SİYASET

Ahmet Kekeç : Ahlaksız ittifakın çöküşü

Tarih
02 Kasım 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Kekeç

2 Kasım 2015

Bu seçime icbar eden, biraz da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu... 7 Haziran akşamı, seçim sonuçları henüz resmileşmeden, mikrofonların karşısına geçti ve “bu tablo yeniden seçimi zorunlu kılmıştır” dedi. 

Bütün koalisyon görüşmelerinin gelip tıkandığı yer bu açıklamadır. MHP’yle de yürüyebileceklerini söyleyen HDP’lilerin açık rüşvetine rağmen, Bahçeli“yeniden seçim” ihtimalini ortadan kaldıracak yeni (farklı) bir pozisyon almadı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Başbakanlık” teklifini bile elinin tersiyle itti.

Denilebilirse, Bahçeli’nin MHP’si, “koalisyonlar dönemini” bitiren (başlamadan bitiren) “anahtar parti” işlevi gördü.

Dolayısıyla, bu seçimi, evvelemirde, Bahçeli tarafından bulunmuş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da onay gören “kaostan kurtuluş formülü” saymalı.

Seçim ihtimalinin belirdiği günlerde, “Yeniden seçim kan banyosudur, nokta!” diyen “liberal” görünümlü çakalların, bir süre sonra “AK Parti seçim yaptırmamak için gerilim politikası uyguluyor, PKK’ya operasyon yapıyor; seçim yaptırmamak kan banyosudur, nokta!” diye fikir ve tıynet değiştirmeleri, yeniden seçim kararının ne kadar isabetli olduğunu gösteriyordu.

Ki, bu gelgitli ruh halinin, 7 Haziran’da ortaya çıkan sonucun 1 Kasım’da tekrarlanamayacağı endişesinden kaynaklandığını söylemeye gerek yok. Türk entelijansiyası, “yönetilemez Türkiye” fikriyatını daha çok sevmiştir.

İlginç bir seçim süreci yaşadık.

İlk kez, partiler değil, “anlayışlar” yarıştı.

Daha açık ifade etmek gerekirse, bu seçim, “Türkiye’nin yol almasını” isteyenlerle, her şeye rağmen AK Parti’siz bir Türkiye arzulayanların (bu uğurda “kaos”, “iç savaş”, “darbe”, “ekonomik kriz” dahil, her türlü yasa dışılığı propaganda malzemesi olarak kullananların) yarışı şeklinde geçti. İlk kez “terör”, bir seçim kampanyasına malzeme yapıldı ve en önemli “seçim enstrümanı” olarak kullanıldı.

Hadi daha net konuşalım:

Ülkenin sorunlarını çözmek için elini ve gövdesini taşın altına koymuş, 13 yıllık iktidarı döneminde iyi kötü bir şeyler başarmış AK Parti’nin karşısında rakip partiler değil, liberalinden komünistine, Beyaz Türk’ünden Karaşın Türk’üne, İsrailcisinden Fethullahçısına, solcusundan milliyetçisine, Kürtçüsünden Türkçüsüne, dindarından Kemalist’ine, İngiliz medyasından Türk medyasına, geniş (ve ahlaksız) bir konsorsiyum bulunuyordu. Denilebilirse, AK Parti, sadece meşru rakipleriyle değil, rakip hüviyeti tartışmalı “şer cephesiyle” de savaşıyordu.

Bu şartlarda (bu rakiplerle) seçime gidildi.

Halk, kaosa, maceraya, belirsizliğe, istikrarsızlığa değil; sınanmış ve sonuçları alınmış “doğrulara” oy verdi. Bir kez daha AK Parti’yi tek başına iktidara taşıdı.

İki gün önceki yazımda, “Haklı ve namuslu olan kazansın” demiştim.

Haklı ve namuslu olan kazandı.

Her türlü gayrı hukukiliği normalleştiren “ahlaksız ittifak” ise kaybetti.

Ülkemiz için hayırlı olsun!

HAMİŞ:

Bu seçimin tartışmasız mağluplarından CHP için de bir parantez açmazsam, haksızlık etmiş olurum. Kuruluş felsefesinin bile gerisine düşen, Eren Erdemve Mehmet Bekaroğlu gibi düşük gradolu isimlerde keramet vehmeden, “paralel yapının aklayıcılığı” misyonuna koşulmuş CHP’nin düşüşü daha “sert” ve“dramatik” oldu. Dilerim, akıllarını başlarına toplar, “iktidara aday” doğru dürüst bir muhalefet partisi haline gelirler.

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;