SİYASET

Abdurrahman Erzurum : Son kale TÜRKİYE

Tarih
15 Şubat 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Abdurrahman Erzurum

Bacasız sanayi olarak tarif edilen turizm birçok ülke gibi ülkemiz için de önemli bir gelir kaynağıdır. Ülkemiz ormanları, denizi, tarihi eserleri ve doğal güzellikleri ile turistler açısından oldukça cazip bir ülkedir.
Türkiye, 2014 yılı verilerine göre dünyada; Fransa, Amerika, İspanya, Çin, İtalya’dan sonra en çok turistin ziyaret ettiği 6. ülke durumundadır. 
Türkiye’nin 2010 yılında turizmden elde ettiği gelir 25,1 milyar dolar iken, bu rakam 2014 yılında 34.3 milyar dolara çıkmıştır. Yine Türkiye’ye gelen turist sayısı 2010 yılında 33 milyon kişi iken, 2014’te 41.4 milyon kişiye çıkmıştır.
Bunlar 2014 yılı verileri, peki geçtiğimiz sene turizm verileri ne şekilde oldu bir de buna bakalım;
TÜİK verilerine göre, turizm gelirleri 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8.3 ya da 2.8 milyar dolar azalışla, 34.31 milyar dolardan 31.46 milyar dolara geriledi. 2015 yılında gelen toplam yabancı ziyaretçi sayısı da önceki yıla göre 1 milyon 928 bin kişi azalarak 36.24 milyon kişiye geriledi.
Pek bu düşüş ne zaman ve neden oldu?
TÜİK verilerine göre en sert düşüş Rusya ile uçak krizinin yaşandığı 2015 yılının son çeyreğinde yaşandı. Gelen Rus turist sayısı yarı yarıya düştü. Ardından 12 Ocak’ta yaşanan ve 10 Alman turistin hayatını kaybettiği Sultanahmet terör saldırısı da eklenince rakamlar sert şekilde inmeye başladı.
Hani eskiler derler ya, Allah bir kapı kapatırsa bir başka kapı açar diye, işte tam da öyle oldu ve, ülkemize gelen Arap turist sayısında hızlı bir şekilde artış yaşandı.
Türkiye’ye gelen Arap turist sayısı son 11 yılda 200 binden neredeyse 4 milyon’a yükseldi. Öncelikle İstanbul’u ziyaret eden, sonraki durakları Trabzon, Rize, Bursa ve Yalova olarak sıralanan Arap turistler arasında ilk sırayı Iraklılar alıyor.
2011 yılından bu yana İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçiler içerisinde Arap ülkelerinden gelenlerin Ocak 2016 itibarıyla oranı %11 den %25 e çıkmıştır.
Aşağıda ise İstanbul’a gelen toplam ziyaretçi sayısı, Arap ülkelerinden gelen ziyaretçi sayısı ve bunların oranı görülmektedir. Görüldüğü üzere her geçen yıl bu oran artmaktadır.
2011 YILI 2012 YILI 2013 YILI 2014 YILI 2015 YILI 2016 YILI
İstanbul 8.057.879 9.381.670 10.474.867 11.842.983 12.414.677 692.172
Arap Ülkeleri 910.360 1.371.092 1.675.337 2.126.641 2.534.324 175.773
ORAN: 11,3 14,6 16,0 18,0 20,4 25,4

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre ülkemizi ziyaret eden yabancı turistlerin 2014 yılında ortalama kişi başı harcaması 790 dolar iken Körfez ülkelerinden gelen Arapların ise ülkemizde ortalama 3 bin dolar harcama yaptıkları tespit edildi.
İslam düşmanlarının uydurduğu islamofobi, ABD ve Avrupa’da Müslümanlara karşı bir önyargının oluşması ve Amerika’nın Irak’ı işgali Arapların artık bu ülkelere yaptıkları ziyaretleri azalttı. Kendisine başka yörünge arayan Arap turistler, hava ulaşımı, gelişmiş ekonomisi, sağlık turizmindeki kapasitesi, tarihi ve doğal zenginliklerinin çok çeşitli olması nedeniyle Türkiye’yi keşfettiler. Türk dizilerinin bu coğrafyada çok sevilmesi de ayrıca bir etken oldu.
Bununla beraber kültürel yakınlık ve Türkiye Cumhuriyeti’nin başta Gazze ve Suriye olmak üzere Arap dünyasına gösterdiği ilgi ve icraatları Arap Dünyası tarafından Türkiye’nin tercih edilmesinde en büyük paya sahiptir.
Güzel bir söz vardır, “olanda hayır vardır” diye. Belki de son dönemde yaşananlar da bizim için belki daha hayırlı bir sürecin başlangıcı olacaktır. Son 10 yılda Türkiye tek taraflı rotasını değiştirdi. 100 yıllardır birlikte yaşadığı, aynı şeye ağladığı, aynı şeye güldüğü, aynı kıbleye döndüğü gerçek kardeşlerine döndürdü rotasını.
Belki okullarda İngilizce, Almanca, Çince, Rusça eğitimi verilirken Arapça ve Osmanlıcanın da verilmesini devletin en büyük problemi haline getirenleri, bu ülkenin Arap dünyasına olan ilgisini eksen kayması olarak görüp, hayatını islam karşıtlığına atayanları değiştiremeyiz ama. “Her tarafı Araplar sardı”, “Beyoğlu Araplardan geçilmiyor” diyenler yumuşamaya başladı.
Onların çoğunun bildiğiniz gibi sosyal medyada isimlerin başında TC vardır ama kalpleri başka ülkeler için atar. İnanlara özgürlüklerini geri verdiği için mevcut iktidara olan kini yüzünden, bir gün Ermeni olur, bir gün Suriyeli, diğer gün Rus olur. Bir gün çok büyük milliyetçidir. Ülkeyi yönetenleri Türkiye’yi satmakla suçlar, diğer gün barış güvercini olur, devleti katliam yapmakla suçlar. Bu ülkeyi yönetenler ne yapsa onun tersi doğrudur. Hiçbir şey için “bu güzel oldu” demişlikleri olmamıştır. Gerçi bu kişilerin hayatları da böyledir. Sabahtan akşama kadar konuşurlar, twit atarlar. Ülkeyi kurtarırlar. Her seçimde yeni bir hevesle baştan başlarlar. Ama he seferinde aynı sonuç aynı hüsran…
Neyse hani bir reklam var ya “acıkınca kafam….gider” diye ben de bu konu açılınca, bu kişilerin gerçek yüzlerini, hangi amaca, kimler adına ve ne karşılığında hizmet ettiklerini çok iyi bildiğim için yokuş aşağı el freni patlamış kamyon gibi tutamıyorum kendimi..
Yıllardır Arap dünyasında ve bizim tarih kitaplarımızda yalan yanlış bilgilerle bir düşmanlık, hainlik arkadan vurma edebiyatı almış başını gitmiştir. Kut’ul Ammare savaşında Osmanlı ile İngilizlere karşı canla başla savaşan Araplar hiç anılmamıştır. Gerçi diyeceksiniz NATO’ya üye olmamıza kadar Silahlı kuvvetler içinde kutlanan zaferimiz Kut’ul Ammare savaşı anılmış mıdır ki,
Kısacası tarihi olayları zamanı ve şartları içinde değerlendirip doğru ve gerçek tarihi yazdığımız gün zaten birçok dostumuzun düşman, düşman bildiklerimizin de dost olduğunu anlayacağız ama bakalım ne zaman.
Bugün yaşadıklarımız bize kendimize gelmemiz ve aslımıza dönmemiz için bir fırsattır. Bugün Rusya’ya satamadığımız domatesi Araplara satabiliriz. Ruslardan boş kalan turistik tesislerimizi Araplarla doldurabiliriz. Bu işin ekonomik boyutudur ve olayın en önemli bileşeni değildir.
Asıl bu krizlerin bize faydası Rus, Alman, İngiliz turistlere bakışımızı, bu devletlerin ülkemizde ve Müslüman coğrafyada faaliyetlerini çok iyi öğrendik. Vekalet savaşlarını yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Cizre’de, Sur’da, Silvan’da kimlerin Türk askerine silah sıktığını, kimlerin silah ve teçhizat sağladığını çok iyi gördük.
Gerçi görmeyenlerimiz de az değil, hala gaflet içinde olanı var, dalalet içinde olanı var hatta hıyanet içinde olanları bile var ama yapacak bir şey yok. Kurtuluş Savaşından başlayıp geriye doğru tüm savaşlarımıza bakın, bunların babaları, dedeleri her zaman sahnededirler. Her zaman bu ülkenin insanını küçük görmüş, inançlarını, yaşantısını gericilik olarak saymış ve ekmeğini yiyip suyunu içtikleri bu vatanı arkadan hançerlemişlerdir. Orta Anadolu’da bir söz vardır; “Sütünün gereğini yap” diye. Yapacak bir şey yok. Yazık deyip üzülmekten başka çare yok.
Onlarla aynı inançları paylaşmadıkça onlar tarafından kabul görmeyeceğimiz ülkelerin yardımı, ticareti, turizmi bizim için olmazsa olmaz olmamalıdır. Dostluğu, işbirliğini olaylara aynı pencereden baktığımız, aynı yöne döndüğümüz kişilerle yapmalıyız.

Özellikle son 6 ayda yaşananlar... Son dönem terör olaylarıyla ilgili ülkemizin yaşadığı süreçler özelinde, çok önemli bir süreçle karşı karşıyayız. Belki de son 100 yıldır olmadığı kadar, bu ülkenin birliği ve beraberliği bu kadar büyük önem arz etmemişti. Kesinlikle ve kesinlikle çok hassas ve kırılgan bir dönemden bahsediyoruz ve öyle bir dönem ki bölgemizdeki coğrafyada Suriye, Irak ve bölgede yaşananlar özelinde çok zor bir iklim ufukta, çok sıkıntılı günler belki de ufukta. Böyle bir sıkıntının, fırtınanın yaşandığı dönemde her şeyden daha çok ihtiyacımız olan yek vücut olmak."

"ATTIĞIMIZ ADIMLAR BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR OLABİLİR"

Türkiye'nin ekonomik büyümesini, siyasi ve demokratik gelişimini her geçen gün daha da ileriye taşıyarak çok önemli adımların atıldığı,
ülkemizin birliği ve beraberliği açısından hayati günler geçirdiği bu zamanda ülkenin fertlerinin hertürlü ihtiras ve hesaplaşma isteklerini bir kenara birakıp
Çok çalışmalıyiz
"BUGÜN TÜRKİYE BİR VAR OLMA MÜCADELESİ VERİYOR"

Ajanshaber.com
15 Şubat 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • Vuslat Buluşma

    15 Şubat 2016 15:52
    3 0
    Turizm evrensel bakış niteliğinde olup, hangi milletten yada hangi ülke kavminden olursa olsun coğrafi konum, kültür, bilgi ve beceri ile birlikte evrensel insanın ortak konumlarda kazanımlardır. Bu bağlamda TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ son 10 yılda İÇ ve DIŞ politikaların olumsuzluklar göstermessine rağmen turizm evrensselliğinde İnanç birliğimiz olan ÜMMETÇİ yaklaşımı yakalamıştır. Yazınızda da belirtiğiniz gibi "ATTIĞIMIZ ADIMLAR BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR OLABİLİR" ve "BUGÜN TÜRKİYE BİR VAR OLMA MÜCADELESİ VERİYOR" açılımını idrak eden ve anlayanlardan eylesin. Çok güzel yürekten SAĞ DUYU ile yazılmış bir yazıdır. Emeğinize yüreğinize ve KALEMİNİZE sağlık. Allaha emanetsiniz.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;