?”
Bu konuda da bir film düşünüyordur herhalde arkadaşlar...
Mahut soruşturmadan taş gibi bir film çıkabilir... “Balyoz” ve “Askeri Casusluk” davalarından ibretlik öyküler aktarılabilir... (Koskoca Amerika ve İngiltere, soğuk savaşın hüküm sürdüğü o netameli ve kaotik dönemde topu topu 12 casus yakalayabilmiş... Bizim kahraman savcılarımız bir batında 400 casusu ele geçiriyor, yargılıyor ve mahkûm ediyor. Süper bir dizi çıkmaz mı?)
Başlıkta, ayakkabı kutusunun dönüşünü müjdelemiştim.
Bunu Beyaz Türklerin Selocan’ına borçluyuz.
Selocan, biliyorsunuz, son iki seçimi elinde ayakkabı kutularıyla dolaşarak geçirdi... Rakiplerini hırsızlıkla, çalmakla, çaldıklarını ayakkabı kutularında muhafaza etmekle suçladı.
Belli çevrelerden de takdir gördü...
Seçimler bitince ayakkabı kutularını bir kenara bıraktı ve “hırsız” diye suçladıklarıyla yoğun bir çözüm süreci mesaisine girişti...
Her şey iyi gidiyordu.
Hükümet çözüm konusunda “yol haritası” çıkarmıştı.
Bunda mutabık kalınmıştı.
İmralı memnundu.
Bölge halkı memnundu...
Ne olduysa, Selocan Amerika’ya gidip geldikten sonra oldu.
Malum “Kobani kuşatması” başladı...
Bölge karıştı...
Selocan, Başbakan Davutoğlu’yla görüştü... Görüşme sonrası, “Bu görüşme bize umut vermiştir. Güvenimizi tazelemiştir... Memnunuz...” gibilerden bir açıklama yaptı.
Sonra da, bunları söyleyen kendisi değilmiş gibi, militanlarını sokağa döktü.
Sonucu biliyorsunuz...
Bu “sonuç”tan dolayı hesap vermesi gereken ama hiç oralı olmayan Selocan, hamle şansını ve söz söyleme meşruiyetini yitirince, naçar eski defterleri açtı ve yeniden ayakkabı kutularına döndü. (“38 kişinin ölümünden sorumlusun” diyenlere ayakkabı kutusu gösterdi.)
Son beyanatını biliyorsunuz... “Bediüzzaman’ın ayakkabı kutusu yoktu.”
Paralel yayın organları anında atladılar bu beyanatın üzerine...
Bediüzzaman’ın ayakkabı kutusu yoktu... Doğru... Ama Beadiüzzaman’ın yatak odalarına dalmayı şiar edinmiş ve “rıza-i hak” temelinde her türlü takiyeyi meşrulaştıran “muhabbet fedaileri” de yoktu.
Selocan doğru söylüyor ama eksik söylüyor.
Bu eksiği kapatan bir film yapılabilir...
Peygamber efendimizi kamyonetin kasasına bindirip götüren arkadaşlar bu konuyu düşünsünler bir...
Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;